English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Ehlert

Ehlert translate French

79 parallel translation
Bir keresinde Bay Ehlert'a İşçi Bayramı kampanyası fikrimi söylemiştim, o ise " Neden şu arabayı yıkamıyorsun?
Une fois, j'ai dis a Mr. Ehlert l'idée que j'avais eu Pour une promotion pour la fête du travail, et il a dit,
Eğer Ehlert beni kaytarırken yakalasaydı kıçımı da o duvara yapıştırırdı.
Et si Ehlert me voyait me faufiler, il me clouerait les fesses au mur.
Bay Ehlert seni arıyordu, Frankie.
M. Ehlert te cherchait.
Ehlert resmen herkese tısladı.
Ehlert pique une crise majeure.
Şey, Bay Ehlert, yoğun çalışıyoruz.
M. Ehlert. Dur labeur.
Ah, Bay Ehlert, benim için ne kadar önemli bilemezsiniz.
Vous n'imaginez pas ce que ça représente pour moi.
Beyler, bayanlar. Ehlert Motor'a geldiğiniz için teşekkürler.
Mesdames et messieurs, merci d'être venus.
Ben Ehlert Motorlardan Don Ehlert Ve benim müşterilerimi alıp kaçıramayacaklar.
Je suis Don Ehlert de chez Ehlert Motors, et ils vont disparaître avec mes occasions.
O reklamı oynatamazsınız.
Ehlert, vous ne pouvez pas passer cette pub.
- Ehlert Motors, Her ihtiyacınız olan...
Ehlert Motors, là où tout vos besoins seront...
Ehlert Motors'dan Don Ehlert.
C'est Don Ehlert de chez Ehlert Motors.
Ehlert Motors'un işaretlerini takip edin.
Suivez les panneaux vers Ehlert Motors.
Mr. Ehlert, başardınız!
Mr. Ehlert, vous avez réussi!
İzlememe izin ver, Geri sar bakalım.. Ehlert Motors Don Ehlert... Bütün herşeyi halletiniz!
Vous avez tout fait!
Sana söyledim, Ehlert'tan aşıramazsam olmayacak.
- Je te l'ai dit, si je peux pas en voler à Ehlert, on n'en a pas.
Birlikten güç doğardı ve beraber olursak bize kötü bir şey olmayacaktı. Şimdi olan sadece bana oluyor! Takımdan birini aldılar Sue, onurlu davranmadılar.
Quand vous achèterez votre voiture, souvenez-vous de Ehlert motor.
Bay Ehlert hepimizin bugün işte olmasını istiyor.
M. Elhert nous fait tous venir.
Bay Ehlert yine solundan kalkmış arabada bekle bence.
M. Elhert est d'humeur massacrante, tu devrais attendre dehors.
Mike, Bay Ehlert.
- Mike, M. Elhert. - Comment allez-vous?
Bay Ehlert, bu biraz fazla cömert oldu... Kocam burada çalışmıyor bile.
C'est trop généreux pour mon mari, qui ne travaille même pas ici.
- Çok fazla almışım. Ehlert beni bekliyordur.
Ehlert me surveille.
Cezalandırın beni Bay Ehlert.
Donnez-moi le même châtiment qu'à elle.
- Hiçbir zaman personel olmadın.
Pardon, M. Ehlert.
Çok özür dilerim Bay Ehlert.
C'est la rentrée des enfants.
Bu uygulamanın amacı : Brick, sen Bay Ehlert olacaksın.
Pour mener à bien cet exercice, Brick, tu seras M. Ehlert,
Senin için yeni bir sırt çantam var.
M. Ehlert, j'ai un nouveau sac à dos pour toi.
Pardon.. Ehlert Motors'dan bozulan arabayı!
Désolé, la voiture à l'arrêt de chez Ehlert Motors!
Ehlert Motors hakkında ne düşünüyorsunuz peki!
Quand vous pensez à la qualité, pensez Ehlert Motors!
Bay Ehlert ne yapıyorsunuz?
M. Ehlert, vous faites quoi?
Bayan Ehlert 30 yıldır kapısı kapatmıyor!
Mme Ehlert ne ferme jamais la porte!
Özür dilerim Bay Ehlert.
Je suis navrée, M. Ehlert.
Bay Ehlert'in kişisel sorunları dinlemekten nefret ettiğini biliyordum ama kravatını temizlediğim sürece bir bakıma dinlemek zorundaydı.
M. Ehlert déteste qu'on lui parle de nos problèmes, mais comme je le tenais par la cravate, il n'avait pas le choix.
Bay Ehlert, Sue'nin kros takımını kurtarmak için bir çek yazdı.
M. Ehlert m'a donné un chèque pour le club de Sue.
Ehlert sana para mı verdi?
Ehlert t'a donné de l'argent?
Güzel oynadın. Hiç bir saniye bile olsa Bay Ehlert'in belki bende bir şey gördüğünü düşünmedin mi?
Ça ne vous est pas venu à l'esprit que peut-être M. Ehlert a vu mes capacités?
Tahmin et bakalım, Bay Ehlert yöneticilik seminerine kimi götürüyor?
Devine qui M. Ehlert emmène en séminaire de management?
Sadece kıskanıyorsun çünkü Bay Ehlert bende yöneticilik potansiyeli gördü. Bir kadında, sende değil...
Vous êtes jaloux parce que M. Ehlert voit du potentiel en moi, une femme, et pas vous...
Peki Bay Ehlert gidiyor olduğumuz seminer hakkında...
Donc M. Ehlert, à propos du séminaire auquel nous allons...
Tamam, sadece hatırlatmak istiyorum Bey Ehlert kocam upuzundur ve çok kıskanç biridir.
Je voudrais juste vous rappeler, que mon mari est très grand, et très jaloux.
Bay Ehlert?
M. Ehlert?
Bay Ehlert...
Vous savez, M. Ehlert...
Ama Bay Ehlert, asıl ben anneyim.
Mais M. Ehlert, je suis une mère.
Bay Ehlert, benden Pazar günü çalışmamı istedi.
M. Ehlert voulait que je travaille dimanche.
Şey, Mr. Ehlert bugün yok.
M. Ehlert n'est pas là, aujourd'hui.
Brick ve ben tüm günü işyerinde takılarak, gülüp konuşarak geçirdik ve en iyi kısmı da sanırım
On a passé la journée chez Ehlert, à traîner, rire et discuter, et le mieux, c'est que je crois que Brick a vu combien je tiens à lui.
Don Ehlert karşınızda, ve bu mekan müşteri kaynıyor, o yüzden buraya gelin ve payınızı alın hala alabiliyorken.
Ici Don Ehlert, et cet endroit grouille de clients, donc venez nous voir et achetez votre voiture pendant qu'il est encore temps.
O yüzden tüm arabalar tükenmeden Ehlert Motors'a gelin.
Donc zoomez sur Ehlert Motors avant que les bonnes affaires s'envolent.
Ooh! E, Bay Ehlert,
Mr.
Ne yapalım. Ne mi yapalım? Sen söylememiş miydin?
Ehlert Motor est fière de sponsoriser les Tonnerres de Hen pour les playoff, avec cette généreuse donation de 25 $!
Yani Bay Ehlert...
Brick...
Axl Mr. Ehlert'in Noel Ağacı deposundaki işine gitti.
Axl partit vendre des sapins, chez M. Ehlert.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]