Efsanevi translate French
1,103 parallel translation
Buradaki efsanevi ikinci kurukafaysa...
Celui-ci est-il celui de la légende?
O kocaman, efsanevi şey. Ama hâlâ yaklaşıyor.
Tu es légendaire et il nous rattrape.
Hem fidye hem de bankayı bir arada düşünüyorum senle ben efsanevi kuş tüyü koltukta oturuyoruz.
Je crois qu'avec la rançon et la banque, toi et moi, on va vivre comme des nababs.
Adams'ın temsilcileri olarak efsanevi Fort Lauderdale'de ülkenin dört bir yanından gelen delegelerle birleşecekler.
Envoyés par la fac d'A dams, ils vont rejoindre les autres délégués nationaux au congrès des Confréries unies dans la ville légendaire de Fort Lauderdale.
Efsanevi Bayan Vanderlyn nerelerde acaba?
Où est cette fameuse Mme Vanderlyn?
EFSANEVİ LAS VEGAS'A HOŞ GELDİNİZ.
"Bienvenue dans la fabuleuse Las Vegas, Nevada"
EFSANEVİ Amaçları efsanevi olmak.
Leurs buts est d'être une légende.
Efsanevi olmak. Ben efsaneyim, sen değilsin, diyebilmek.
Dire que moi je suis une légende, et pas toi...
Efsanevi çocuklarla balolarda bulundum, onların arasında vakit geçirdim.
Je suis allée aux bals avec les légendes que sont les enfants et je me suis estampilléE avec elleux. Mais je suis vraiment...
Ama ben yükselen efsanevi çocuklardan biriyim.
UnE des meilleures, enfants en devenir. Légendaire.
Efsanevi çocuklar var, yükselen efsanevi çocuklar var.
On a des enfants légendaires et des enfants en devenir. On est celleux en devenir.
Efsanevi Tennille Dupree ve Abanoz Evi'nin babası Max Debuciak, cehennemden çıkma bir gece sunuyor. Imperial Elks Lodge'da, 160 West 129.
La Legendaire Tennille Dupree et le père de la Maison de Ebony, Max, présentent une nuit d'enfer et de punition à la Imperial Elks Lodge,
Bu efsanevi Sharp.
Le fameux Sharp.
Duckburg'e efsanevi, adı kötüye çıkmış bir hazine getirdim...
Ie trésor légendaire, notoire, de...
Efsanevi...
Mythique.
Efsanevi bir sesi vardır.
Elle a une résonance mythique.
Efsanevi, olağanüstü, merhametli, onurlu...
Le fabuleux, le merveilleux, le chevaleresque...
Efsanevi Mason Bridge ile takım oldum.
J'ai fait équipe avec Mason Bridge, c'est une légende.
"Efsanevi yönetmenin basın sözcülerinden biri..." "... Bay Allen'ın aşırı derecede üzüldüğünü... "
Un porte-parole du légendaire cinéaste a déclaré que M. Allen était dans tous ses états, et qu'il se demandait s'il tournerait encore à New York. "
Efsanevi alçak gönüllülüğünüzden bir şey kaybetmemişsiniz, Kaptan.
Pas moins que votre légendaire modestie, capitaine.
Yani şimdi siz Ardra'nın efsanevi şahsı olduğunuzu mu iddia ediyorsunuz?
Ainsi vous affirmez être la mythique Ardra?
Kral Arthur'un efsanevi definesi.
La sépulture légendaire du roi Arthur.
Hepimiz toyluktan erkekliğe erkeklikten ölüme uzanan efsanevi sınırı aştık.
On franchit la barrière mythique... qui sépare le jeune garçon de l'homme adulte... et l'homme adulte de la mort.
Toplum, günlük korkularını efsanevi bir karaktere yönlendiriyor.
Une communauté attribue les horreurs quotidiennes à un personnage mythique.
Efsanevi bir baş belası.
Un emmerdeur légendaire, oui.
Efsanevi olabiliriz.
