Ekler translate French
189 parallel translation
Krem şantili ve çikolatalı ekler ister misin?
Un éclair au chocolat à la chantilly?
- Teşekkürler. - Çocuğa boyamada ekler misiniz?
Ajoutez-lui une couleur.
Cezana beş yıl daha ekler.
Ça fait cinq ans de plus.
- Doktor. Bayan Nicholson, diğerleri için şu notu ekler misiniz?
Voulez-vous bien ajouter une note?
Bir ara durup Mimi'ye özel sandviçini ve ekler pastasını almam lazım.
Je dois m'arrêter prendre un sandwich et un éclair pour Mimi.
Ekmekleri ve brokolileri çok taze. Ekler pastası da var.
Il y a des pains au lait et du brocoli détaxé, et des biscuits d'Eccles.
Yolculara hala ekler pastası alacak zaman olduğu hatırlatılır.
Les passagers sont prévenus qu'il reste encore plein de temps pour acheter des biscuits d'Eccles.
Onu da faturama ekler misin?
Tu mets ça sur ma note?
Ekler, Fritz, ekler.
Vos prépositions... vos prépositions!
Ekler konusuyla devam edelim.
Au travail.
Yarınki Amsterdam uçağına ekler misiniz, lütfen?
Peut-elle avoir une place dans ce vol?
Adalete engel olmak suçluyu saklamak, çalıntı silah bulundurmak siz kumruların cezasına 10 yıl ekler.
- Complot, entrave à la justice, asile porté à un fugitif, possession d'arme volée. Vous en prendrez au moins pour dix ans chacun.
Faturama ekler misiniz, lütfen.
Mettez-les sur ma facture s'il vous plaît.
Ekler yapışıp kalmış da.
Il y a du pâté coincé, là-haut.
Al, sana ekler getirmiştim.
Je t'avais pris des éclairs.
Tekrar ekler misin?
- Oui. Réinsère-le pour moi.
Benim adımı da listeye ekler misin Taffy?
Mets mon nom aussi, tu veux, Taffy?
Ve bu yeni kaliteyi kendine ekler... onun yeni keşfedilmiş cazibesi olur.
Et ce sont ces nouvelles qualités en lui... qui expliquent son attirance soudaine.
- Bunu oda hesabıma ekler misiniz?
- Je peux payer avec la chambre?
Kahveyle ekler alayım.
Alors un café et un gâteau.
Umarım bu, bayram neşene neşe ekler.
J'espère que ça ajoute à l'agrément de votre séjour.
Kahveli ekler bittiği için çikolatalı olanlardan aldım.
Ils sont au chocolat. - Très bien. Je vous remercie.
Ekmeği kızartır, salata ve domatesleri doğrar... kıtır kıtır kızarmış nefis pastırmayı ekler... ve içine biraz da mayonez koyar... ve dilersen küçük parçalar halinde dilimler..
Il peut griller le pain, couper la laitue et les tomates, et puis il faut faire grésiller le bacon bien croustillant, et puis il peut ajouter la mayonnaise, bien l'étaler sur le pain, et couper le tout en petites bouchées bien appétissantes,
Beni geri gönderirsen, işi berbat ettin der... borca iki ay, altı ay daha ekler.
Vous me renvoyez, il me dira que j'ai foiré, et il ajoutera deux mois, ou six mois.
Ve erk ekler ya ayağa kalkar Dizleri üstüne çök er ya da
Et tous les hommes se lèvent comme des métronomes, ou tombent à aenoux.
Erk ekler merak etti Bende ne bulduklarını
Les hommes, pour lire en moi Font des pieds et des mains
Kutu içerisinde ekler görüyorsun ve kendi kendine düşünüyorsun :
Tu vois un éclair dans la poubelle. Et tu te dis...
Şişe John vardı ve Lahana Güzeli John. Bu ekler onun kişiliğini veya mesleğini anlatırdı.
Il y avait Jones le Poivrot et Jones le Choux Gagnant, ce qui décrivait son passe-temps et sa personnalité.
- Lütfen bunu ekler misin?
- Pourriez-vous le noter?
Ekler kısmında bulunuyor.
Cela figure en annexe, Mlle de Bellegarde.
" Ayrıca, Kenny G'yi repertuarına ekler misin?
" Pourriez-vous ajouter Kenny G. à votre numéro?
Tuz, biber ekler
Elle met du sel, du poivre et de la vinaigrette
Bu nutritional ekler kabul edilemez.
Ces suppléments sont inacceptables.
döner dönmez, tüyü ekler ve Matthew'ı bekleriz.
Dès son retour, on ajoute la plume et on traque Matthew.
Onu da faturaya ekler misiniz, lütfen?
Vous le mettez sur la facture?
Ölen kız, Michelle'in ailesine çiçek yolladığında, benim adımı da ekler misin?
Quand tu enverras des fleurs pour cette fille... Pour sa famille... tu mets mon nom? Merci.
Retikülosit sayım ve Beta HCG de ekler misin?
Tu peux ajouter des réticules et Beta HCG?
- Kandaki alkol oranını da ekler misin?
- Vous pouvez ajouter son alcoolémie?
Bu ekler pastada bir milyon kalori var.
Cet éclair a plus d'un million de calories.
Tarihsel bilgi, kadınları haremine ekler.
Il mettait les femmes dans un harem.
- Burada bir ekler vardı.
Il restait un éclair dans la boîte.
- Benimkine ekler misiniz, lütfen?
- Prenez le tout.
16-A'dan gelen bakiyeyi ekler, sonra 2-B'dekini hesaptan düşersek.
Ajouter le report du formulaire 16-A, ensuite déduire la ligne 2-B.
Her biri enerjisini ekler ve güç artar. Ev onları merkezine çekiyor.
La maison les attire vers son centre.
Larry, çöpteki ekler pastayı alıp yiyordu.
Il mange des éclairs trouvés dans une poubelle!
John Stewart ve çikolatalı ekler.
Jon Stewart et les éclairs au chocolat.
O ekler pastasını yiyecek misin?
Vous comptez le manger?
Bunu da başvuruya ekler misiniz?
Pouvez-vous le noter?
- Bir tane de bira ekler misiniz?
Ajoutez une bière.
- Güzel, mesele buysa bir iki tane taklit daha ekler âlem yaparız.
- Tu y avais pensé? - Ah? Alors faisons venir Rich Little.
Biraz karakter ekler. Beyinlerinin çalışmaması çok kötü.
Dommage que la tête ne suive pas.