Ekselans translate French
357 parallel translation
Ancak Ekselans görevinden çekilirse size borç para veririm.
Je vous prête l'argent si Son Excellence cède son poste.
Ah, sayın Ekselans...
Oh. Votre Excellence...
Sayın Ekselans, sizinle daha önce tanışmadık mı?
Votre Excellence. Ne nous sommes-nous pas déjà vus?
Sayın Ekselans, dünyanın gözü sizin üzerinizde.
Votre Excellence. Le monde entier vous regarde.
Ekselansın arabası!
La voiture de Son Excellence!
Sayın Ekselans...
Votre Excellence...
Sayın Ekselans, ne söyleyeyim?
Votre Excellence. Je ne sais que dire.
Sayın Ekselans'ın arabası!
La voiture de Son Excellence!
- Sayın Ekselans'ın arabası!
- La voiture de Son Excellence!
Çok anlayışlısınız ama Ekselans bunu reddediyor.
Très généreux de votre part. Mais Son Excellence refusera.
Sayın Ekselans Rufus T. Firefly.
Son Excellence Rufus T. Firefly.
Sayın Ekselans, General Cooper, Sylvania'nın birliklerinin yakında
Votre Excellence. Le général Cooper dit que les troupes de Sylvanie vont entrer sur le sol de Fredonia.
- Sayın Ekselans!
- Votre Excellence!
Bağışlayın Ekselans. Bağışlayın.
Pardonnez-moi, Votre Excellence.
Ekselans az önce Sergei'nin derslerine devam etmesini istediğini söyledi.
Son Excellence dit que Sergei doit reprendre ses leçons.
Ekselans.
Votre Excellence.
- Ekselans, rahatsız ettiğim için bağışlayın...
- Excusez cette intrusion...
Sayın Ekselans, Reich Koruyucusu, demek istiyor ki... gelen raporlara göre Skoda kokuşmuş bir kargaşa içinde. Kokmuş domuz kokan Skoda çalışmayı reddediyor.
Son Excellence veut vous faire savoir que le rapport de l'usine Skoda est une saloperie.
Müsade buyurursanız sayın Ekselans... çok daha iyi bir yöntem yok mu, bu kadar sert olmayan...
J'y veillerai personnellement. Si votre Excellence me permet, je crois qu'il y aurait un autre moyen un peu moins sévère que...
- Ekselans.
Excellence.
Sizi temin ederim ekselans, konuyu açan ben değildim.
Je vous assure que ce n'est pas moi, Excellence, qui l'ai approchée.
- İyi geceler ekselans.
- Bonsoir, Excellence.
Korkarım neden burada olduğumu anlayamamışsınız Ekselans.
Je crains que vous ne compreniez pas pourquoi je suis ici, Excellence.
Evet, onları tam bir bozguna uğrattık ekselans.
- Alors? - L'ennemi est en déroute.
Ekselans, o kelimeyi tekrar kullanmayı gerekli bulmayacağınıza inanıyorum.
Votre Excellence, je crois que vous n'aurez plus besoin d'utiliser ce mot.
Her şeyi gemide bıraktık Ekselans.
Ils sont restés à bord, Votre Excellence.
Ekselans, eğer kazazede olmasaydık bu kıyıya küçük bir teknede gelmemizin bir mantığı olur muydu?
Cela va sans dire, Votre Excellence. Aurions-nous accosté là, dans un si petit bateau si nous n'étions naufragés?
Elbette Ekselans ama bizim olayımızda masumiyetimize inanmanız için bir bakmanız yeter.
Bien sûr, Votre Excellence, mais dans notre cas, un regard suffit pour vous convaincre de notre innocence.
- Bir şey mi söylediniz, ekselans?
- Vous désirez, Votre Altesse?
Benim ruh halim de bir o kadar kötü, Ekselans.
Je suis d'aussi mauvaise humeur que lui.
Ama daha öğreneceği çok şey var, Ekselans.
Mais il a beaucoup à apprendre, Excellence.
Teşekkürler, Ekselans.
Merci, Excellence.
Ekselans, prenses her an gelebilir.
La princesse va arriver d'un instant à l'autre.
Ekselans çatışma toplantısında.
Son Excellence est en plein Conseil. Remettez-moi ce message.
Ekselans, Fransızlar Moskova'dan gitmeye hazırlanıyor.
L'ennemi se prépare à évacuer Moscou!
Ekselans, gülümseyin.
Un sourire, Votre Majesté!
Eğer kanunen Ekselans'a ait dokümanları kastediyorsanız boğaz kesen devrimci hırsızlar ele geçirmesin diye transfer edildi.
Quant aux biens légaux du gouvernement de S.M., des documents ont été mis hors de portée des bandits.
Ekselans'ın sürgün başbakanı olarak benim adıma kayıtlı. Tabii Ekselans onayladığı müddetçe.
Comme Premier Ministre du gouvernement en exil, à mon nom, tant que S.M. n'a pas d'autres souhaits.
Ekselans, atom enerjisi ihtilafını açıklar mısınız?
Et cette polémique sur l'énergie atomique?
Bu saatte bankalar kapalı, Ekselans.
La banque est fermée.
- Derhal, Ekselans.
Doucement, Sire.
Bulabildiğimiz en iyi yer, Ekselans.
C'est tout ce qui reste.
Ekselans, imza verir misiniz?
Pourrais-je avoir votre autographe?
Ekselans ülkelerimiz arasındaki anlaşmada "İki ülkeden birinin ihtiyaç duyması halinde Konsolos Shimoda'da ikamet edecektir." şeklinde ifade edildiğinin farkında mı?
Vous êtes au courant de l ´ accord signé entre nos deux pays et qui prévoit que "Un Consul résidera à Shimoda " dès que l ´ un des pays le désirera ".
- Ekselans.
- Votre Excellence.
Ekselans hadi benim şu resmi konumum hakkındaki saçmalığa bir son verelim.
Ce refus absurde de me reconnaître officiellement a assez duré.
Ekselans ülkeniz dünya ticaret yollarının kavşağında duruyor.
Votre pays est à la croisée des chemins du globe.
Ekselans, tutucular her ülkede vardır.
Il y a des fanatiques dans tous les pays Excellence.
Bu harika davet için Ekselans'a minnettarım.
Je remercie Votre Excellence pour une soirée enchanteresse.
Ekselans, yakında haber gelmezse öğrenmek için Edo'ya gitmeye kalkışabilirim.
Si Edo ne répond pas bientôt je serai homme à y aller moi-même.
Ekselans, burada konuşamayız.
Pas ici.