Eiger translate French
74 parallel translation
- Eiger'a.
- L'Eiger.
Orayı bilir misin?
Vous connaissez l'Eiger?
Eğer hedefimiz Eiger'a tırmanacaksa... dağ benim yerime işi halleder.
Si la cible veut escalader l'Eiger, laissez la nature faire ce travail à ma place.
Eiger'da planlanmış tek tırmanış Almanya, Avusturya... Fransa ve ABD'den dağcıların katıldığı... bir dostluk tırmanışı.
La seule escalade prévue est une expédition amicale par une équipe venant d'Allemagne, d'Autriche, de France et d'Amérique.
Şüphesiz Eiger'a tırmanmana gerek kalmadan... onun adını öğreneceğiz.
Nous l'aurons sans aucun doute identifié avant que vous n'ayez à escalader l'Eiger.
Eiger infazı.
La sanction, sur l'Eiger.
Eiger, kuzey duvarı.
La face nord de l'Eiger.
- Eiger'a gittin mi?
- L'Eiger, tu y as été?
- Eiger'a mı?
- A l'Eiger?
Şu anda Eiger'da olmayı isterdim doğrusu.
J'aimerais bien en être déjà à l'Eiger.
Bence Eiger için biraz yaşlı.
Un peu trop vieux pour l'Eiger.
Eiger'dan vazgeçeceğimi mi sandın?
Que je laisserais tomber l'Eiger?
Eiger kuşları damlıyor.
Les rapaces de l'Eiger arrivent.
Eiger iki günde çıkılmıştır.
L'Eiger a déjà été fait en deux jours.
Aylardır Eiger'a çıkmak için yeni bir rota üzerinde çalışıyorum.
J'ai passé des mois à étudier une nouvelle voie jusqu'au sommet de l'Eiger.
Demek Eiger kuşları gelmeye başladı.
Les rapaces de l'Eiger arrivent alors en masse.
- Eiger kuşları mı?
- Les rapaces de l'Eiger?
- Eiger da öyledir.
- L'Eiger l'est aussi.
42 yaşındayım. Belki de Eiger'a tırmanan en yaşlı kişi olacağım.
A 42 ans, je serai peut-être le plus vieux à l'avoir réalisée.
Bu, Eiger Kuzey Yüzü'ne tırmanışımdan sonra.
C'est après mon ascension de la face Nord du Eiger.
Eiger'a tırmanışını okudum.
J'ai entendu parler de l'Eiger.
Burası Kumarhaneler Kralı olarak bilinen Bruce Eiger'ın ölü olarak bulunduğu yer olan saray yavrusu evlerinin bahçesi.
Voici la scène à Seven Hills, où le magnat des casinos, Bruce Eiger, a été retrouvé mort sur le sol de sa somptueuse demeure.
Eiger bu yılın başlarında restore ettiği ana kumarhane binasında, yarım milyon dolar harcayarak düzenlediği bir partiyle 60'ına girmişti
Eiger a eu 60 ans cette année, organisant lui-même une fête d'un demi-million de dollars à son casino le Queen Regent, fraîchement rénové.
Ölüm sebebi bilinmezliğini koruyor, fakat Eiger'ın kendi ölümüyle ilgisi ünlü bir espirisi vardı :
La cause de la mort reste inconnue, mais comme disait la célèbre blague d'Eiger :
Bay Eiger'ın oldukça çok düşmanı vardı.
M. Eiger avait beaucoup d'ennemis.
Bay Eiger'ın ölümüne neden olan koşullarla ilgili açıklama yapabilecek durumda değilim.
Je ne suis pas encore prêt à confirmer les circonstances dans lesquelles M. Eiger est mort.
Bayan Eiger, ıh, bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum...
Mme Eiger... Je ne sais pas comment dire ça...
Eiger'ların herhangi bir hayvanı var mı?
- Les Eiger ont des animaux?
Çünkü, sandığınızın aksine, Vegas'taki herkes Bruce Eiger kontrolü altında değil.
