Elinizi verin translate French
105 parallel translation
Bana elinizi verin. Şu adamı buradan çıkarın.
Aidez-moi à le sortir de là.
- Elinizi verin yeter.
- Votre main fera l'affaire.
Buraya, bana elinizi verin.
Bon sang! On est sœurs!
- Elinizi verin.
Venez, Jim.
- Elinizi verin Catherine!
- Catherine, tu es fou!
Elinizi verin.
Donne-moi la main.
Başlayabiliriz. Elinizi verin.
Nous allons commencer, venez!
- Elinizi verin bana. - Kendim inerim.
- Donnez-moi la main.
- Elinizi verin bana.
- Ça va aller. - Si. - Je suis descendu.
- Elinizi verin bana?
- Donnez-moi la main.
Elinizi verin.
Donnez votre main.
Bana elinizi verin.
Donnez - moi la main.
Bana elinizi verin.
Donnez-moi la main.
Elinizi verin, lütfen.
Pouvez-vous me donner votre main?
Bana elinizi verin. Fakat neden? Özür diliyorum.
Donnez moi la main.
Elinizi verin. Burada ağrı hissediyor musunuz?
Donnez-moi votre main.
Şimdi hoşça kal demeliyim. Bana elinizi verin. Hadi.
Je vous quitte, serrez-moi la pince.
Bana elinizi verin!
Votre main!
— Diğer elinizi verin.
D'accord, un à zéro.
Elinizi verin bana ve objenin sertliğini düşünün.
Donnez-moi votre main, et maintenant pensez très fort à cet objet... Vous manquez d'assurance.
O yüzden hepinize iyi geceler. Bana elinizi verin dost olalım.
Bonsoir à tous qui êtes ici, applaudissez, battez des mains.
Hayır, durun. Öbür elinizi verin.
Attendez, non, l'autre.
- Gelin, size göstereceğim. Elinizi verin bana.
- Je vais vous montrer.
Elinizi verin, gelin.
Vos mains, approchez
Ben başlarken sona eren sevgili Kraliçe öpeyim şu elinizi verin de.
O vous qui finissiez lorsque je commençais, donnez-moi votre main a baiser
Bayan, elinizi verin. Halterci değilim.
Faites un effort, aussi, je suis pas très musclé.
İşte geldik, elinizi verin.
Donnez-moi la main.
Elinizi verin
Bon, montrez-moi votre main.
Elinizi verin bana. Öğretin!
Mais tends-moi la main, Margot, apprends-moi, j'apprends vite.
Haydi bayan. Elinizi verin.
Allez, Madame, tendez-moi la main.
Elinizi verin.
Donnez-moi la main.
Şimdi diğer elinizi verin.
Maintenant l'autre.
Elinizi verin.
Serrons-nous la main.
Elinizi verin. Çember oluşturacağız.
Donnez-moi vos mains.
Bana elinizi verin.
Donnez moi un coup de mains.
Önce verin elinizi.
Donne-moi d'abord ta main.
İzin verin elinizi öpeyim.
Laissez-moi embrasser vos mains. Non...
- Elinizi sıkmama izin verin, Bay O'Hanlan.
- Laissez-moi vous serrer la main.
- Elinizi sıkmama izin verin.
- Je vous serre la main.
- Mr. Turist, elinizi bana verin lütfen. - Rica ederim.
- M. le touriste, s'il vous plaît, votre main...
"Bana elinizi verin, madam."
"Donnez-moi votre main, m'dame"
Elinizi verin lütfen, sol elinizi.
Votre main gauche, s'il vous plaît.
Elinizi sıkmama izin verin.
Permettez-moi de vous serrer la main.
Maestro, elinizi madama verin.
Maestro, donnez la main à madame.
Parmağınızı verin, farkına varamadan elinizi kaparlar, dahası, bir anda kolunuzu bile kaptırırsınız.
Donnez-leur un ongle, ils prennent le pied, et bientôt, c'est la jambe qui y passe! Erreur! ..
Elinizi bana verin. - Hayır.
- Je connais l'endroit rêvé pour une conversation.
Elinizi sikmama izin verin.
Je vous serre la main.
Gelin, götüreyim sizi mektupları verin diye. Elinizi çabuk tutun. Sonra da beni mektupları yazana götürün.
Vous allez remettre ces lettres et me conduire ensuite vers celui qui vous les a remises.
Verin elinizi!
Donnez-moi la main.
Elinizi sıkmama izin verin.
Je veux vous serrer la main.
Verin elinizi sıkayım.
Serre-m'en cinq.