Dollars translate French
27,515 parallel translation
Tutukluluğunuzun her bir yılı için, yılda 30 bin dolar alacaksınız.
Vous recevrez 30 000 dollars par an, pour chaque année d'emprisonnement.
50.000 dolar.
Cinquante mille dollars.
- 50.000 dolar.
- Cinquante mille dollars.
- 50.000 dolarlık.
- J'ai 50000 dollars.
- Bir teklif aldım. Bayağı para var.
T'aimerais te faire 200 000 dollars?
Ne diye gülümsüyorsun lan?
Y a un million de dollars au fond de ce fleuve.
- 10 bin.
Dix mille dollars.
Evet, satın almak istiyorlar. 470,000 dolar..
Il l'achètera 470 000 dollars.
100 bin dolar verip sana güveneceğime Burt Reynolds ile yatakta çıplak olan karıma daha çok güvenirdim
Je confierais ma femme nue à Burt Reynolds avant de te confier 100 000 dollars.
Al bakalım eğer bizi 30 dakika içinde havaalanına götürürsen 100 dolar daha veririm.
100 dollars si tu y arrives en 30 minutes.
Odamızda 90 bin dolarımız var.
On a 90 000 dollars dans notre chambre.
ya da bir ajanın yolsuz bir çocuğa kuryelik yaptırmak için 100 bin dolar ödemesini?
O... Un agent qui'un garçon cent mille dollars américains pour transporter un sac à dos autour de la ville?
Multi milyon dolarlık kontratları yapmaya da zorlamadı.
Personne ne vous a forcé à accepter un contrat de plusieurs millions de dollars.
Çocuğun biri gazete büfesinden beş dolar mı çalmış?
Des gosses volent cinq dollars dans un kiosque à journaux.
Arkadaşım. 10 dolar için fazla beklentiye girmişsin.
Vous êtes exigeants, pour 10 dollars.
Şimdi de milyon dolarlık şarabını içeceğiz.
Et on boit un vin à un million de dollars.
Geçen gece partideki fahişe iki yüz dolara mal oldu ama onu hâlâ istiyorsun.
La prostituée, hier, valait à peine 200 dollars, mais tu la voulais quand même.
Tam yaşanacak gün, ne dersin?
... milliards de dollars, ou environ 90 $ l'action... C'est bon d'être en vie, hein?
- En az elli bin vardır burada.
Il doit y avoir 50.000 dollars ici.
Bay O. Selznick'le girdiğim 50 dolarlık bahsi kazandım.
Saviez-vous que je viens de gagner 50 dollars contre Monsieur Selznick.
Şu halimize bak. 400 dolarlık şarabın yanında iç çekiyoruz.
On a l'air fin, à pleurer dans des bouteilles à 400 dollars.
Bin dolarlık şişeye iç çekmek ister misin?
Préféreriez-vous pleurer dans une bouteille à 1 000 dollars?
Senin yüzünden terapilere binlerce dolar harcadım.
J'ai claqué des milliers de dollars en thérapie par ta faute.
asıl soru şu... 5 milyon doları vermek kim olduğunu bulmak için değer mi?
La question est, est-ce que trouver la réponse vaut 5 millions de dollars?
beni tekrar sorgulamasını? Yooo. Sen parayı gönderir göndermez, onlar da takip edebildiler.
Dès que tu as transféré ces 5 millions de dollars ce matin, ils ont pu les suivre.
Açılışı 100 milyon dolarla yapalım mı?
Devrions-nous commencer notre vente à 100 millions de dollars?
100 milyon dolar.
100 millions de dollars.
110 milyon dolar?
110 millions de dollars?
115 milyon dolar?
115 millions de dollars?
125 milyon dolar verildi.
C'est 125 millions de dollars?
Muhtemelen bana 1 milyon dolar kazandıracak.
Qui va probablement me rapporter 1000 000 de dollars.
Stüdyoya milyonlar kazandırdı.
Le studio a fait des millions de dollars.
5.000 dolarlık ödüle değil 10.000 dolarlığa ihtiyacım var.
Tout ce que je veux c'est cette récompense de 10 000 dollars. Pas 5 000. C'est ce que j'ai dépensé pour acheter ces bricks.
Altı dolar mı?
Payer 6 dollars de loyer.
Öyle bir ilaç milyarlarca dolar eder.
Une telle formule vaudrait des milliards de dollars.
Gördüm. - 5 bin dolar.
Cinq milles dollars.
5 bin dolar var.
J'ai... j'ai cinq mille dollars.
New York borsaları tekrar açıldığında bobby yüz milyonlarca dolar daha zengindi. "
Mais au moment où les marchés de New York rouvraient, Bobby s'était enrichi de centaines de millions de dollars. "
Sen öylece koltuğuna kurulmuş yüzünde kocaman bir gülümseme, yüz milyonlar kazanırken o bir daha dışarı çıkamadı.
Il n'en ressortira jamais, tandis que vous êtes assis dans votre fauteuil avec un sourire sur le visage en vous faisant des centaines de millions de dollars.
Tutukluluğunuzun her bir yılı için yılda 30 bin dolar alacaksınız.
J'aimerais vous accorder 30,000 dollars par an pour chaque année servi.
Marketten aldığın her şeyi okuyup üfledikleri için para alırlar. Bir üfürükle milyonları cebe indiriyorlar.
Et pour cette bénédiction, elle ramasse des milliards de dollars de taxes.
Adam sadece New York İtfaiyecileri Vakfı'na geçen sene 100 milyon dolar bağışladı.
[Chuck] Le gars a Fondation de la ville de New York Firefighter 100 millions de dollars l'an dernier.
Avrupa piyasalarındaki havacılık hisselerinden yüz milyonlarca dolar kazandın.
Vous les stocks d'aviation courts sur les marchés européens faire des centaines de millions de dollars.
Bu üç aylık faiz, 100 milyonun % 3.3'ü bu da demektlr ki arkadaşça ayrılmamız için bana 100,825,000 dolar vermen lazım.
Voilà 100 mil à 3,3 % pendant trois mois, ce qui rend 100,825,000 dollars vous me rembourser, et nous nous séparons comme des amis.
Uzak Doğulu PC şirketi, Kemlot Biyokimya hisselerini, hisse başı 100 doların üstünden toplamaya başladı.
[Téléphone sonne dans la distance, les conversations indistinctes] Kemlot Bio-chem est de s'acquis par l'Extrême-Orient P C à plus d'une centaine de dollars par action en numéraire et en actions.
Çeyrek milyar dolar değersiz ml?
Quart de milliard de dollars pas cher?
Gümüş dolar.
[tintements] dollars d'argent.
İddia makamı, 211 bin doları bulan tedavi masrafları karşılığında, kâr sağlandığını ispatlamaya hazırdır.
Les gens sont tout à fait prêt à prouver prestation a été fournie sous la forme de frais médicaux à hauteur de quelques 211.000 dollars.
Sonrasında, Axe Capital'ın bu bilgiyi kullanarak 89 milyon dolar kâr ettiğini gösterebiliriz.
En outre, nous pouvons démontrer que Axe Capital utilisé cette information pour obtenir un bénéfice de 89 millions de dollars.
50 dolar mı?
50 dollars?
- Asıl soru o.
C'est la question à 64 Dollars.