On deviendra légendaires.
İşte ceseti! Bu o efsanevi şeytan!
Regardez ce cadavre, voici les restes du célèbre démon.
"Shin Fung" Dağında Her 20 yılda bir açan efsanevi bir bitkinin olduğuna inanılırdı
Cette fleur peut ramener un mort à la vie, et noircir les cheveux blancs.
Bu efsanevi kitabın içerdiği bilgiler sadece yazılarım için değil insanlığın kaderi için de hayati önem taşıyordu.
Il me fallait cet ouvrage. Pour mes écrits, mais aussi pour le destin de l'humanité.
Efsanevi :
En légende :
Bu kaos ortamının dışında efsanevi kanun adamı Wyatt Earp rozetini ve silahını bırakıp ailesiyle huzur dolu bir hayat geçirmek için emekli oluyordu.
De ce chaos est sorti le légendaire Wyatt Earp, qui avait rendu étoile et fusil... pour commencer une vie de famille paisible.
Efsanevi Süper Saiyan'ı sadece siz yok edebilirsiniz, Kral Vegeta!
Vous êtes le seul qui puisse vaincre le Légendaire Super Saiyan, Roi Végéta!
Efsanevi Süper Saiyan?
Légendaire Super Saiyan?
Efsanevi Süper Saiyan'a boyun eğdirmek için hemen ayrılıyorum!
Je pars tout de suite vaincre ce Légendaire Super Saiyan!
Efsanevi Süper Saiyan'ın gerçekten nerden çıktığını merak ediyorum.
Vous pensez que le Légendaire Super Saiyan existe vraiment?
Vegeta Efsanevi Süper Saiyan'ı yok etmek istiyor.
On a demandé à Végéta de vaincre le Super Saiyan.
Paragas'ın söyledikleri doğruysa Efsanevi Süper Saiyan başka biri olabilir mi?
Paragas dit peut-être vrai pour le Légendaire Super Saiyan.
Vegeta, henüz Efsanevi Süper Saiyan'ı bulamadınız gibi görünüyor, ha?
Végéta, il semble que tu n'as pas trouvé le Super Saiyan?
Efsanevi Süper Saiyan'ı bulunca, onu katledeceğim!
Une fois que je l'aurais trouvé, je l'écraserais!
Yarın, Efsanevi Süper Saiyan'ın hangi gezegende olacağını biliyoruz!
Demain, nous aurons découvert où se cache le Super Saiyan!
Efsanevi Süper Saiyan burada.
Le Légendaire Super Saiyan est ici.
Efsanevi Süper Saiyan!
Le Légendaire Super Saiyan!
Hepimizi öldürecek! O Efsanevi Süper Saiyan!
C'est le Légendaire Super Saiyan!
Şimdi Broly kontrolümden çıktı, ve Efsanevi Saiyan oldu, planım Broly ile birlikte evreni son gelene kadar yönetmekti.
Broly vient d'échapper à mon contrôle et est devenu le Légendaire Super Saiyan, mes plans visant à contrôler l'Univers viennent de disparaître.
Onun Efsanevi Süper Saiyan olduğunu biliyorsunuz!
C'est le Légendaire Super Saiyan!
Kentanna? Kentanna, Skrreeanların efsanevi yuvasıdır.
Kentanna est la terre promise des Skrréeans.
Yüzyıllar boyunca, pek çok insan hayatını efsanevi İkiz Ejderi aramak için yitirdi.
Au cours des siècles, de nombreuses vies ont été dépensés... chercher le légendaire Double Dragon.
LaBeija Evi'nin efsanevi anasıyım.
Pas la fondatrice.
Çünkü efsanevi bir barmen, olduğunu biliyoruz ama aslında...
On sait que t'es entré dans la légende...
Efsanevi barmen.
le roi des bistrots!
Bana İsviçre'ye kadar eşlik edecek olan Ed beni efsanevi Ayçiçeği'ne teslim edecekti.
En m'accompagnant jusqu'à la Suisse,