Eff translate French
74 parallel translation
Alo. Saygıdeğer eff...
Allô, Votre...
- Pekala, denerim.
D'accord, je vais f aire un eff ort.
Yavaş ol, Eff.
Doucement, Eff.
Çabuk iyileştirir...
Agréable, rapide, eff...
You know, something that's much more than just a dummy front... such as the EFF.
Vous savez, quelque chose qui est beaucoup mieux qu'une façade factice... comme l'EFF.
Adım Ajan Eff, Ajan Jay'in yeni ortağıyım. Κime bakıyorsunuz?
Agent F, le nouvel équipier de J. Vous voulez ma photo?
Eff? Sen neden bahsediyorsun?
Qu'est-ce que tu racontes?
Uza şurdan, Eff.
Laches-moi, Effy.
Nereye gidiyoruz, Eff?
Ou on va effy?
- Eff mi?
- Eff?
- Evet. Nereye gidiyoruz, Eff?
- Ouais, ou on va, Eff?
Eff!
Eff!
Bu çok zekice, Eff!
C'est malin, Eff!
Hiç tuvalet kağıdın var mı, Eff?
T'aurais du PQ, Eff?
Eff? Eff.
Eff?
Görünüşümdeki kaypaklığı göndermek istiyorum.
Eff. Je veux etre defonce aussi.
"ah," "kuh," "ay," "eff"'e ihtiyacım var
"ai", "o", "ar", "ke", "eu", "f".
Şimdi sadece "eff," "uh," ve "kuh" a ihtiyacım var
Maintenant, il ne reste que "f", "eu" et "ke".
- Aşna fişne ne demek, Eff?
C'est quoi surfer et faire du rodéo?
Vay canına! Bu okul epey hareketli geçecek, Eff!
Ça va être dément dans cet école, Eff!
Kimden nefret ediyorum, Eff?
Qui je déteste, Eff?
Tarif edilemezin anlamı ne, Eff?
Ça veut dire quoi, Eff?
Sence benimle aşna fişne yapar mı Eff?
Tu penses qu'il fera du surf et rodéo avec moi, Eff?
Öyle değil mi, Eff?
Tu crois pas, Eff?
Eff's bunun biraz dışında
Effy est un peu hors d'elle.
Ondan sonra ne yaptık, Eff?
On a fait quoi après, Eff?
Öyle demek istemediler, Eff.
C'est pas ce qu'ils voulaient.
Kahretsin, Eff.
Oublie, Eff.
Eff, ağlama
Eff, pleure pas.
Umm Dört, Sen, Eff, Emily ve Naomi
Quatre. Toi, Eff, Emily et Naomi.
Bilirsin, Eff sen kendi özel çalışıyor.
Ouais, tu vois, Eff... ton travail.
Pandoranın annesi.. Biz eve gidiyoruz, Eff.
On rentre à la maison, Eff.
Benim hakkımda bilmedigin bir çok şey var, Eff.
Il y a beaucoup de choses que tu ne sais pas sur moi.
O senin değil, Eff O hiç bir zaman birine ait olamicak
Ce n'est pas le tien, Eff. Il n'appartient plus à quiconque. Ta gueule.
Anlandınmı bunu biliyorum çünkü ben senin arkadaşınım. Ama sen yeterince efor sarfetmiyorsun, Eff
Mais tu ne fais pas assez d'efforts, Eff.
Biraz ot aldık, değil mi, Eff?
On était parti acheter des pétards, n'est-ce pas, Eff?
Irn-Bru, verir misin, Eff?
Passe la Irn-Bru Effy.
Eff.
Eff.
Otur bakalım, Ef.
Assieds-toi, Eff.
- Effy, bilmiyordum.
Moi, je savais pas, Eff.
- Gördünmü, Eff? - Hayır.
- T'as regardé, Eff?
Tüm bu telaştan sonra, ateş fanteziledim geliyormusun, eff?
C'est que ça donne envie de baiser, tout ça.
- Pekala.
- Fais un eff ort!
Oh!
EFF
Evini tek oğluna bırakamayacaksa dünyaya nasıl bir iz bırakmış olur?
On est eff acé
Hangisiydi, Eff?
C'était dans quel sens?
Hadi, Eff, pijamalar
Viens, Eff, les pyjamas.
Eff...
Eff...
- O senin aradığın kişi değil, Eff!
- Ta gueule!
Ama bu doğru değil. Sen Eff'i istiyorsun...
C'est pas juste.
O da...
Tu veux Eff et elle...