Edinburgh translate French
281 parallel translation
Edinburgh, Waverley.
C'est quoi? Edinbourgh, Waverley.
Glasgow'da hiç bulunmadım, ama Edinburgh'da, Montreal'de.. .. ve Londra'da bulundum.
Je ne suis jamais allé à Glasgow, par contre j'ai vu Edinbourgh, Montréal et Londres.
Edinburgh'un orta yerinde böyle bir sorun yaşanacağını zannetmiyorum efendim.
Je dirais que vous ne risquez rien, nous sommes au cœur d'Édimbourg.
Edinburgh'daki tüm küçük kızları tanır.
Il connaît toutes les petites filles d'Édimbourg.
Edinburgh'un ıslak, rüzgarlı caddelerinde araba sürerek hayatını kazanmak zor.
Il n'est pas de tout repos de conduire dans les rues hostiles d'Édimbourg.
Edinburgh'dan ayrılmaya ikna ettim.
J'ai réussi à le persuader de quitter Édimbourg.
Edinburgh için büyük bir onur.
C'est un honneur pour Édimbourg, Sir Oliver.
Benim saygı değer dostum, her kim isen,... önce sana kendimi tanıtayım,... ben Edinburgh Üniversitesi'nden Profesör Oliver Lindenbrook.
Cher ami, qui que vous soyez, je me présente : professeur Oliver Lindenbrook, de l'université d'Édimbourg.
Adım Oliver Lindenbrook. Edinburgh Üniversitesi'ndenim.
Je suis Oliver Lindenbrook, de l'université d'Édimbourg.
Bu yapacağım son şey olsa da, bundan bir numune alıp Edinburgh'a götürmeliyim.
Je dois absolument rapporter un de ces cristaux à Édimbourg.
Edinburgh'da bile hiç bu kadar güzel uyumamıştım.
J'ai dormi comme jamais à Édimbourg.
Evimde kalabilirsiniz. Edinburgh ne der?
Vous pouvez habiter chez moi.
Ian James Dalkeith, 27 Bolthwell Meydanı, Edinburgh.
Ian James Dalkeith d'Edimbourg.
Edinburgh valisi çiviye oturduğundan beri en büyük kilt hamlesi olabilir.
Ce sera la plus grande percée des kilts depuis que le maire d'Edimbourg s'est assis sur un clou.
Edinburgh!
Edinburgh!
Edinburgh Kalesi'nin.
Edinburgh!
Yalnız gaydacının Edinburgh Kalesi'nin mazgallı siperlerindeki silüeti kızıla boyalı gök... Göküyü...
Le cornemuseur solitaire des remparts d'Edinburgh se profilait contre les ze... zébra...
Edinburgh Kalesi'nin mazgallı siperlerindeki yalnız gaydacı.
Le cornemuseur solitaire sur les remparts d'Edinburgh.
Edinburgh Kalesi'nin tepesinde, aşırı gizlilik koşullarında askerler İngiliz ordusunun ilk kamikaze alayı için eğitilir.
Ici, au château d'Edinburgh, dans le secret le plus extrême, des hommes s'entraînent pour joindre un nouveau régiment :
Şu küçük çocukların yüzlerindeki mutluluk, Edinburgh'daki büfemde tozlanan on kupadan çok daha değerli.
Et laissez-moi vous dire que les visages radieux de ces garçons valaient dix des coupes qui amassent la poussière sur mon buffet.
Bir gün 50'li yaşlarını ortalarındayken Edinburgh'un bahçelerinde dolaşıyormuş ve bir faun görmüş.
Rien qui puisse s'interposer et sa perception des mathématiques. Un jour, dans les années 50, dans un jardin public d'Édimbourg, il a vu un faune.
Ben, Edinburgh Düküyüm!
Je suis le Duc d'Edimbourg!
Edinburgh Düküyüm.
Je suis le Duc d'Edimbourg.
Yine aynı terane. Edinburgh Dükü, İngiltere Kraliçesinin memeleri kadar İskoçyalı yani!
Duc d'Edimbourg, aussi écossais que les seins de la Reine d'Angleterre!
Canterbury Başpiskoposluğuna öz oğlum Edinburgh Dükü Edwin'i atıyorum!
