English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Elyse

Elyse translate French

87 parallel translation
Elyse Eddie'nin düğün için hassaslaştığını hissediyor.
D'après Elyse, Eddie est nerveux au sujet de mariage. Je sais.
Elyse'nin annesi Eddie için çok üzülüyor.
La mère d'Elyse est furieuse après Eddie.
- Anlat ona. Eddie Elyse'ye futbol sınavı yapacak. Eğer başaramazsa evlilik iptal.
Eddie fait plancher Elyse sur le football avant de l'épouser.
Testin iki ay önce olması gerekiyordu.
Le test devait avoir lieu il y a 2 mois, mais Elyse l'a retardé.
Ama Elyse erteleyip duruyor. Üzerinde çok fazla baskı var.
Elle est complètement sous pression.
- Elyse hakkında hızı karar vermiyor musun?
Elyse et toi, vous êtes allés vite.
En azından çok ısrarcı değil.
Elyse ne me brisera pas les noix.
Elyse'yi alabilirsin.
Vas-y avec Elyse.
Bana kalsa tüm hayatım boyunca Elyse ile çıkarm.
Si ça ne tenait qu'à moi, je sortirais avec Elyse toute ma vie.
- Elyse ile beş yıldır çıkıyorum.
- Je sors avec elle depuis 5 ans.
Shrevie, Elyse'nin futbol testine gidecek mi?
Est-ce que Shrevie va assister au test de football d'Elyse?
Özür dilerim Elyse. - Ne kadar kaldı? - Bilmiyorum.
- Il en reste combien?
Elyse'nin annesi telefonda.
La mère d'Elyse est au téléphone.
Bu yüzden sen Edward ve sen Elyse sizi karı koca ilan ediyorum.
Je vous déclare, toi Edward, et toi Elyse, mari et femme.
Elyse'in evlenebilmek için neler yaşadığını herkes biliyor mu bilmiyorum.
Tu te rends pas compte, ce qu'Elyse a enduré avant d'être mariée?
Harika. Bana acilen Elyse'i bağlar mısın Charlotte?
Charlotte, trouvez-moi Elise DQP.
Elyse.
Elise?
Liz, perma randevusu aldığını söylemedi.
Elyse ne m'avait pas dit que vous aviez prévu ça.
Seni duydum, Elyse!
J'ai entendu.
Elyse, dondurman eriyor ve anne çok meşgul!
Elyse... Ta glace fond et maman est très occupée.
Elyse, hadi gidip büyük hediyeye bakalım, olur mu?
Viens, Elyse, on va regarder le gros cadeau.
General Davenlos'a onu beklediğimi söyle, Ted ve Elyse ile de konferans ayarla.
Dites au général Davenlos que je l'attends. Prévenez aussi Ted et Elyse.
Özellikle de karın Elise'nin ölümünden sonra.
Surtout après la mort de ta femme, Elyse.
- Elyse, sakinleşmelisin kızım.
- Elyse, détends-toi.
Elyse, bu yıl kesin kazanacaksın.
Elyse, tu as toutes tes chances cette année.
Elyse, seni tekrar görmek ne güzel.
Elyse, content de te revoir.
Elyse, sen Matt'in, sosyopat abisinin gözüne girebilmek için... penisiyle düşünen kibirli biri olduğunu düşünüyorsun.
Elyse, tu penses que Matt est un frimeur qui a un pénis à la place du cerveau, juste pour plaire à son asocial de frère.
Matt, sense Elyse'in biraz açılıp aşna fişne yapması gereken... bir ahlak kumkuması olduğunu düşünüyorsun.
Et Matt, tu penses que Elyse est une fille coincée qui a besoin de se lâcher et de se faire dépuceler.
Ümitsiz dava deyince aklıma geldi Elyse. Gösterin için müzik besteliyormuşsun. Tabii buna müzik denirse.
Au fait, il paraît que c'est toi qui composes la musique du spectacle, Elyse, si on peut appeler ça de la musique.
Hadi Elyse.
Allez, Elyse.
Hey, Elyse.
Hé, Elyse.
Chloe, biz hiç Elyse'i çıplak falan görmedik.
Chloe, on n'a jamais vu Elyse nue.
Sadece Elyse'e yardım etmeme yardım etmenizi istiyorum.
Aidez-moi à aider Elyse.
Elyse Houston.
Elyse Houston.
"Elyse erkekler için gerçek sevginin dışında duramayan, biseksüelliğe yapışmıştır." "Bunu da moda çaresizliğine yapıştırdı."
Elyse s'accroche au terme bisexuelle, non pas par affection pour les hommes, mais par besoin désespéré d'être à la mode.
"Elyse söylenti ve olayların patladığı yerdi ve straight ya da biseksüel ya da başka türlü olsun gerçek bir ilişki yaşayabileceğini hayal etmek zordu." "'Çünkü başkalarının cinsel gel gitlerine zaman harcamaya takıntılıydı. "
Elyse est en quête perpétuelle de rumeurs et de on-dit, si bien qu'on l'imagine difficilement vivre de vraies romances, hétéro, homo, ou autres, vu le temps qu'elle passe à se préoccuper des aventures sexuelles des autres.
Elyse, geveze biseksüel mi?
- Elyse, la bisexuelle avide de rumeurs?
Elyse de lütfen, biseksüel moda katili.
Non, appelle moi Elyse, la fashion-victime bisexuelle.
- Elise'ti. Yok, Shun'dı.
- C'est Elyse.
Savaşmalısın Mike. Elyse'yle kalmak için savaş.
Il faut que vous vous battiez, Mike, pour rester avec Elyse.
Alysse'i oynayacağım.
et je joue le rôle d'Elyse.
Alysse'le tanışmalısın.
Il faut que je te présente Elyse.
Boston'da kız kardeşi var, Elyse.
Il a une soeur à Boston, Elyse.
Elyse, Ben Jamie Wright.
He, Elyse, c'est, euh, Jamie Wright.
Çok büyük sorunları var şu an, Elyse.
Ça va être très dur pour lui, Elyse.
Elyse'in uçağa binip geleceğine para göndereceğini söyleseydim keşke sana.
J'aurais du te le dire Elyse aurait envoyé de l'argent avant qu'elle ne prenne l'avion.
- Elyse.
- Elyse.
Toby, bu Elyse.
Toby, voici Elyse.
Elyse?
Elyse n'y connaît rien.
Elyse cevap kağıdına fazla yakınlaşma tamam mı? Şimdi ne Shrev?
A combien elle en est?
- Merhaba Elyse. - Merhaba.
Salut, Elise.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]