Egitim translate French
6,568 parallel translation
Er Faisal ayni sizler gibi egitim aldi Sizin isbirliginiz ve sayginizi hakediyor.
Le soldat Faisal a reçu la même formation que vous, alors il mérite votre coopération et votre respect.
Seriat kurallari Taliban tarafindan yorumlanir Kadinlarin egitim almasi yasaktir.
Selon les talibans, elle interdit aux femmes de recevoir une éducation.
"Efendim, ilk günden beri uzman olmak için eğitim aldım."
" Monsieur, je m'entraînais depuis le premier jour comme un spécialiste.
Şimdi bizim planımız Molly's 2'yi, eğitim alanındaki askerden üniversitedeki öğrenciye kadar her kesime hitap edecek bir gezer bir işyerine çevirmektir.
Notre plan est donc de transformer Molly's II en un business mobile qui irait partout et qui fournirait tout le monde, des chauffards du stade Soldier Field aux étudiants de l'université UIC.
Yarın eğitim kampına gidiyor.
Il commence l'entrainement demain.
Moskova'daki Bolşoy yıl dönümüne iki ay önce Johannesburg'da eğitim için yapılan yardım etkiliğine.
L'anniversaire de Bolshoi à Moscou. Johannesburg il y a deux mois pour récolter de l'argent pour l'éducation.
Rob'un daha sofistike ve eğitim düzeyi yüksek bir konsey toplamaya çalıştığını biliyorum.
Et je sais que Rob essaye de rassembler un conseil qui soit un peu plus sophistiqué et cultivé.
O askeri eğitim kampına gitmişti.
Il s'est engagé au camp.
Askeri eğitim kampları, göz dövmeleri ve tifüs, Tanrım!
Les camps d'entraînement, les tatoos et le typhus...
Ordudan ayrıldın, eğitim alıyordun.
vous aviez quitté l'armée, vous étiez étudiant.
Bu adamlarla eğitim aldım, nasıl çalıştıklarını biliyorum.
Je me suis entraîné avec ces types. Je sais comment ils travaillent.
Yedek Subay Eğitim Birliği'nde üç yıl geçirdim ve bütün hayallerim bir gecede yok oldu.
Le ROTC... trois ans de service actif, tous mes rêves terminés. En une nuit.
Eğer karın yeterince yemek harçlığı vermiyorsa sana eğitim bursu ayarlayabiliriz.
Nous pourrions mettre un financement en place si ta femme ne te donne pas assez d'argent pour le déjeuner.
Henry radikallerle ilişkili olup eğitim kamplarından birine gitmiş olabilir.
Henry aurait pu appartenir aux extrémistes et faire le chemin jusqu'à un de leur camps d'entraînement
"Henry eğitim kampına gitmiş." Eğitim kampında falan değil.
Henry s'est enfui dans un camp d'entraînement. Il n'est pas dans un camp d'entraînement.
Biri izcilik, diğeri terörist eğitim kampı.
Les jeune Scout et le camp d'entraînement terroriste sont deux choses différentes.
Senin için güvenlik izni aldırdığımı ve Henry'nin eğitim kampında olduğuna dair güvenilir bir kaynaktan onaylı bilgi edindiğini söyle.
Dis lui que je vous ai eu un certificat de sécurité Et que vous avez vu des renseignements, la vision confirmée de Henri dans un camp d'entrainement, d'une source fiable.
Doğum gününü eğitim kursunda harcamıyorsun.
Tu ne vas pas passer ton anniversaire dans une formation.
Henry'nin silah altına alınma ve eğitim kamplarına gitme olasılığını göz önüne almak zorunda kalacağız.
On va devoir étudier la possibilité qu'Henry ait été recruté et s'est rendu dans d'un de leurs camps d'entraînement.
Eğitim nasıldı?
Comment était l'exercice?
"Eğitim birikimi için erken" diye bir şey yok.
Il n'est jamais trop tôt pour commencer ce genre de chose.
Lisanüstü eğitim biriminde öğretmenlik yaptım, o yüzden onu çalıştırabilirim.
J'ai enseigné à la fac, je pourrais l'aider.
Ben de düşündüm ki, artık hastanenin eğitim bakanı olduğuna göre aptal kurulla konuşabilirsin ve- -
J'aurais pensé, vu que vous êtes ministre de l'éducation ou autre, que vous direz à ce stupide conseil...
Michael City and Guildes'de altı ay eğitim aldı.
Michael a fait un CAP - 6 mois.
