Enteresan translate French
1,458 parallel translation
- Enteresan bir hukuki görüş.
- C'est intriguant comme opinion juridique.
Enteresan.
Intéressant.
Yılan zehirlenmesi vakası çok daha enteresan.
Le fermier est bien plus intéressant.
Üç yıl önce, kasırgaya tutulmuş bir balıkçı enteresan ışıkların suya indiğini görmüş.
Il y a 3 ans, des pêcheurs pris dans un ouragan ont évoqué de belles lumières atterrissant sur l'eau.
Bu sabah hastaneye gelirken kocanla enteresan bir diyalogumuz oldu.
Votre mari et moi avons eu une conversation très intéressante, ce matin, sur le chemin de l'hôpital.
Enteresan.
- Je parle du bar.
Enteresan çift.
Association intéressante.
Öyle bir şey olmayacak demiştim. Enteresan.
Je te l'ai dit, ça n'arrivera pas.
Evet, ama farklı yetişme tarzlarına rağmen olanlar bunu daha enteresan yapıyor.
Oui, mais c'est pour ça que c'est si fascinant.
Bu biraz enteresan olabilir, değil mi?
Le symbolisme est plutôt pas mal.
Çok Enteresan Şeyler Yaptım.
J'ai secoué beaucoup de billards.
Enteresan, ha?
Intéressant, huh?
Çok enteresan, çünkü seni hiç burkayla görmedim.
C'est intéressant parce que, tu vois, je ne t'ai jamais vu en burka.
Enteresan ölümleri de araştırdım, Bölgedeki, anlarsın Göz kanamaları ve onun gibi şeyler.
J'ai également recherché sur les morts étranges, dans cette zone, tu sais, saignement de globes oculaires, ce genre de chose.
"Jimmy! Jimmy, Şu anda söyledği şey her ne kadar enteresan olmasa da, sen," Wow, ne ilginç. Jimmy!
Jimmy, Jimmy!
Enteresan.
C'est louche.
Enteresan şeyler yaşadım Clyde.
Ma vie était devenue intéressante.
Yazarlar en iyi işlerini enteresan şeyler yaşarken çıkarmazlar.
On n'écrit pas ses meilleurs ouvrages dans les ces périodes-là.
Bu hayatımın enteresan kısmı.
C'est ma vie. La partie intéressante.
Enteresan.
Fascinant.
Yaşlı, enteresan bir çılgındı. Seides bölgesinin derinliklerine götürülmek için ısrar etmişti.
Un vieux fou qui voulait absolument aller dans les terres des Seïdes, à Nécropolis.
- Vaay, bu çok enteresan.
- Surprenant.
Enteresan.
Celui-ci est intéressant.
"Tüm bu enteresan tiplerin kılığına girer ve yuvarlanıp giderim."
"Je peux me faire passer pour tous ces mecs et m'en tirer."
Bunlar kesinlikle enteresan fikirler.
Kharmageddon. Très intéressantes, vos idées.
Enteresan bir ölüm şekli.
intéressant, comme mort.
Bu fikirden hoşlandım. Bir aktör için enteresan bir rol.
L'idée me plaît, c'est un beau défi pour un acteur.
- Enteresan. Çünkü o sizden hiç bahsetmedi.
Il n'a jamais parlé de vous.
Enteresan.
- C'est intéressant.
Çok enteresan.
Tres intéressant.
Bence enteresan.
Eh bien, je trouve l'idée intéressante.
Modaya uygun geç Ashraf. Neresi enteresan bunun.
Notre ami Ashraf vient de faire une entrée remarquée.
Senaryoda değişiklik hayatımı daha enteresan hale getirecek.
C'est mieux pour l'histoire et ça me rend plus dynamique.
Neden biraz daha enteresan hâle getirmiyoruz?
On peut peut-être s'y prendre autrement.
Elektrikli araba çalışılması enteresan bir dosya oldu.
Les autos électriques, c'est un cas intéressant.
Umarım roka salatası yapabilir ya da balıklı enteresan şeyler.
J'espère qu'elle s'y connaît en salades ou bien en poissons.
Arif, burada hayat enteresan be?
Ça doit être intéressant de vivre ici.
Enteresan. Lynn, Bölüm'den gelen bildiriyi okudum, ama halen niçin burada olduğunu bilmiyorum.
Lynn, j'ai lu le message de la Divison, mais je ne sais toujours pas pourquoi vous êtes là.
Evet. Enteresan bir iş teklifi aldım.
J'ai une offre Intéressante pour un travail.
Niye, enteresan bir şey mi buldun, Tony?
Pourquoi, tu as trouvé quelque chose d'intéressant, Tony?
Tony, enteresan bir şey mi buldun?
Tony, tu as trouvé quelque chose d'intéressant?
Biliyorum ; Sadece elinin yüzümle nasıl çarpıştığını enteresan buluyorum o kadar.
Je sais ; je trouve intéressant la façon dont ta main a percuté mon visage.
- Enteresan.
- C'est intéressant.
Bunu söylemen enteresan.
C'est intéressant que vous me disiez ça.
Enteresan bir macera, ha?
- Sacrée aventure, pas vrai?
Bu oldukça enteresan.
exact, très bizarre d'ailleurs.
Enteresan.
Intéressant, hein?
- Enteresan, nasıl birşey?
- Intéressant.
Enteresan.
- J'ai besoin de nouvelles chaussures.
Enteresan.
Un truc bizarre.
- Enteresan bir sanat eseri.
Oeuvre d'art intéressante.