Enfants translate French
73,363 parallel translation
Bir gün çocuklar da öğrenecek. - Hayır. - Tabi hala öğrenmedilerse.
Et vos enfants finiront par le savoir, s'ils ne le savent pas déjà.
Çocuklarıma ve kocama hayal kırıklığı yaşattım.
Le plus dur, je trouve, c'est de pas avoir été là pour mes enfants et mon mari. Levez la main si la vie vous a déçu.
Çoğu çocuk iki yaşına kadar anca gelir.
La plupart des enfants ne dépassent pas les 2 ans.
İyi ki çocuklarım internette biriyle tanışmam için beni zorlamışlar.
Heureusement que mes enfants m'ont forcé la main.
Belki de Çocuklar'ın sikko vücudundaki her bir kemiği kırmalarına izin veririm.
Je demanderai peut-être aux enfants de fracasser chacun de tes os.
Yani yumurtaları en sevdikleri oyuncaklarının rengindeki sirkeye batıran çocuklar gördüğünde ya da cinsel birleşme için güneye giden ülke gençliğini gördüğünde ya da batan muhteşem Floride eyaletine spermlerini püskürttüklerinde hepsi bunları farkında olmadan onun adına yaparlar.
Les enfants qui peignent des œufs aux couleurs de leurs jouets préférés, les jeunes du pays qui s'envolent vers le sud pour copuler, qui répandent leur semence sur la Floride en perdition, tous... sans même le savoir, ils font ça en son nom.
Tek iyi haber ise torunlarınızın bedavaya üreteceği tütün, bu orospu çocuklarına bir sürü kanser vereceği.
Les seules bonnes nouvelles est le tabac sont vos petits-enfants vont ferme gratuitement va tailler un shitload de ces cancers de enculés blanc.
Uzun bir yaşamın olacağını bir sürü çocukla mutlu bir yaşamın olacağını.
Vous aurez une longue durée de vie, et heureux, avec beaucoup d'enfants.
Gordon diğer çocuklardan daha ileri seviyede daire çiziyor. "
Gordon dessine des cercles à un niveau plus avancé que les autres enfants. "
Ya bir çocuğa ne oluyor?
Qu'arrive-t-il aux enfants?
Şimdi 25 yaşındayım, çocuk sahibi olmak için birkaç senem daha var.
J'ai 25 ans, j'ai encore quelques années avant de pouvoir avoir des enfants à moi.
" Çocuklarınızın, insanların birbirini doğramasını, havaya uçurmasını, birbirini öldürmesini mi görmelerini isterdiniz yoksa insanların sarılmalarını, öpüşmelerini, sevişmelerini mi?
Je leur dis : " Vous préférez, pour vos enfants, qu'ils voient des gens se déchirer, se tirer dessus, se tuer ou préférez-vous que vos enfants voient des gens qui s'embrassent, se caressent et font l'amour.
Hangisini görmelerini isterdiniz? "
Que préférez-vous pour vos enfants? "
Çocuklarla çalışmak, masaj tedavileri falan olabilir. Ya da fizik tedavi.
Je travaillerai peut-être avec les enfants, peut-être être massothérapeute ou kinésithérapeute.
Haritalarınızda A-4'e gidin çocuklar.
A-4 sur la carte, les enfants.
Bu uyarı belirtilerine dikkat etmeniz, çocuğunuzun korkunç bir hata yapmasına engel olmanıza yarayabilir.
Être attentif à ces signes peut vous aider à empêcher vos enfants de faire une grave erreur.
Aslında yasal olarak bundan söz etmemiz yasak ama hepimiz çocuklarımızın hayatlarına daha çok dâhil olabiliriz.
Eh bien, légalement, nous ne pouvons discuter de cela, mais nous pouvons tous être plus présents pour nos enfants, d'accord?
Bizim çocuklarımız da zorbalığa uğruyor olabilir mi?
Doit-on s'inquiéter d'un éventuel harcèlement de nos enfants?
