Enzo translate French
580 parallel translation
"Bu Enzo Kardeş."
"C'est frère Enzo."
Demek, Enzo sanırım mektubu okumamı istemedin.
Enzo. Tu ne veux pas que je lise cette lettre?
Siz ve Enzo için en azından biraz sake getirmek istemişlerdi.
Ils voulaient vous faire un cadeau.
En son sağ kalanlar Enzo ve Gantetsu idi..
Seuls Enzo et Gantétsu ont survécu au massacre.
Artık savaş bittiği için Enzo'yu İtalya'ya geri yollamak istiyorlar.
Maintenant que la guerre est finie, Enzo va être rapatrié en ltalie.
Kızım, Enzo ile...
Elle et Enzo...
Enzo'nun bu ülkede kalmasını ve kızınla evlenmesini istiyorsun.
Vous voudriez qu'il puisse rester ici et épouser votre fille.
- Adım Enzo, fırıncı.
- Enzo, le pâtissier.
Onlara komiser Enzo Di Salvo yu sor...
Commissaire Enzo Di Salvo.
Bugün çalışmak yok.
Enzo, du vin spécial.
Eugenia, Enzo, Armando ve Zalis nehrin öteki tarafındalar.
C'est Eugenia, Enzo et Armando. Et les Azzali, sur l'autre rive.
Fernucci, Von HaffenSchultz, Delfonso ve Yves Nikel.
Les frères Nucci, Lola von Stutz, la veuve d'Enzo. Cuivre, nickel...
Enzo, parayı önce ben gördüm, bölüşelim mi?
Enzo, je l'ai vue en premier. On partage?
Gerçekten ne alacaksın?
Enzo, vraiment, qu'est-ce que tu vas acheter?
En iyi sensin Enzo.
Tu es le meilleur, Enzo.
Deli misin nesin?
Tu es fou ou quoi? Laisse tomber, Enzo.
Boşver Enzo. Bir şey bulurum.
Je trouverai autre chose.
- Sen daha üstün bir çocuktun.
Je comprends, Enzo. Vous étiez un enfant prodige.
Peki ya sen hangi dünyadansın Enzo?
Et vous, de quel monde êtes-vous, Enzo?
- Herkes seni arıyor.
Toute l'équipe médicale te cherche, Enzo.
Git basına söyle, 99 metrelik heyecan verici dalışından yorgun düşmüş büyük Enzo Molinari ödülünü alamayacak çünkü o rahatsız.
Alors, allez dire à la presse que le grand Enzo Molinari... épuisé par sa descente à 93 mètres de profondeur... ne pourra pas recevoir sa babiole parce qu'il est... Il est... - Indisposé.
Enzo, burası çok derin.
Enzo, on est à une très grande profondeur.
Ben de Enzo'yla bir işe gittim.
J'avais un boulot avec Enzo. Nous aussi, on nous a renvoyés.
Gelecek hafta Enzo bir yarışma için buraya geliyor.
Enzo a téléphoné. Il vient la semaine prochaine pour une autre compétition.
Enzo'yla biraz müzik dinliyoruz.
On écoute de la musique avec Enzo. Entrez.
Siz de meşhur Enzo Molinari olmalısınız.
Alors, c'est vous, le célèbre Enzo Molinari!
Enzo Molinari sınıflandırma.
Enzo Molinari pour la classification.
Hiç fena değil.
Hé, c'est pas mal. Bravo, Enzo. Magnifico.
Çok iyiydi Enzo.
Très bien, Enzo.
Enzo kötü bir gün geçirdi.
Enzo a eu une mauvaise journée.
Bunu lütfen Enzo'ya verir misin?
- Oui. Peux-tu donner ça à Enzo?
Pekala, şimdi de Enzo ve Yerli Amerikalılar için alkışlar!
Ok, applaudissons Enzo et les Indiens d'Amérique!
Baba, fırıncı Enzo'nun siz ve aileniz için hazırlamış olduğu pasta.
Parrain, ce gâteau est pour vous, de la part d'Enzo le pâtissier.
- Enzo köşede. 10 : 30?
- Chez Enzo à 22 h 30?
- Ne kasabı? Enzo Amaca.
Quel boucher?
Jerry ona gidiyor.
L'oncle, Enzo. Celui qui coiffe Jerry.
- Bugün ilk olabilir. Bugün Enzo'nun boş günü.
Vas-y aujourd'hui, Enzo est en congé.
- Enzo yaptı.
C'est de l'Enzo.
Eminim Enzo Amca sana bunu sürekli söylüyordur.
Je parie qu'oncle Enzo vous le répète sans cesse.
Aslında Enzo uzun süredir söylemedi.
En fait, il ne me l'a plus dit depuis un moment.
Bence Enzo Amca ne kadar şanslı bir berber olduğunun farkında değil.
Je pense qu'oncle Enzo ne connaît pas son bonheur.
- Enzo Amcan.
C'est ton oncle Enzo.
Enzo Amca! Çabuk.
C'est oncle Enzo!
Enzo Amca, burada ne arıyorsun?
Oncle Enzo, que fais-tu ici?
- Enzo şaçımdan bir tutamı yerde buldu.
Mais Enzo a ramassé un cheveu.
Enzo'yla beraber berberdeydi.
Il était au salon avec Enzo.
- Enzo Manganero!
- Enzo Manganero!
Özür dilerim Enzo.
Pardon, Enzo
- Hayat çok zor Enzo.
La vie est dure, Enzo
Parayla ne yapacaksın?
Enzo, qu'est-ce que tu vas faire avec l'argent?
Enzo Molinari.
Enzo Molinari.