Drakkar translate French
66 parallel translation
Majesteleri Kral Harald ve yeni uzun gemisi şerefine içelim. Cenaze gemisi elbette günü geldiğinde.
Buvons à la santé de Sa Majesté le roi Harald, et de son drakkar... son navire funèbre... pour quand le jour sera venu.
Bir Viking gemisi, aynen 1000 yıl önce inşa edildikleri gibi.
Un drakkar viking, identique à ceux d'il y a un millénaire.
Yaşlı düldülümüzün sırtında.
.. à bord de notre bon vieux drakkar!
Bunu pas geçip, bir geceyi daha ter, umutsuzluk ve Drakkar Noir kokan basit, popüler bir kulüpte mi ziyan edelim?
Et rater une autre soirée dans un club à la mode qui sent la sueur, le désespoir et le Drakkar Noir?
Anlaşılan traş losyonu köpeklerden fazlasının dikkatini çekmiş.
Et, il disparut, Son "drakkar noir" attirait plus que les chiens.
Bu, Drakkar Noir.
C'est mon "Drakar Noir".
Bay Biederman, laf aramızda... bu işi hemen halledeceğim. Çünkü senin gibi insanlar midemi bulandırıyor. İğrenç Drakkar Noir parfümün mahkeme salonuma sinsin istemiyorum.
Eh bien, M. Biederman, officieusement, je vais accélérer les choses, mais c'est parce que vous me rendez malade et je ne veux pas que votre parfum empeste ma salle d'audience.
Sonra biraz daha Drakkar için koşup geri girdin.
Oui, mais t'es revenu pour t'asperger de Drakkar.
Altı saat sonra senin boyunda biri, maskeyle, üstünde talaş tabakası ve leş gibi "Drakkar" kokarak orayı soyuyor.
Six heures plus tard, il est braqué par un mec de ta taille et portant un masque, qui s'avère être couvert d'une fine pélicule de plâtre et d'une odeur d'eau de Cologne nauséabonde.
Tam sana göre bir şeyim var, Drakkar Noir.
J'ai ce qu'il te faut... Drakkar Noir.
Ve Drakkar parfümü sürme.
Et ne porte pas du Drakkar.
- Bu şey Drakkar Noir, adamım.
- C'est du Drakkar Noir, mec.
- Benim Drakkar'ım mı bu?
- Tu portes mon Drakkar?
Uzun yıllar önce bir gemimiz buraya gelmişti.
Il y a des années de cela, un drakkar est venu ici.
Burası parfüm fabrikası gibi kokuyor.
Ça sent l'usine de Drakkar Noir, là-dedans.
Drakkar * kokardı.
Il sentait le Drakkar.
- Bir gemi geliyor!
Je vois un drakkar!
Korkunç bir gemileri vardı!
- Leur drakkar faisait peur.
Ve tam o esnada geminin gelişini gördüm.
Et j'ai vu le drakkar.
Ama ben sadece Ylvi'yi kurtarmak istemiştim! - Bir gemi, çocukların oynayacağı bir yer değil!
Un drakkar n'est pas un terrain de jeu.
Gorm, üçüncü bir gemi görüyor musun?
Vois-tu un troisième drakkar?
( Congaz ) Aynı anlarda, 95 mil ötede, Sven Flake'ye çocukları kaçırmakla görevlendirdiği üçüncü gemisiyle buluşmak üzereydi.
Au même moment, a à peine 95 milles nautiques, le Terrible Sven retrouvait le drakkar envoyé à Flake pour kidnapper les enfants.
Eğer biz bu süre zarfında, Gemiyi yukarıya çıkarabilirsek onu nasıl durdurabileceğimizi biliyorum!
Et nous devrons nous trouver là-haut. Je sais comment faire. Un drakkar sur la falaise?
Daha büyük bir gemiye ihtiyacımız olacak
Le drakkar sera trop petit.
Bunlar kötü güçlerle anlaşma yapmış!
Ces démons ont un drakkar volant!
O, Drakkar Noir'dı.
- C'était Drakkar Noir.
Drakkar noir mağazası, zırhlı çilingir...
Drakkar Noir, Serrurerie Blindage...
Biraz drakkar noir sıkmak isterim.
D'ailleurs, j'ai plus de Drakkar Noir.
Ne o, içki, sigara ve Drakkar Noir parfümü mü?
Alcool, cigarettes et Drakkar Noir?
Kötü kokuyor ama, Drakkar Noir ile gizliyorum.
Ca sent mauvais mais je le cache avec du Drakkar Noir.
Drakkar Noir?
Drakkar Noir?
( * ) Drakkar Noir kullanıyorum.
Drakkar Noir. Ça vous plaît?
Wesleyan Üniversitesi'nin yurt hizmetlerinin ve Drakkar Noir'in bir tutam hoş kokusunun da ufak katkılarıyla tabii.
Et une bonne dose de Drakkar Noir. Allez-y.
Cevap Drakkar Noir, 1988 mahsulü. İnternetten satışa çıkardı.
La réponse est Drakkar Noir, collection 1988.
Toronto'da gözümü açtığım zaman parkın orta yerinde evsiz bir keş gibi otururken alabildiğim tek koku Drakkar Noir oldu.
Quand je me suis réveillé, à Toronto, dans un parc, comme un clodo, tout ce que je sentais c'était Drakkar Noir.
Drakkar Noir!
Drakkar Noir.
Bana hitap edeceksen "Drakkar Noir" diyeceksin.
Pour t'adresser à moi, tu dois m'appeler Drakkar Noir.
- Pardon, Drakkar Noir.
Pardon, Drakkar Noir.
Özür dilerim, Drakkar.
Pardon, Drakkar!
- Rica ederim, Drakkar Noir.
- De rien, Drakkar Noir.
Drakkar Noir sürdüm.
Drakkar Noir.
Drakkar Noir.
Drakkar Noir.
- Drakkar Noir.
Drakkar Noir.
Ne istediklerini soracağız "Drakkar Noir" dediklerinde, ki hep derler, adamı tanıyacağız.
On demande ce qu'ils veulent, et quand ils diront "Drakkar Noir", ce qu'ils feront, on saura si on a notre homme.
Ben biraz Drakkar Noir alayım.
Je vais prendre le Drakkar Noir.
- Çok kötü kokuyorum. İki şişe Drakkar Noir alayım ben.
Je suis dégoûtant, donc je vais prendre deux Drakkar Noir.
Drakkar Noir alayım.
Je vais prendre du Drakkar Noir.
Adım Drakkar Noir.
C'est Drakkar Noir.
Ama bir ara Viking gemisinin içinde Usame Bin Ladin'i görür gibi oldum.
Par contre, y a Ben Laden caché dans le drakkar.
O yüzden ızgara kuzu gibi kokuyorlar.
C'est pour ça qu'elles sentent l'agneau grillé et le Drakkar Noir.
Brut, Old Spice, Drakkar Noir falan. Görüşürüz.
Comme du Brut, old spice, petit Drakkar noir, peut être?