English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Dönek

Dönek translate French

317 parallel translation
- o Cheyenne'lerin başındaki iki parmaklı bir dönek tarafından öldürüldü.
"- d'être assassiné par un renégat avec deux doigts qui menait une bande de Cheyennes."
- Onu dönek beyazlar öldürdü.
- Ce sont des bandits blancs.
Su dönek Iri Burun'a bulastiginiz zaman kaygilandim.
Surtout quand vous fricotez avec cette balance de Putty.
Ne dönek şu dünya.
Quel monde incertain!
İşte sen busun, MacChesney, hep kuralların ardına gizleniyorsun... seni adi dönek!
C'est tout toi, Mac, tu te caches toujours derrière des règles, espèce de renégat!
İkiniz de babamın hain ve dönek olduğunu düşünüyorsunuz.
Vous pensez tous les deux que mon père est un traître, un renégat.
Dönek Ritt.
"Ritt, abandonné".
Dönek için "D". Sana gelelim Joe.
Et toi Joe...
O boynuzlu dönek herifi mi?
Ce renégat? Cet homme à squaw?
Kaçın öyleyse, dönek beyler!
Fuyez donc, sires félons!
Dönek olmanın yanında adi hırsızlarsınız da.
En plus d'être des déserteurs, vous êtes de simples voleurs.
- Ne dönek adammış. Dönek mi?
Quel lâcheur!
Dönek ve kinci prenslerin... Ellerine verildik...
Nous sommes aujourd'hui livrés aux mains de despotes imposteurs, de renégats que nous haïssons,
- Asla bir dönek olmadım!
- Je ne suis pas un déserteur.
- Onlar dönek mi yani?
- Elles ont trahi?
- Dönek.
- Lâcheur! - Ça veut dire?
Bizim aramızda dönek yoktur.
Pas de francs-tireurs ici.
Ve dönek Konfederasyon askeri.
Et renégat confédéré.
- Ben ona dönek derim.
- Il est ce qu'on appelle disponible.
Fazla dönek bir adamsınız, Bay Travis.
Vous êtes très peu digne de confiance, M. Travis.
Ona dönek olduğunu söyleyin.
Dites-lui que c'est un renégat.
Bu dönek bir güneşti!
Traître!
Başka deyişle, dönek bir casus olmak cinsel ilişkiye çok benzer.
Trahir et devenir espion, c'est un acte sexuel.
Tam vaktinde gelirim... ve dönek olduğumu düşünmenizi istemem... ama zamanında burada olmazsanız, beklemem.
Je serai là à l'heure, ne me prends pas pour un lâcheur, mais si tu n'es pas là, je n'attends pas.
Kızgın, asi, eleştirici, dönek sözde rahipsel güçlerimin çoğundan soyutlanmışım.
- Je le suis pourtant. Violent, contestataire, renégat...
- Dönek.
- Renégat!
Friend bir dönek.
Friend est un renégat!
- Dönek.
- Renégat.
Dönek.
Renégat!
Dönek olmayı seçtiler.
Ils devinrent renégats.
Dönek, nekrofil bir prensesi oda arkadaşım... olarak istemiyorum.
Je ne veux pas d'une princesse renégate et nécrophile chez moi!
D'Hubert dönek bir adamdır! Gerçek olan bu! Daha fazlasını söyleyeyim.
D'Hubert est un renégat, et je dirais plus, il n'a jamais aimé l'Empereur.
Ben dönek değilim.
Je m'accroche.
Zavallı dönek biri gibi değil.
Pas comme un misérable renégat en haillons.
" Aşağılık, dönek alçakların burjuvaların ve sosyal şovenistlerin desteklediği Sovyetlerin anayasası rezil bir şeydir.
Laissez ces crapules de rénégats calomnier la constitution des Soviets, avec la bourgeoisie et le chauvinisme socialiste.
Sözünü tutmamış bir dönek falan olacağım, bunu da biliyorum. Ama elimde değil.
Je sais que je suis une lâcheuse mais je... c'est plus fort que moi...
- Sana öyle söylediğim için, dönek herif!
- Car c'est un ordre, imbécile!
- Evet. - Evet. - Demek elimde birkaç tane dönek var, ha?
Regardez-moi cette bande de lâches!
Çünkü o bir "centilmen" ve geldiği yerleri unutmak isteyen bir dönek.
Parce que c'est un monsieur. Et un renégat, qui préfère oublier sa ville natale.
Dönek bir Kertenkeleye güveneceğimi mi sanıyorsun?
L'invasion sera entièrement contrôlée par ordinateur.
Bir Rus dönek G.R.U için çalışmış. Ve ben kilit rolde ki Rus ajanlarını bir görüşte tanırım.
Un transfuge russe qui travaille aux services secrets et qui peut identifier la plupart des agents russes de visu.
Dönekler hep dönek kalır.
Un transfuge est toujours un transfuge.
Senin dönek bu mu?
C'est ton transfuge?
Peki baba, eğer telefonu yeniden alman için seni zorlamaktan vazgeçersek bu, bizi de dönek yapmaz mı?
C'était notre ouvrier des BTP. Il a un outil pour toutes les occasions.
Bu domuzların şu yaşlı Meksikalı kadar dönek olduğunu bilseydim onlardan pastırma yapardım.
Si j'avais su que ces cochons allaient s'éprendre de ce Mexicain, j'en aurais fait du bacon il y a longtemps.
- Ben dönek değilim.
- Je n'abandonne jamais.
Dönek Bo Weinberg, arkadaşını arkadan vurur... patronunu arkadan vurur. Bu suçtur.
Le grand Bo Weinberg trahit son meilleur ami, celui pour qui il travaille.
Aramızdaki en büyük dönek Kral Sigismund'du.
"Le plus déloyal de tous" était le Roi Sigismond.
Seni dönek.
Tu vas l'épouser.
Dönek zampara.
C'est un salaud.
Sizi dönek köpekler!
Traître!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]