Dunkin translate French
66 parallel translation
Tamam, Dunkin'Donuts'lardan ne haber?
Et au Mac Do?
Dunkin'Donuts'a da güvenemezsem kime güveneceğim?
Trahi par les donuts. A qui se fier?
Bu civarda bir Dunkin'Donuts var mı?
Y a un Dunkin'Donuts ici?
Dunkin'Donuts mı?
Dunkin'Donuts?
Dunkin'Donuts'ın yanındaki ayakkabı boyacısının sahibidir.
Le cireur de chaussures à côté du Dunkin'Donuts.
Dunkin'Donuts'ın arkasında başsız bir adam bulmuşlar.
On a trouvé un corps sans tête derrière Dunkin'Donuts.
Dunkin'çöreklerine bayılırım.
J'adore Dunkin'Donuts.
Bir kaç hafta önce bir kafede karşılaştık.
Il y a quelques semaines, je l'ai rencontré chez Dunkin'Donuts.
İşte Body Shop, Tie Rack GNC, RadioShack Petland'de kedi, Spencer's Gifts'te sahte köpek kakası Sbarro's, Dunkin'Donuts, dünyanın en iyilerinden.
Il y a Body Shop, Tie Rack... GNC, RadioShack... Petland pour acheter un chat, Spencer's Gifts pour du faux caca...
Dunkin'Donuts'dakinin aynı ama 15 kat pahalı.
On spécule même sur le café!
Bir plan bulmak için doughnut dükkânında buluşacağız.
On se retrouve chez Dunkin'Donuts.
Hemşire kardeşlerin doughnut dükkânında bir tür darbe planı yapıyor.
Les infirmières sont allées chez Dunkin'Donuts. Elles préparent un coup d'état.
Yani düşünsenize kim Kevin'a bir ödül verir ki, Dunkin'Donuts mı?
Qui récompenserait Kevin? Dunkin'Donuts?
- Bak sana ne diyeceğim? Eğer Dunkin'Donuts'da kıçınızı serip oturmasaydınız burada sizin kıçınızı kurtarıyor olmazdık.
Si vous passiez moins de temps à rien branler, on ferait pas votre boulot.
Dunkin'Donuts'a gidip altı tane jölelilerden al. Bir de krema.
File m'acheter une demi-douzaine de beignets fourrés.
- Dunkin'Donuts sekiz sokak ötede ama. - Evet öyle.
La boutique est à 1 km.
Dunkin'Donutları uzaya fırlıyor.
Dunkin'Donuts fonce dans l'espace.
burada, Dunkin şekerlemede ayrımcılık yapmayız.
Ici on ne fait pas de discrimination.
Endeavor binasını kahrolası Dunkin'Donuts gibi gösterecek.
À côté, le bâtiment d'Endeavor aura l'air d'une baraque à frites.
Çocuğunun hayatını Dunkin Donuts'un tezgahının arkasında geçirmesini ister misin?
PREPA La méthode Paris Geller Voulez-vous que votre fille finisse vendeuse de beignets?
Yetecek kadar Dunkin'Donuts kahvesi şu evsiz adamdan gereğinden pahalıya bir kanyak aldım.
Je me suis pris une boite de café Dunkin'Donuts Et quelques amphets à prix raisonnable que j'ai eu par ce SDF.
DUNKIN'DONUTS Tam aradığınız şey
DUNKIN'DONUTS - Juste ce qu'il faut
Dunkin'Donuts'ın yüzüncü yıl dönümü bedavasından bu yana bu kadar polisi sırada görmemişsindir.
J'ai pas vu une file de flics si longue depuis le centenaire de Dunkin'Donuts.
Eğer burada olması gerek biri varsa, oda Kelly Bailey, çünkü benim kıçım hakkında çok kötü şeyler söylüyordu. çünkü çok kıskanç biri ve gerçekten ama gerçekten Steven Dean'dan hoşlanıyor ama o beni Dunkin'Donuts'un arkadasında beni domalttı.
C'est Kelly Bailey qui devrait venir, vu qu'elle dit des crasses sur moi devant mon dos, vu qu'elle est verte, vu qu'elle adore Steven Dean qui m'a éclaté les cuisses derrière le McDo.
