Edel translate French
89 parallel translation
Kar...
Edel...
Ondan alacakları bilgiler düşmanlarımız için çok değerlidir.
Les informations qu'ils peuvent en tirer n'ont pas de prix. Otto Edel.
Adı Otto Edel. Uyuşturucu satıcısı. Kulübü o işletiyor.
Trafiquant de drogue, gérant de la boîte de nuit.
Söylesene, Edel...
Dis, Hildegarde...
Gerçekten de çok şey biliyorsun, Edel.
- Tu m'épates.
- Vay vay, boynundaki ne güzel bir Nora kolyesi, Edel.
Sympa, ce collier, Hildegarde. Oui.
Bu arada, Bayan Edel burada değil...
Hildegarde n'est pas là.
Tamam. Bayan Edel gibi dakik birinin geç kalması bana tuhaf gelmişti.
Vu sa rigueur, ça m'étonnait qu'elle ne soit pas là.
Lafı açılmışken ; Bayan Edel'i gülerken hayal etmek çok zor.
Je ne l'imagine même pas en train de rire.
Hey, Edel.
Hilde!
Yani bize bahsettiğin eski kız arkadaşın, Bayan Edel miydi?
La fiancée de Sasha... C'est elle?
Küçük bir gülümsemeye ne dersin, Edel?
Souris, Hilde!
Bayan Edel.
Hildegarde...
Edel!
Hilde!
- Ölür. Hadi, kes şunu Edel. Tamam mı?
Arrête, Hilde!
Bu benim tanıdığım Edel değil.
Quoi? Ça te ressemble pas!
- Lütfen Edel.
Hilde!
Yardım et. Edel!
Aide-moi!
Bayan Edel...
Hildegarde...
Bayan Edel, dün için...
Hildegarde, hier...
Teşekkür ederim, Bayan Edel.
Merci beaucoup, Hildegarde.
Bana Edel diyebilirsin.
"Hilde", ça suffira.
Edel, tüm evrakları aldığımıza emin ol!
Hildegarde, prenez le matériel.
- Edel, kapat şunu!
Hilde, arrête-le!
- Edel?
- Hilde?
Teşekkürler Edel.
Merci, Hilde...
Liesel, Bay Edel'e...
Liesel, apporte à Herr Edel...
- Tamam Bay Edel.
- Oui, Herr Edel.
Onu da kızanağacına çeviriyorsun!
Vous allez la changer en arbre Edel!
Kızanağacının çevresinde nasıl büyüdüğünü görüyor musun?
Vois-tu comme l'arbre Edel l'encercle en poussant?
Kızanağacı!
Du bois d'Edel!
Sana başka bir kızanağacı veriyorum.
je t'ai donné un autre arbre Edel.
Kızanağaçlarının böyle oluştuğundan haberim yoktu!
Je ne savais pas d'où venaient les arbres Edel!
Batı Almanya'da ki Ferdinand Braun üssünde Komutan Edel emrinde çalışmak için yeni bir emir subayının işe başlaması planlandı.
Un nouvel aide de camp est envoyé à la base Ferdinand Braun dans l'Ouest. Sous le commandement du général Wolfgang Edel.
Batı Almanya ordusunda bir emir subayı olarak gizli görevdesin.
En aide de camp. Pour le général Wolfgang Edel.
Komutan Edel için. Komutan Edel Pershing II füzesinin mevzilenmesinde Amerikalılar ile çalışıyor.
Il travaille avec les Américains sur le déploiement du missile Pershing II.
Batı Almanya ordusunda bir üsteğmensin. General Enel'in sağ kolusun.
Tu seras le bras droit du général Edel.
General Edel ona gözü kapalı güvenir.
Edel a une confiance aveugle en lui. C'est Karl Kramer.
- Alexander Edel.
Alexander Edel.
Komutan Edel'in Amerikalı Komutan Jackson ile toplantısı yarın.
Le général Edel rencontre le général Jackson demain.
- Komutan Edel!
Général Edel!
Burada olduğun için şanlısın.
- Merci, Mme Edel. - De quoi?
- Edel! Barbeküyü hazırladım.
Stamm, qu'est-ce que tu fais là?
Komutan Edel'in sağ kolu olacaksın.
Tu seras le bras droit du général Edel.
Stamm! Edel!
Stamm!
Kalkın, eşyalarınızı toplayın.
Edel! Faites vos valises.
Bayan Edel...
Hildegarde?
{ \ pos ( 200,40 ) } Kim olduğunu sanıyorsun sen? Edel... { \ pos ( 200,40 ) } Ellerini çek!
Il est fou!
Edel..?
Hilde?
- Tebrikler Edel! - Teşekkürler.
Merci.
- Sağ olun, Bayan Edel.
- Si tu le dis.