Emmanuel translate French
173 parallel translation
Hayır, sayın bayan. Benim adım Profesör lmmanuel Rath. Bir lisede öğretmenlik yapıyorum.
Vous vous trompez Mlle, je suis Emmanuel Rath... professeur au lycée de la ville.
Doktor lmmanuel Rath.
Emmanuel Rath.
Dr. Immanuel Rath.
M. Emmanuel Rath.
Günaydın, lmmanuel.
Bonjour, Emmanuel.
Profesör Immanuel Rath.
Le Professeur Emmanuel Rath!
Ve ben artık sizlerin o sonsuz sabırlarını fazla zorlamadan kendisini sahneye davet etmek istiyorum.
Je ne veux plus abuser de votre patience. Il s'agit du Professeur Emmanuel Rath!
Telefonla Dr. Emmanuel'i bağla.
Appelez-moi le Dr Emmanuel.
- Dr Emmanuel ikinci hatta.
- Le Dr Emmanuel sur la deux.
- Emmanuel.
Emmanuel.
Emmanuel Trades. Tanımıyor musun?
Le travail Manuel en personne!
İlk olarak, şirket müdürü ve direktörü, Albert Emanuel Vogler.
Tout d'abord, le chef et directeur de notre troupe, Albert Emmanuel Vogler.
Alçakgönüllülüğüm fark etti ki... yaşamın görevi, büyük ruhani isim A.E. Vogler'e hizmet etmektir.
Mon humilité a trouvé un sens au service du grand esprit qui porte le nom d'Albert Emmanuel Vogler.
Resmi kuruluşlardaki otopsi sonuçlarına dayanarak ben ve Tıbbi Meclis üyesi Vergérus kararları doğrultusunda....... adı geçen Emanuel Vogler, gereği gibi incelenecek.
D'après la loi qui régit les autopsies dans les instituts officiels, ledit Emmanuel Vogler sera dûment examiné suite à la décision du conseiller médical et de moi-même.
- Birkaç saat önce otopsisini yaptığımızı sandığımız Manyetikçi Emanuel Vogler. Bay Vogler bizi kandırmış.
Le magnétiseur Emmanuel Vogler, que l'on a cru examiner il y a quelques heures, nous a trompés.
Muhterem Emmanuel Ana aramızda İsa'yı temsil edecek.
La Révérende Mère Emmanuel représente le Christ parmi nous,
Rahibe Emmanuel ne demişti ; "Unutmayın, bizi kandırabilirsiniz... " ama kendinizi ve Tanrı'yı asla. "
Mère Emmanuel a dit : "N'oubliez pas, vous pouvez nous tromper, nous, mais pas vous-même ni Dieu,"
Belki de bu Rahibe Emmanuel'in aklındaki şeydir.
C'est peut-être ce que Mère Emmanuel espérait,
Rahibe Emmanuel sana bir telgraf gönderdi, değil mi?
La mère Emmanuel t'a envoyé un câble, non?
Muhterem Rahibemiz Emmanuel'den az evvel bir telefon aldım.
J'ai reu un appel de la Révérende Mère Emmanuel,
Muhterem Rahibe Emmanuel bir hafta içinde bir ziyarette bulunacak.
La Révérende Mère Emmanuel nous rend visite dans une semaine,
Rahibe Emmanuel'i görmek istemiyorum.
Je ne veux pas voir mère Emmanuel,
Her gün üzerimize akan bu sihirli iksiri değiştirmek için ne kadar Victor Emmanuel gerekiyorsa feda edebilirim.
Il en faudra, des Victor Emmanuel, pour changer cette potion qui nous est administrée chaque jour.
Sicilya halkı birleşmiş ve ayrılmaz bir İtalya istiyor başında, anayasanın tayin ettiği Kral Victor Emmanuel'i ve tahtın varisleri olarak onun yasal varislerini.
"Le peuple sicilien" "veut l'Italie une et indivisible" "avec Victor-Emmanuel"
Hey, Manuel!