Nedenini merak ediyorsanız kendi çocuklarınıza sormanızı öneririm.
Et si vous voulez savoir pourquoi, demandez à vos enfants.
Bunlar, kullandıkları tuvaletlerin duvarlarına yazılmış yazılar, yazanlar da sizin çocuklarınız.
Ce sont les mots écrits sur les murs des toilettes, et vos enfants les ont tracés.
İki çocuğum var, iki buçuk yaşında ve dokuz aylık.
J'ai deux enfants. Deux ans et demi et neuf mois.
Çocukları görünce duygulanacağımı düşündü.
Il a pensé que voir tous les enfants me rendrait triste.
- Çocuklar bazen çok...
Les enfants sont parfois...
O çocuklar yeterince sıkıntı çekti.
Ces enfants ont assez souffert.
Dava için, çocuklar için... Ayrıca biri sormadıkça bunu paylaşmasak daha iyi olur.
Pour le procès, les enfants, et, à moins qu'on t'en parle, c'est peut-être mieux de garder ça pour toi.
Çocuklarımız için hep daha fazlasını umuyoruz işte.
Je suppose qu'on attend plus de nos enfants.
Evlenip sonsuza kadar mutlu mu yaşardık?
On se marierait et on aurait de beaux enfants?
"... o gün yakın demektir. Tanrı'nın bütün kulları...
" nous approcherons du jour où tous les enfants de Dieu,
Çocuklar ebeveynlerini kaybetti çünkü gereği yokken onları derbederlere karşı savaşa gönderdim.
Des enfants ont perdu leurs parents. Je les ai envoyés inutilement affronter des décharnés.
Çocukları arkamıza alın!
Mettez les enfants derrière nous.
Aman tanrım, çocuklar.
Um... Mon dieu, les enfants.
Sonsuz sayıda torunumuz var.
Nous avons une infinité de petits enfants.
Torunlarını çok seviyorsun.
Tu aime tes petits enfants.
Hadi gidelim çocuklar.
Allons y, les enfants.
Güzel öneriler çocuklar.
Bien chercher, les enfants.
Çocuklarımız, gezegenimiz, işlerimiz.
Nos enfants, notre planète, nos emplois?
Çocuklarla vedalalaşmak için geldim.
Je venais juste dire au revoir aux enfants.
Çocuklara bakıyorsan, babanın yaptığı portala bak.
Si tu cherches nos enfants, ton père a créé un portail...
Çocuklar, garip ses.
Les enfants, écoutez ça :
Sadece torunlarımla, hızlıca herkesten 40 metre uzakta konuşmam gerek.
Je dois juste parler à mes petits-enfants. À environ 35 mètres de vous.
Senin için iyi, çocuklar için iyi.
Content pour toi, et pour les enfants.
Yeter. Çocuklar, gidiyoruz.
Les enfants, il faut y aller.
Muhtemelen bu etkileşim evliliğinizi yıprattı ve çocuklarınızı, hislerini yanlış yönlendirme eğilimine sevk etti.
Je pense qu'il est possible que la dynamique érode votre mariage, Et infecte vos enfants avec une tendance de détourner leurs sentiments.
Soğuk çorba kaselerinden sürünerek çıkıp, müsrif çocukların düşlerini çalar.
Il rôde de bols de soupe froide Pour voler les rêves des enfants gâches.
Çünkü çocukların, bu turşunun umurunda bile değil.
Parce que ce cornichon ne se soucie pas de vos enfants.
Çocukların, anti-turşu serumu olabileceğini düşünüyor.
Vos enfants pensent que cela pourrait être un sérum anti-cornichon.
" Senin çocukların var, benim yok.
" Tu as des enfants mais pas moi.
- Çocuklarınkini mi?
- Pour les enfants?
Çocuklar?
Les enfants?
Çocuklar nerede?
- Et les enfants?
"çocuklar için birlikte olmayı"..... bıraktığımızdan beri notlarım düzelmeye başladı.
"ensemble pour les enfants".