English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Emmit

Emmit translate French

104 parallel translation
- Selam Emmit.
- Bonjour, Emmit.
Ben Emmit Reese.
Ici Emmit Reese.
Emmit Reese'ten yer kontrole.
Emmit Reese à Contrôle sol.
İşleri değişmek için çok mu geç, Emmit?
C'est trop tard pour échanger mon boulot avec celui d'Emmit?
- Emmit Reese.
- Emmit Reese.
Emmit, bu hiç iyi değil.
Emmit, ça ne va pas.
Bu çok havalı bir şapka Emmit.
Chouette, ton chapeau, Emmit. Merci.
Emmit, Wilshire ve Stanley arasındaki en yakın yangın söndürme istasyonu nerede?
Emmit, quelle est la caserne de pompiers la plus proche de Wilshire et Stanley?
Emmit, çabuk o jeoloğu bul, Amy Barnes.
Emmit, trouve cette géologue, Amy Barnes.
Emmit! Burası felaket karıştı.
C'est le chaos ici.
Emmit, burada hepimiz birinci derecedeyiz.
Emmit, nous sommes au niveau un ici.
Tamam Emmit, bana bir koridor oluşturmak için 200 K-rail bul.
OK, Emmit, trouve-moi des rails K-200 pour construire un couloir.
O yaralandı, Emmit.
Elle a été brûlée, Emmit.
Emmit, bu K-rail'ler nerede kaldı?
Emmit, où sont ces rails K?
- Emmit, FAA son bilgileri istiyor.
- Emmit, l'Aviation Civile veut des nouvelles.
Emmit, Fairfax'ta iki gaz hattı yanıyormuş. Yangın musluklarına basınç veremiyorlar.
Emmit, ils ont deux canalisations de gaz en feu sur Fairfax, et pas de pression.
Emmit, az önce La Brea aradı.
Emmit, La Brea vient d'appeler.
Tamam, dinle Emmit.
Bon, écoute, Emmit.
Hayır, hala Emmit.
No, c'est encore Emmit.
- Selam. Adım Emmit Oosterhaus.
- Je m'appelle Emmit Oosterhaus.
Biliyor musun?
Tu sais quoi, Emmit?
Emmit, kapa çeneni.
La ferme.
Yaşadığın şu fantezi diyarında atraksiyonlar da var mı Emmit?
Dans le monde où tu vis, Emmit, il y a un parc d'attractions?
- Emmit'i mi öldüreceğiz?
- Tuer Emmit?
- Selam. Emmit Oosterhaus.
- Emmit Oosterhaus.
- Selam Emmit Oosterhaus.
- Emmit Oosterhaus.
- Emmit'in bar mitzva parasını vermeyi reddettiğini bilmeni istedik.
- On voulait vous dire qu'Emmit avait de l'argent de sa bar-mitsva.
Emmit, kaç defa bar mitzva yaptığın umurumda değil, sen erkek değilsin.
Le nombre de bar-mitsva importe peu. Tu n'es pas un homme.
T-Dog, Emmit, bu taraftan.
T-Dog, Emmit, par ici.
Emmit hobbit değil bence.
Du moins, je ne le crois pas.
Emmit, göz yuvarlarımı kuruluyorsun.
Emmit, tu me sèches les yeux.
Emmit'in haritasından bir şey anlamıyorum.
Je ne peux pas lire la carte d'Emmit!
- Hadi Emmit.
- Allez, Emmit.
- Emmit'le ben arkanda olacağız.
- Emmit et moi, on t'appuiera.
- Şimdi "Emmit'le ben" mi olduk?
- "Emmit et moi"?
Eğer sağ çıkamazsam, Emmit'in ailesini mahkemeye verin.
Si je ne survis pas, tu devrais poursuivre la famille d'Emmit.
- Emmit dövüşkenmiş!
- Emmit sait se battre!
Biliyor musun Emmit, bunu söylediğime inanamıyorum... Dostum, sen inanılmaz bir adamsın, biliyor muydun?
Emmit, je ne peux pas croire que je vais dire ça, mais mon ami, tu es vraiment débile.
Sevgili Wade, Ryan ve mini mini Emmit.
Cher Wade, Ryan et tout petit Emmit.
" Emmit, hadi ama sana yalvarıyorum. Al şu aptal pulları artık.
" Emmit, allez, je t'en supplie, prends ces stupides timbres.
Emmit Stussy, çok müteşekkiriz...
Emmit Stussy.
Emmit Stussy, Cennet Ovası.
Emmit Stussy.
Bak, dün gece bazı karışık sinyaller oldu. - Ama Emmit'i arayacağım.
Il y a eu des signaux contradictoires, la nuit dernière, mais je vais appeler Emmit...
Daha doğrusu sen ve Emmit bir daha asla konuşmayacaksınız.
En réalité, tu ne lui parleras plus jamais.
Haklarımız var.
- Emmit. Emmit.
Emmit. Emmit. Gerginlik yaratıyorsun, tamam mı?
Vous nous faites une scène?
- Emmit, buna hiç gerek... - Hayır, sorun değil.
- Allons, Emmit, il ne faut pas...
Ama gördüğünüz gibi Emmit ve benim önümde harika fırsatlar var.
Emmit et moi-même avons tellement d'opportunités devant nous que...
- Mike, Emmit.
- Mike, Emmit.
İYİ İSTİ EMMIT'IN BARI
Bien tiré!
Hey.
Emmit n'est pas un hobbit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]