Parce que, contrairement à ce que vous pouvez penser, tout le monde à Vegas n'est pas subordonné à Bruce Eiger.
Komiser Brass, Ben sadece Eiger'ın haklarını korumak amacıyla burdayım.
Capitaine Brass, je suis juste ici pour représenter les intérêts des biens de M. Eiger.
Ama tüm yaptıklarımız Bay Eiger'ın özel hayatını korumak için.
Et faire tout notre possible pour protéger la vie privée de M. Eiger.
Bay Eiger oldukça özel biriydi.
M. Eiger était une personne très privée.
Eiger Sy Magli'den büyük kumarhaneyi satın almak istediğinde Kumar Oyunları Komisyonu onu reddetmiş.
Quand Eiger cherchait à racheter le casino Queen Regent à Sy Magli, la Commission des Jeux l'en a empêché.
Brass Eiger'ın ev telefon görüşmelerinin kayıtlarını çıkarttı.
Brass a obtenu les factures de téléphone du domicile des Eiger pour l'année dernière.
Eiger'ın evinden Sy Magli'nin bürosuna sayısız arama yapılmış.
Plusieurs appels au bureau de Sy Magli depuis le domicile des Eiger.
- Aynı merhem.
- J'ai comparé la taille des mains, et les empreintes ne sont pas celles d'Eiger, mec. - Même chose.
Bayan Eiger!
Mme Eiger!
Bayan Eiger, lütfen durun.
Mme Eiger, s'il vous plaît, arrêtez.
Evet, Bayan Eiger biraz meşgulmüş gibi görünüyor.
Eh bien on dirait que Mme Eiger a été un peu occupée.
Bunlar da bağlama zımbırtıları, bu şeyler Eiger'ın kalçalarındaki çürüklerle uyuşabilir.
Ces épingles de sûreté peuvent concorder avec les contusions trouvées sur les hanches de M. Eiger.
Ama Eiger'ın bu şeyi gerçekten giydiğini öğrenmek için,
Mais pour confirmer qu'en fait Eiger portait cette chose,
Eiger'ın burda oldukça hassas ve gelişmiş hareket ve yer duyarlıklı güvenlik sistemleri var.
Eiger avait un important système de sécurité ici, avec détecteur de mouvements.
Belki Bruce Eiger o kaygıdan hiç kurtulamamıştı.
Peut-être que Bruce Eiger n'a jamais réussi à la surmonter.
- Evet, kan Eiger'in, ve idrarda da yüksek oranda testosteron vardı, bir yetişkine ait olduğu anlamına gelir.
- Le sang est celui d'Eiger, et l'urine contenait un taux élevé de testostérone. Ce qui implique que ce soit un adulte.
Birazdan göreceğiniz resimler Kumarhaneler Kralı Bruce Eiger'in tuhaf ölümüyle ilgili en son resimler...
Les photos que vous allez voir sont les dernières preuves de l'étrange décès du magnat du jeu, Bruce Eiger.
Bunların olay yerinden çekilen resimlerin sakıncalı kısımları kapatılmış resimler olduğunu hatırlatmalayım. Bu resimlerde Bay garaj yolunda kendi oluşmuş kan gölünde yatarken görülüyor...
Nous voulons vous avertir que ce sont les images d'une scène de crime sanglante, sur lesquelles on peut voir M. Eiger dans une flaque
Bruce Eiger'in ölümünü araştırıyoruz.
Nous enquêtons sur la mort de Bruce Eiger.
Bruce Eiger.
Bruce Eiger.
O gece Eiger'ın evinde ne yapıyordunuz?
Que faisiez-vous au domicile des Eiger cette nuit là?
Sy Magli seni onun Donn Eiger'la yatarken resimlerini çekmek için mi tuttu?
Sy Magli vous a engagé pour que vous le photographiiez au lit avec Donna Eiger?
Annie Garrett Eiger'e Tırmanan En Hızlı Bayan
Annie Garrett réussit l'ascension de l'Eiger en un temps record