ABD Gemisi Niagara, geminin mutfağında yangın çıktığında, Maryland sahilinden 200 mil açıklıkta rutin bir eğitim çalışmasını yönetiyordu.
L'USS Niagara menait un exercice de routine à 200 miles au large des côtes du Maryland- - quand un incendie s'est déclaré dans la cuisine du bateau.
Kimse bodoslama dalmıyor. Bizim de tekniklerimiz var. Yüksek eğitim almış personellerimiz var Helen.
Personne ne va intervenir, nous avons des techniques, nous avons des gens très entrainés, Helen.
Bu tür muammaları keşfetmek için eğitim almadım.
Je n'ai pas les connaissances nécessaires pour étudier ces questions.
Artık eğitim bittiğine göre merak ediyorum acaba bir ara bir yerlere gitmek ister misin?
Maintenant qu'on a fini notre entraînement, Je me demandais si tu voulais, euh, sortir un de ces soirs?
Eğitim nasıl gidiyor?
Salut Comment se passe l'entrainement?
Radyolojide sadece bir hafta eğitim aldım.
Je n'ai passé qu'une semaine en radiologie.
Hayatımızı üç mücadele şekillendirir, doğaya karşı eğitim kadere karşı özgür irade ve City'e karşı United.
Trois combats influencent nos vies : l'inné contre l'acquis... le libre arbitre contre le destin... et Manchester City contre United.
Babanın, çocukların eğitim parasını nerede harcadığını annenin öğrenmesini istediğinden şüpheliyim.
Je doute que papa aimerait que maman sache où il dépense les frais de scolarité des élèves.
Çiftlikte eğitim gördüğünü hatırlıyorum. Etkileyiciydi.
Il était impressionnant.
Bu sabahki eğitim biraz farklı olacak.
Ce matin, l'entrainement sera un peu différent.
Eğitim bitene kadar senin için de geçerli.
Ainsi que la tienne jusqu'à ce que ton entrainement soit terminé.
Çok kolay olmayan bir başlangıçtan sonra bu iki çocuk arasında çok büyük bir dostluk ve yıllarca birlikte eğitim almaktan güçlü bir bağ oluştu.
Après un début difficile ces deux garçons ont développé une grande amitié. Un lien spécial formé par les années d'entrainement ensemble.
Bir sonraki safhaya geçmek için eğitim almaya hazırız.
Nous sommes prêts à s'entrainer au prochain niveau.
Genç Marcellus'u eğitim adı altında himayene alıyorsun.
Tu monopolises Marcellus avec les études.
Evde eğitim görüyormuş, kendi kendine.
Elle a été éduquée à domicile, par elle-même.
Ve bu eğitim gibi kolaydır.
Et mollo, pas comme à l'entraînement.
Eğitim gibi yapın ve zarar vermez.
Faites comme à l'entraînement et vous n'aurez pas mal.
Yemekten sonra eğitim salonunda olur hep.
Elle étudie toujours après le dîner, au centre d'éducation.
Eğitim geçmişiniz hakkında konuşabilir misiniz?
Pouvez-vous me parler de votre, formation scolaire?
Büyük öğrenciler de var. Sen bir dön düzgün bir eğitim al ve tüm kapılar sana açılsın.
Tu y retournes, et je peux te dire, que tu vas avoir une éducation décente, le monde est à toi.
Wynn kompleksine birini göndermeliyiz muhtemelen eğitim tatbikatlarında yer almamış biri.
Comment pouvons nous le réduire? Nous avons besoin d'envoyer quelqu'un au complexe Wynn, de préférence quelqu'un qui n'a pas été impliqué dans les exercices d'entraînement.
Bu, seni ve Lisbon'u eliyor. Askeri eğitim için salı günü oradaydım. Tamam.
Ça exclue Lisbon, vous.
Bu Sheikh Hakam'ın 7 yıl öncesine ait eğitim kampından görüntüler.
C'est un camp d'entrainement de Sheikh Hakam, d'il y a 7 ans.
Siz de Aterna gibi karışık bir ilacı yaratacak ne eğitim var ne de akıl.
Vous n'avez ni la formation ni l'intelligence pour concevoir une drogue aussi complexe qu'Aterna.
Hiç özel bir eğitim aldı mı?
Il a une formation spéciale?
Bu teknik üzerine benim iznim olmadan eğitim yapmanızı yasaklıyorum.
Vous avez l'interdiction de les pratiquer sans ma permission.
Oxford'da eğitim görmüş, 90'lardan beri CNB haber ajansı için çalışıyor.
Etudes à Oxford. Et il travaille pour CNB depuis les années 90