Emmanuel!
Açıkçası çok üzgünüm Emmanuel, fakat tedavi altındaki eşinin ölümü ikiniz için de huzur içeren bir ayrılık oldu.
Je suis désolé, Emmanuel. Mais il faut voir la mort de ta femme comme une délivrance.
O ödülü kazanmak niyetindeyim Emmanuel ve onunla gelen itibarı da.
Je veux ce prix. Et le prestige.
Yardım et Emmanuel!
Emmanuel, aide-moi! Aide-moi!
- Ne demek istiyorsun? - Hadi ama Emmanuel.
- Que veux-tu dire?
Emmanuel'in burada belirttiği kadarıyla hücreleri kemiğin etrafında şekillenmiş canlı bir dokudan elde etmiş.
Emmanuel dit qu'il ne peut obtenir ces cellules qu'à partir des tissus vivants qui sont autour des os.
Emmanuel.
Emmanuel.
Victor Emanuel'i bile çabucak kaçmasaydı nerdeyse yaralıyordu.
Il a même blessé Victor-Emmanuel qui tardait à s'écarter de son chemin.
O, hayal kırıklığına uğramış aşklarla ilgili şiir yazan 27 yaşında Danimarkalı şair Emmanuel Goldstein ile tanışır.
Il rencontre Emmanuel Goldstein, un poète danois de 27 ans, dont le travail traduit également une certaine désillusion amoureuse.
Immanuel Kant tam bir hıyardı Hemen hemen hiç dengeli olmazdı
Emmanuel Kant avait la picole pissante Et le genou pas très stable
Immanuel Kant tam bir hıyardı
Emmanuel Kant avait la picole pissante
Endüstri makinelerine zarar verdim, su kaynaklarını kirlettim...
Je me tiens ici, comme une victime de l'influence d'Emmanuel Goldstein.
Burada Emmanuel Goldstein'in etkisinin bir kurbanı olarak bulunuyorum.
Je vous demande seulement d'accepter mon amour pour notre leader.
Burada Emmanuel Goldstein'in etkisinin bir kurbanı olarak bulunuyorum.
Je me tiens ici, comme une victime de l'influence d'Emmanuel Goldstein.
Mary Emmanuel, Monsenyör'e durumu anlat.
Mary Emmanuel, prévenez Monseigneur de la situation.
Emmanuel Goldstein, efendim..
Emmanuel Goldstein, monsieur.
Emmanuel Goldstein, diğer ismiyle Cereal Killer,
Emmanuel Goldstein, alias Cereal Killer,
Jean-Baptiste Emmanuel Zorg.
Jean-Baptiste... Emmanuel...
O burada yalnız yaşardı. First Emmanuel Kilisesi'nde yardımcı papaz'dı...
Il était diacre à l'Église Emmanuel.
Bir kaç hafta önce, Güverte 5 deki kablo kanalları patlamadan önce, Teğmen Strickler ve Tayfa Emmanuel'i koridorun sonunda gördüm.
Il y a plusieurs semaines, juste avant l'explosion sur le pont 5, j'ai vu l'enseigne Strickler et Emanuel au bout du couloir.
Emmanuel böyle olmasından hoşlanıyor. Böylece boksörler hep öfkeli oluyor.
Emmanuel, c'est comme ça qu'il garde ses boxeurs au top.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ndaki köyünü... terk ettiğinde sadece 12 yaşındaymış.
Emmanuel Sonnenschein, avait 12 ans quand il quitta son village au fin fond de l'empire austro-hongrois.
Albert...
Albert, Emmanuel...
Adını,'Tanrı bizimle'demek olan İmanuel koyacaklar.
On le nommera Emmanuel "Dieu est avec nous".
- Evet Emmanuel.
- Oui, Emmanuel.
Emmanuel?
Emmanuel?
Emmanuel!
Emmanuel!
- Hazır.
Emmanuel Kant avait la picole pissante