English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Eastman

Eastman translate French

179 parallel translation
- Bay Eastman ile görüşmek istiyorum.
Je voudrais voir M. Charles Eastman.
BU NOTU KAPIDAKİ ADAMA VER CHARLES EASTMAN
George : donne ceci à l'homme au portail
- Bay Eastman?
- M. Eastman?
Üzgünüm. Bizim bay Eastman evinde. Bugün gelmeyecek.
Je suis désolée, notre M. Eastman ne viendra pas aujourd'hui.
Bu gece George Eastman uğrayacak.
George Eastman va passer ce soir.
George Eastman...?
George Eastman?
- Eastman adında bir delikanlı geldi.
- Un jeune homme désire vous voir.
Sağ olsun, Bay Eastman buraya gelecek olursam, bana bir iş ayarlayabileceğini söyledi.
M. Eastman m'a expliqué que si je venais jusqu'ici, il me trouverait peut-être un travail à l'usine.
İyi akşamlar bay Eastman, bayan Eastman.
Bonsoir, M. Eastman, Mme Eastman.
- İyi geceler Eastman.
- Bonsoir, Eastman.
Charles Eastman!
Charles Eastman!
Eastman olduğunu hiçbir zaman unutma.
Quoi que tu fasses, n'oublie jamais que tu es un Eastman.
Bu, George Eastman.
Voici George Eastman.
Bayan Kovak, bu George Eastman.
Mme Kovak, voici George Eastman.
EASTMAN PARTİSİNE KATILMAK İÇİN
UNE RÉCEPTION CHEZ LES EASTMAN
Eastman'lar kimseyle aynı gemide olamaz.
Un Eastman n'est dans le bateau de personne.
Bu da bay George Eastman'ı son görüşümüz olacak.
Et on n'entendra plus parler de M. George Eastman.
Senin için de böylesi daha iyi. Eastman'larla ve o avare zengin kızlarla birlikte olmandan iyi.
Ça vaut mieux que de traîner avec tous ces Eastman et ces filles qui n'ont rien à faire de la journée.
George, "Eastman'lar kimseyle aynı gemide olamaz" dediğimi hatırlıyor musun?
George, tu te souviens quand j'ai dit qu'un Eastman n'était pas dans le même bateau que les autres?
Bayan Eastman önümüzdeki ayın 15'inde evde bir parti veriyor.
Mme Eastman donne une réception le 1 5 du mois prochain.
Eastman'lara benziyorsun.
Vous ressemblez aux Eastman.
İyi akşamlar bay Eastman.
Bonsoir, M. Eastman.
Bay Eastman'ı uygun bulduğumdan emin değilim.
Je ne sais quoi penser du jeune M. Eastman.
... Üzerimde Eastman denen bir ağırlık var.
S'appeler Eastman est bien pire que d'avoir un boulet au pied.
- Hangi bay Eastman?
- Quel M. Eastman?
- Bay George Eastman.
- M. George Eastman.
Bay Eastman?
M. Eastman?
Eastman Endüstrileri'nin bir kartı.
Eastman Industries.
Onunla hiç karşılaşmadım ama kızlar Eastman'lardan biri olduğunu söylediler.
Je ne l'ai jamais vu, mais les filles disaient que c'était un Eastman.
Eastman'lardan biri olamaz!
Pas un Eastman!
- George Eastman.
- George Eastman.
Adın George Eastman mı?
Vous êtes George Eastman?
Sen George Eastman mısın?
George Eastman?
Bay Eastman bizi seni savunmamız için tuttuğunda bayan Vickers'ı duruşmaya gereksiz yere karıştırmamak için anlaştık.
Lorsque M. Eastman nous a engagés, nous avons promis de ne pas mêler Mlle Vickers à cette affaire.
SAVCI, "EASTMAN SANDALYEYE OTURACAK" DİYE ANT İÇTİ
"EASTMAN PASSERA A LA CHAISE" PROMET LE PROCUREUR
İddia makamına göre sanık sandalyesinde oturan mahkum George Eastman kasıtlı bir cinayet işlemiştir.
Le Ministère public affirme qu'un meurtre avec préméditation a été commis par l'accusé, George Eastman.
İddiaya göre George Eastman taammüden, kötü niyetle, acımasızca ve hileyle cinayeti işleyip, sonra Alice Tripp'in cesedini adaletten gizlemeye kalkışmıştır.
Il affirme que George Eastman a de son plein gré et avec préméditation, en utilisant la ruse et la cruauté, assassiné, puis tenté de dissimuler à la justice des hommes le corps d'Alice Tripp.
George Eastman, lütfen kürsüye çıkın.
George Eastman, venez à la barre.
Kalbinden söz ediyordum!
Je parlais de votre cœur, Eastman!
Bıraktın mı Eastman? Ay ışığında terasta?
Là-bas, sur cette terrasse baignée par la lumière de la lune?
Öyle değil mi Eastman?
N'est-ce pas, Eastman?
O gece onlara anneni ziyarete gideceğini söylediğinde... -... yalan söylüyordun, değil mi? - Evet.
Eastman, lorsque vous avez dit partir pour aller voir votre mère, vous mentiez, n'est-ce pas?
Sanık, George Eastman'ı birinci derece cinayetten suçlu bulduk.
Nous reconnaissons l'accusé, George Eastman, coupable de meurtre avec préméditation.
HANNAH EASTMAN BETHEL BAĞIMSIZ MİSYONLUĞU
Hannah Eastman, Mission Bethel
- Merhaba bayan Eastman.
- Bonjour, Mme Eastman.
Bu demek oluyor ki, Bay Newton, başlangıçta ROA, Eastman-Kodak ve Dupont'u satın alabilirsiniz.
Cela veut dire... que vous pouvez ruiner R.C.A., Kodak, et Dupont.
Hayır, hayır. Eastman-Kodak'la derhal görüşmelere başlamanı istiyorum.
Je veux que vous entamiez les négociations avec Kodak.
Max Eastman da çok değerli bir adamdı.
Et Max Eastman était un homme très aimé.
Max Eastman'a "Git" diyemem.
Je ne peux pas dire à Max Eastman : "Sortez."
Yani Eastman'a gece 12'den önce yatakta olman gerektiğini söyle.
Alors dis à ce fichu Eastman que tu dois être au lit à minuit.
George Eastman.
Voici George Eastman.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]