English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Donut

Donut translate French

765 parallel translation
- Çörek?
- Un donut?
Birden Dicky Randall'ın öğleden sonra çayı için hep donut istediğini hatırladım.
Je me suis soudain souvenu que Randall prenait toujours des doughnuts qu'on lui servait dans sa chambre pour le thé.
Acaba onlar donut mıydı?
Je... je me demande si c'était des doughnuts.
- Hayır, gece yarısı kahvenin yanında donut yiyeceğim.
- Non, j'ai du café et des beignets.
- Çikolata veya donut ister misin?
C'est le Grand Ole Opry.
Hayır.Bay Andre kahve ve donut almak için çıktı.
Non, il est allé prendre un café.
Anlattıklarınızı seviyorum.
- Son héros est l'inspecteur Donut.
Büyük sikik bir donut deliği gibi, 16.
Un putain de grand trou de beignet-1 6.
Siz polislerin sadece donut yediğinizi sanırdım.
Les flics mangent des beignets.
Biraz donut alayım.
Je vais chercher des beignets.
Belki biraz donut alsam iyi olur.
Je devrais aller chercher des beignets?
- Donut kralına ne oldu?
Et le Roi du Beignet? Marié.
Bir düzine yapalım ve onların donut olduklarını farz edelim.
Pondons-en une douzaine et faisons une omelette!
- Bana bir donut ver.
- Donnez-moi un doughnut.
Köşeye oturtur kulaklarına donut bile takabilirsin.
Tu peux le ranger dans un coin et faire ce que tu veux.
- Jöleli donut?
- Et des donuts?
Sonra da birdenbire... Bir puf top yemezsem olmuyor.
Et puis subitement, je crève d " envie de manger un gros donut fourré.
Çörek alır mısın?
- Donut?
- Hiç olmazsa bir çörek al.
- Prenez un donut.
- Sana bir çörek ısmarlarım.
Je vous paie un donut.
Bir çörek alır mısınız Bayan Sullivan?
Désirez-vous un donut, Mme Sullivan?
Bu benim aklıma... pembe elbiseli küçük bir kızın, bir lokma için sosisli sandviçe yapışması geliyor.
Ça me fait penser à... une petite fille en robe rose... qui glisse une saucisse dans un donut.
Seni Dinky Donut'da nasıl bulduğumu hatırlamıyor musun?
Et la fois où je t'ai trouvé chez Dinky?
" Sevgili Homer : Sana bir acil durum çöreği borçluyum.
" Cher Homer : je t'ai emprunté ton donut de secours.
Bir çörek için ruhumu satarım.
Je vendrais mon âme pour un donut.
Çöreğin var mı, yok mu?
T'as un donut ou pas?
Yasak çörek.
Le donut interdit.
- Homer, o çöreği mi yedin?
- Homer, tu as mangé le donut? - Non.
Elimde, bir çörek karşılığı bana ruhunu vaat eden Homer Simpson'la aramdaki kontratı tutuyorum, ki ben payıma düşeni yaptım.
J'ai là un contrat me liant à un certain Homer Simpson. Il m'a vendu son âme pour un donut, dont il a reçu livraison.
Ama o lanet olası çörek sonsuza dek kafanın tepesinde olacak.
Mais que ce donut mal acquis te serve de tête à jamais.
O kadar polis var ki, beleş donut dağıtıIıyor sanırsın.
Ça grouille de flics. Une vraie marée noire!
Teşekkürler. - Donut var mı?
Je peux manger des beignets?
- Son donutı ister misin?
Tu veux le dernier?
Yasak donut.
Le donut interdit.
- Çörek.
- Un donut.
İşte orada.
Le voilà. LE DODU DONUT
Güneyli şeriflerin yağ tabakasını oluşturan yiyecek zinciri.
Le donut qui a engraissé des générations de shérifs.
Tabeladaki kadar büyük bir donut istiyorum.
Je veux un donut géant, comme sur l'enseigne.
Dev bir donut için para ödemiştim ve onu da alacağım.
J'ai payé pour un donut géant et je compte bien avoir un donut géant!
- Kocaman donut'u.
- Ce donut géant.
Eğer donutunu arıyorsan, Flanders'tadır. Evini yıkman yeterli.
Si tu viens ici pour récupérer ton donut, c'est Flanders qui l'a.
Donutunu geri ver.
Homer, rends-lui son donut.
Kask, donut gibi şeylerdi.
Des bases, des casques, des accessoires...
Homer ruhunu bir donut için sattığında şu an izleyeceğiniz yayınlanmamış sahnelerdeki gibi cehennemin çokta bozulmuş bir yer olmadığını öğrenecekti.
Quand Homer a vendu son âme pour un beignet, il a découvert que l'enfer n'était pas si folichon que ça, dans ces scènes jamais diffusées auparavant.
Donut ister misin?
- Tu en veux?
Dümeni yönetenler donut vergisi istiyor.
"Helms veut taxer les doughnuts."
Ben ne alacağımı biliyorum, biraz donut.
Moi, je sais ce que je vais avaler : Des doughnuts.
Günaydın Bir şekerlemeli çörek ve...
- Bonjour. Un donut avec pépites de chocolat et...
Bir çörek, sade kahve.
Un donut, du café noir.
Çörek mi?
Donut?
Lard Lad, donutunu ele geçirdim.
J'ai ton donut, gros lard.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]