Ejderha translate French
1,662 parallel translation
Bu kütüphane artık Ejderha Birliklerinin yönetimi altındadır.
Ce bâtiment est sous l'égide des Dragons.
Evet, ejderha ve küçük kör kız mı?
Le dragon et la petite fille aveugle.
Kör kız ; ejderhanın, bir kuğu olduğunu sanırdı ejderha da kızın başka türlü düşünmesini asla istemezdi.
Elle le prenait pour un cygne. Et il n'a jamais voulu la décevoir.
Büyük dalgalarda sörf, araba kovalamacaları, ejderha avı. Hepsini yaptım.
- Surf sur grandes vagues, courses automobiles, chasse au dragon...
Büyük dalgalarda sörf, araba kovalamacaları, ejderha avı. Hepsini yaptım.
Surf sur grandes vagues, courses automobiles, chasse au dragon...
Büyük dalgalarda sörf, araba kovalamacaları, ejderha avı. Hepsini yaptım.
Surf, courses automobiles, chasse au dragon... j'ai tout fait.
Yaşlı ejderha kadın nasılmış?
Comment va le vieux dragon?
Ejderha ne yutmuş, gel de bak.
Venez voir ce que le dragon a mangé.
Ejderha maket, iki kız cesedi.
Un dragon de tissu, deux filles mortes.
Zehirli Ejderha geliyor!
La tornade s'approche!
Generalim, doktor da ilaçlar da Zehirli Ejderha olayı esnasında yok olmuş!
Le médecin et les médicaments ont disparu pendant la tornade.
güç dutu ile ejderha meyveli vitamin suyu arasında bir seçim yapmaya ödüm patlıyor.
Je craignais le choix entre l'eau à la cerise et le multifruits.
Ejderha tarafından mı tırmalandım?
J'ai été griffée par un dragon? Non.
Hayır. Sadece sakallı ejderha.
Non, c'est juste un "dragon barbu".
Gerçek bir ejderha değil, aslında.
Ce n'est pas un vrai dragon.
O bir ejderha değil.
Ce n'en est pas un.
Sık dişini, ejderha.
Tiens le coup, dragon.
Ölmene müsade etmeyeceğiz, ejderha.
On ne va pas te laisser mourir, dragon.
Oralardaydın ve ejderha seni yemedi.
Vous étiez dehors mais le dragon ne vous a pas mangée.
Ejderha geldiğinden beridir.
Depuis l'arrivée du dragon.
Ejderha bir daha asla köyünüze gelmeyecek.
Le dragon ne viendra plus jamais dans votre village.
- Mesela... Mesela Ejderha. Kanatlı At.
- Comme... les chimères, Pégase.
Sihirli ejderha mı?
- Le dragon magique?
İşte ejderha parası bu.
Voilà, ça, c'est de l'argent de dragon.
Dostum seni buraya bu ejderha bozuntusunu yakalaman için getirdim bağlılık sorunlarımla ilgili sıkıntı veresin diye değil.
Mec, je t'ai emmené ici pour m'aider à attraper ce mini-dragon, pas pour me donner des conseils sur mes problèmes d'engagement.
Bu ejderha dövmeli bir kadına son güvenişim.
C'est la dernière fois que je crois une femme avec un tatouage de dragon.
Ejderha dövmeli ve maskeli üç adam.
Ils étaient trois, avec des masques et des tatouages de dragon.
Büyük Ejderha.
Le Grand Dragon.
Ve iki başlı ejderha. Bu, mükemmel varlığı temsil ediyor.
Et le dragon à deux têtes désigne l'être parfait.
Ejderha çok önemli.
Ce dragon-là, il est très dangereux.
İsmini hatırlayamıyorum ama kocaman ve çok tehlikeli bir ejderha.
Il est encore plus méchant quand il a faim. - C'est très beau.
Elsie zavallı dünyasında yaşayan zavallı, yaşlı, kırışık senin gibi bir ejderha mı?
Elsie... Qui dans ce bas monde aurait pitié d'une vielle monstre pleine de rides comme vous?
Bir ejderha da değil.
Ni un dragon.
Üç aylık süre boyunca altı tane Ejderha Anti-Tank füzesi üretici firmayla Afganistan arasında bir yerde kayboldu.
En trois mois, 6 missiles antichars Dragon ont disparu quelque part entre l'usine et l'Afghanistan.
Henüz merkezden o Ejderha'ları nasıl çıkardığını bulamadım.
On n'a jamais trouvé comment il sortait les Dragon de la base.
Kendilerine Ejderha füzeleri almaları gibi mi?
Comme s'équiper de missiles Dragon?
"Ejderha kasabanın çevresine çöreklenmiş kuyruğunu ısırıp uykuya dalmış."
"Le dragon s'est couché autour de la ville, " s'est mordu la queue et s'est endormi. "
Ejderha ile konuşman gerek.
Parle au dragon.
Ejderha, büyüyü bozmak için yaptığı şeyden gerçekten pişmanlık duyup ağlaması gerekiyor dedi.
Selon le dragon, il doit pleurer d'un remords authentique pour briser le sort.
Kim "Sihirli Ejderha, Puff" şarkısının sözlerini biliyor?
the magic dragon "?
Ejderha kanı.
Le sang de dragon.
- Ejderha tartar?
- Du tartare de Dragon?
Ejderha yumurtaları.
Les boules du dragon.
Seni katledip prensesi kurtaracağım ejderha!
Je te terrasserai, dragon, et sauverai la princesse.
Arkada tek boynuzlu at ve bir ejderha var.
J'ai une licorne et un dragon pour me déplacer.
Üç büyük ejderha!
Trois grands dragons!
Ejderha canavara kendi gücü ve tahtıyla birlikte büyük yetki verdi.
Le dragon lui donna force, trône et autorité.
Sadece ejderha işlemeli asam eksik.
Il manque Dragon Docile, mon arme.
Ejderha Kuyusu'nun mezarına.
La tombe du Dragon Well.
- Bir çeşit ejderha!
- C'est un dragon!
Sam? Ejderha füzesini sörf çantasına koyabilir misin?
Un missile tiendrait dans un sac à voiles?