English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Emile

Emile translate French

484 parallel translation
Yukarı çık, Emil'in yardıma ihtiyacı var.
Montez et rejoignez Emile. Il a besoin d'aide.
Emil Javert.
Emile Javert.
Emil Javert, 4 yıl, Landrecy Bölgesi.
Emile Javert, quatre ans, au District de Landrecy.
- Emile'nin annesi.
La mère d'Emile.
- Emile, seni bu şekilde rahatsız etmekten nefret ediyorum ama artık kasap bize veresiye yazmak istemiyor.
Qu'y a-t-il, chérie? Excuse-moi, mais le boucher ne veut plus nous faire crédit.
- Bunun sonu nereye varacak, Emile?
Comment cela finira-t-il?
Paul, Emile'nin İtalya'dan benim için aldığı incileri görmeni istiyorum.
Je vais vous montrer les perles qu'Emile m'a offertes en Italie.
Hayır, Emile.
Non, Emile!
Üzgünüm, Emile, sadece söylemek zorundaydım.
Pardonne-moi, Emile! Je devais te le dire.
Biliyorum, Emile, yine de, o bir insan, köpek değil ve şu kalabalık, yüzleri, kudurmuş canavar gibiydi.
Je sais! Mais ce n'est pas un chien. Cette foule!
- Bayan duyacak, Emile.
Elle va t'entendre!
Bu adam tüm gün seni bekledi, Emile.
Ce monsieur t'a attendu tout l'après-midi.
Emile Zola jüri sizi suçlu bulmuştur.
Le jury vous a reconnu coupable.
Emile, bazen korkak olmak için daha fazla cesaret gerekir.
Emile, il faut plus de courage, par moments pour être un lâche.
Emile, lütfen. Geç oldu, hayatım.
Il est plus de minuit, Emile.
Emile, tutukluların cevaplarını aldın mı?
emile, avez-vous noté Ies réponses du prisonnier?
- Ben Bay Aubel ve bu da oğlum Emile.
- Je suis M. Aubel. Voici Emile, mon fils.
Emile?
Emile.
Sizin için madam.
Pour vous, Madame. Emile.
- Yo, gayet iyi gördüm.
- Mais si! Emile m'a dit :
- Emile'ne yazdı.
- Elle écrit à son Emile.
Hapisle bağlantısı olan tek kişi Emile Journet.
Emile Journet est le seul qui a un lien avec la prison.
Emile benim.
Emile!
Kurt, Emile, siz misiniz?
Kurt? C'est vous?
Kurt. Emile, girin.
Que se passe-t-il?
Emile, buraya gel.
Emile, venez ici.
Söylesene Emile, Passy senin mıntıkan.
- Emile, c'est ton secteur, Passy.
Emile'nin yerine gidelim ve istiridye yiyelim.
Allons manger des huîtres chez Émile. Ma cape,
Paris'e gitsem, Emile Flostre'ın derslerine katılmak için giderim.
Moi, j'irais pour les conférences de Flostre.
- Emile de bana. Acaba Omaha ve Detroit gibi şehirlerde filozoflarla temas kurup onlara empatikalizmi anlatsam yararlı olur mu dersiniz?
Croyez-vous que ce serait intéressant si je contactais des philosophes de Detroit pour leur présenter l'emphaticalisme?
- Emile, bademciklerin ne durumda!
- Alors, vos amygdales?
Emile Zola'nın ahlaksız biri olduğunu mu düşünüyorsunuz Bayan French?
Mlle French, pensez-vous... qu'Emile Zola était immoral?
Anlamadım, Emil.
Je ne te comprends pas, Emile,
Aslında, Emil, bir eşim var.
En fait, Emile, j'ai un mari,
Taksinizde yazan Emile Desjardins adı size hiç yakışmıyor doğrusu.
Je doute que vous soyez Emile Desjardins, chauffeur de taxi.
Emile'in taksisini her yıl bir gün ben çalıştırırım... Karısı doğum yaparken.
Je remplace Emile quand sa femme accouche.
Hadi oğlum.
Lève-toi, Emile.
Faydası yok, Emile.
Inutile, Emile!
Emile, neden yataktasın?
Pourquoi es-tu au lit?
Emile Zola.
Un certain Emile Zola.
- Emile, neler oldu?
Emile!
- Emile, Fransa'yı derhal terk etmelisin.
Vous devez quitter la France.
- Emile!
- Emile.
Emil, lütfen, en iyi şampanyayı gönder.
Émile, du champagne et le meilleur!
Hayat budur Emile.
C'est la vie, Emile.
Korkuyorsun Emile.
- Tu as peur, Emile?
Dehşete düşmüşsün Emile.
Tu as peur, Emile.
- Beauclere'le Emil kaçtı.
- Pas Beauclerc et Émile.
- Emil size gösterir.
- Émile vous les indiquera.
Emile Flostre. "
Emile Flostre. "
- Evet, Emil?
- Oui, Emile?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]