- Bu bir Dunkin Çörekleri yaması, Gus.
- La même chose que toi.
- Ayrıca mükemmel kahveleri vardır.
- C'est le logo Dunkin'Donuts.
Onu Dunkin...
Je l'ai trouvée à Dunkin...
Dunkin'Donuts'da gece vardiyasında çalışmak zorunda kalırım.
Ou je devrais retourner travailler de nuit chez Dunkin'Donuts.
Bacardi, Belle Jolie, Birds Eye, Cadbury Campbell's Çorbaları, Cartwright çift taraflı alümiyum Chevron Petrol, Dunkin'Donuts, General Foods Avrupa Kodak, Lever Brothers, Martinson's, Popsicle Relaxacisor, Rio De Janeiro, bu müşteri faaliyet göstermiyor.
Bacardi, Belle Jolie, Birds Eye, Cadbury, Campbell's Soup International, aluminium Cartwright, Chevron, Dunkin'Donuts, General Foods Europe,
Yarım saat sonra, Sunset Park'taki Dunkin'Donuts'a gel.
Dunkin Donuts, Sunset Park. Dans 1 / 2 heure.
Jimmy. Dunkin'Donuts'da ne oldu?
Qu'est ce qu'il t'est arrivé au Dunkin Donuts?
- Çünkü bu arabayı, Jimmy'le buluşmak için Dunkin'Donuts'a gittiğim zaman görmüştüm.
Parce que c'est la même voiture qu'il y avait au Dunkin Donuts, quand je suis allée rencontrer Jimmy.
Sadece New Jersey'de milyonlarca siyah SUV ve Dunkin'Donuts var
Il y a 1 million de véhicules noirs et 20 millions de Dunkin Donuts. Et ça juste dans le New Jersey.
Ted Dunkin 100 yarışma kazandı.
Duncan a gagné une centaine de matches avec cette tuerie.
Dunkin'Donuts'a, beş dolarlık hediye çeki.
Un bon de 5 $ chez Dunkin donuts.
Dunkin'Donuts'çılar bizimle konuşmak istiyor.
Désolé. Dunkin'Donut veut nous parler.
Dunkin'Donuts'ı kaybedebiliriz. Nasıl yani?
On risque de perdre Dunkin'Donuts.
Dunkin'Donuts'ı kaybedemeyiz.
Pas question.
Sence Al Pacino, Dunkin'Donuts reklamına çıkar mı?
Tu vois Al Pacino sur Dunkin'Donuts?
Evet, Dunkin'Donuts reklamlarına kesin çıkar.
C'est clair, il fera une pub pour Dunkin'Donuts.
Dunkin'Donuts'çılara ne diyeyim?
Je dis quoi à Dunkin'Donuts?
Anlayamazsın, ve ben ona Dunkin'Donut'ı verdim, ve o sürtüğü Cirque Du Soleil saçmalığındaki gibi bütün odada inlettim.
Tu ne sais pas baiser, et j'ai trempé mes beignets dans son anus, et puis cette salope a fait le [bip] cirque du soleil dans toute la pièce.
Dunkin'Donutları'na kıçını süren adamı getireceksin bana.
Trouvez-moi le gars qui frotte son cul au Dunkin'Donuts.
İndirirsek, burayı Dunkin Donut'a satmakla tehdit etti.
Elle a menacé de vendre l'immeuble à Dunkin'si on refusait.
Blake Dunkin mı?
Blake Fourré?
Tamam Brock, Dunkin'i şimdi indiriyoruz.
Prêts à lancer?
Hadi Charlie.
Prêts, on lance Dunkin.
Dunkin'in Çörekleri...
Les donuts Dunkin.
Tüm Dunkin'Donuts'larda.
N'importe lequel.
Dunkin'Donuts dükkanın arkasında mı?
Derrière un Dunkin'Donuts?
Kennedy'nin oradaki Dunkin'Donuts'un önündeki dar geçite girme.
On évitera les bouchons sur Kennedy devant le Dunkin Donuts.