Elka translate French
187 parallel translation
Elka, müzik lütfen.
Elke, le phonographe.
Evet. Tamam. Max, elindekini Elka'ya ver.
Oui, Max, tu peux donner le médaillon à Elke.
- Hayır, Elka takıyor.
- Non, Elka les porte.
Selam, Elka.
Bonjour Elka.
Elka, anlıyorum. Bir de Noel gününde...
Elka, mais enfin, le jour de Noël?
Eminim Elka yemiştir.
Je parie que c'est Elka.
Eve gidip, Angela'ya Elka'nın sümkürmesi için bir fular daha verebilirsin.
Rentrer, offrir un autre foulard à Angela pour qu'Elka se mouche dedans.
Elka'yı arayıp Noel'de izinli olduğunu söyleyeceğim.
Je vais appeler Elka. Lui dire qu'elle est de repos demain.
- Elka, hayatım, ben Angela.
- Ma chère Elka, c'est Angela.
Bir dakika, Elka.
Un instant, Elka.
Elka, Sam bana yaptığın şeyi anlattı ve yarın gelmeni istemiyorum.
Elka, Sam m'a dit ce que vous avez fait. Je ne veux pas que vous veniez demain.
Elka nasıl da yapmış.
Regarde ce qu'Elka a fait.
- Elka'yı kovdurttu!
- Il a fait renvoyer Elka!
Geri dönüp yanlış anlamayı düzelttiğine çok sevindim, Elka.
Je suis contente que vous soyez venue pour qu'on arrange les choses.
- Elka! - Geliyorum!
J'arrive.
Bu Elka Ostrovsky.
Voici Elka Ostrovsky.
Elka, Neiman Marcus'a en yakın yer neresi?
- Elka, où se trouve La Samaritaine?
Elka, sorun nedir?
Elka, qu'y a-t-il?
Merhaba, ben Elka Ostrovsky.
C'est Elka Ostrovsky.
Sal, benim, Elka.
C'est Elka. On s'est vus, au...
Elka, var mısın?
Elka, vous nous suivez?
- Elka. Harika. Demek benimkini Victoria seçiyor.
- Génial, Victoria s'occupe de moi.
Elka'ya harika birini ayarladım.
J'ai un rencard génial pour Elka.
Bu espri sana ait değil Elka. Winston Churchill'in.
C'est pas votre blague, mais celle de Winston Churchill.
Elka, seninki geldi.
Elka, votre rencard est là.
Sen de Elka olmalısın.
- Et vous devez être Elka.
Elka, şimdi sırası değil.
Pas maintenant.
Peki, Elka, ne zaman bu işi resmileştiriyorsunuz?
Vous allez officialiser ça quand?
- Max... Dinle, Elka, seni kaybetmek istemiyorum.
Écoute, Elka, je ne veux pas te perdre.
Elka evde mi?
Elka est là?
Dövüşmenin, Elka'nın başını döndürmeye bir faydası olmaz.
Se battre n'aidera pas Elka à se décider.
Burada neler oluyor?
- Que se passe-t-il? - Ils se battent pour Elka.
Geçen gün, saygısızca birden oturumu kapatmandan sonra Elka bana bir video mesajı gönderdi.
Elka m'a répondu par vidéo après que tu m'aies déconnectée si brutalement.
Elka, burada ne işin var?
Que faites-vous ici?
Elka, niye- -
Pourquoi vous... Enfin, pourquoi?
Elka, yaşlılar balosunu bize hiç anlatmadın. Dur tahmin edeyim :
Vous nous avez pas dit le thème de votre bal.
Selam, Elka.
Salut Elka.
Şu an farkında olmayabilirsin Elka ama bir dahiyle baş başayız.
Vous ne le réalisez peut-être pas, mais nous sommes en présence d'un génie.
Elka'nın baloya hazırlanmasına yardım ediyor.
Elle aide Elka à se préparer.
Elka, gotik mi takılıyorsun artık?
Elka, vous êtes devenue gothique?
- Lütfen, Elka. Fırtına geliyor!
- Pitié, Elka, la tornade arrive!
Niye hâlâ sığınakta değilsiniz? Elka bizi içeri almıyor!
- Vous attendez quoi pour descendre?
Almak zorunda!
- Elka ne veut pas! Elle n'a pas le choix!
Elka, zulan bizi hiç ilgilendirmiyor. Sadece içeri girelim!
Elka, on s'en fout de votre planque, laissez-nous entrer.
Elka, Cleveland'ta hiç kasırga olmadığını söyledi.
Elka a dit que les tornades ne touchent jamais Cleveland.
- Elka!
Elka?
- İşte oldu.
Elka!
Pekâlâ, Elka, ilk sen çek.
Vous d'abord.
Merhaba, Max. Elka evde mi?
Elka est là?
Elka... Misafirin var.
Vous avez de la visite.
- Elka beni burada bıraktı.
Elka m'a laissée là.