Je nomme au Saint-Siège de Cantorbéry mon propre fils... Edwin, Duc d'Edimbourg!
Sen, Edinburgh Dükü Edmund, Tanrı'ya, İsa Peygambere ve Kutsal Ruh'a inanıyor musun?
Edmond, Duc d'Edimbourg, croyez-vous en Dieu le Père, Dieu le Fils et Dieu le Saint-Esprit?
Senin unvanların hayli az Edinburgh Dükü ve Kraliyet Tuvalet Muhafızı.
Vous n'avez que peu de titres - Duc d'Edimbourg et Gouverneur des Latrines.
Edinburgh'daki hizmetin için sana teşekkür ediyoruz Egbert.
Nous vous remercions, Egbert, de votre travail à Edimbourg.
Dur bakalım, Edinburgh!
Pas si vite, Edimbourg!
Edinburgh Dükü, Prens Edmund.
Le Prince Edmond, Duc d'Edimbourg.
- Edmund, Edinburgh Dükü. - Kesinlikle.
- Edmond, Duc d'Edimbourg.
Edinburgh Dükü Edmund ve Tully Applebottom.
Edmond, Duc d'Edimbourg et Tully Fessedepomme.
İhtirasla tükenen Edinburgh Dükü, minik Tully'yi kaçırır!
Le Duc d'Edimbourg, passionnément amoureux, enlève la jeune Tully!
Siz Edinburgh Dükü Edmund musunuz?
Etes-vous Edmond, Duc d'Edimbourg?
Thomas, bu da nişanlım, Edinburgh Dükü.
Thomas, je te présente mon fiancé, le Duc d'Edimbourg.
Edinburgh Düküydü o!
Oh! C'était le Duc d'Edimbourg, tu sais!
Edinburgh'da, mezarlar kendiliğinden açılarak atalarımızın ruhları kalkmış ve atletizm müsabakaları yapmışlar.
A Edimbourg, les tombes se sont ouvertes et les fantômes de nos ancêtres se sont levés et ont participé à une course.
Lordum, Edinburgh Dükü. Edmund!
Mes Seigneurs, le Duc d'Edimbourg.
Edinburgh Dükü Edmund, öne çıkın.
Avancez, Edmond, Duc d'Edimbourg.
Onlar Edinburgh müzesinde.
C'est au musée d'Edimbourg.
Edinburgh'dan buraya kadar Plexicorp'un, üretim biçimini incelemeye geldiğinizi anlattım ama bundan haberleri yokmuş.
J'ai expliqué que vous veniez d'Édimbourg, sur rendez-vous, pour étudier la méthode Plexi-Corp. Mais personne ne semble au courant.
Bildiğim kadarıyla, Edinburgh ve Paris'te eğitim görmüşsünüz. - Bu doğru.
Vous avez été formé à Edimbourg et à Paris?
Anneleri Edinburgh'dan geldi.
La mère est d'Edinburgh. C'est Jasmine.
İlk terfimi orada aldım, yüksek lisansımı Edinburgh'ta yaptım polis olmaya karar verdim, Oxford'a gittim.
C'est là que j'ai eu mon premier diplôme. Après, j'ai étudié à Edimbourg, et après avoir décidé d'entrer dans la police, je suis allé à Oxford.
Hamish, bu gece Edinburgh'e gitti.
- Non. J'ai accompagné Hamish au train.
İşi kapmak için Royal Edinburgh koleji diye yazdım.
J'ai mis le Royal Edinburgh College pour avoir le boulot.
Edinburgh'daki her pornocu bizim videomuzla otuzbir mi çekecek?
Tous les frustrés d'Edimbourg se branlent devant notre film?
Saçma, haydi gerçekçi olalım dostum eğer Edinburgh'dan bir kumarbazla yattıysa, hepimizle yatar.
Merde. Soyons honnêtes, si elle se tapait un mec d'Edimbourg, elle se taperait tout le monde.
Edinburgh Festivali'nin ilk günü
le premier jour du festival d'Edimbourg
Kaçınız Edinburgh şehrinde bulundu?
Il y a des gens d'Edimbourg ici?
Edinburgh Dükü.
-..