English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Eros

Eros translate French

441 parallel translation
Tanrılar bana güç ve beğeni bahşetmeye devam ettiği ve senin de düşkün genç bedenin razı olduğu sürece senin müteşekkir sevgilin olacağım küçük perim ve kol kaslarım da son nefeslerine kadar Eros'un zaferini methedecekler.
Tant que la bienveillance des dieux... me laissera la force et le goût. Et tant que ta jeunesse indulgente y consentira Je serai toujours ton amant reconnaissants petite nymphe.
Yerinde olsam, dudağındaki o ruj lekesinden kurtulurdum. Seni küçük bir Eros gibi gösteriyor.
Enlevez ce rouge à lèvres, vous ressemblez à Cupidon.
Eğer Park Bulvarı'ndakiler, onun gerçek sevgilisini bilseydi... herkes şaşkınlıktan küçük dillerini yutardı. Eros, garip yerlere el atıyor ya da her neyse işte...
Si Park Avenue savait qui est son véritable prince charmant, tout le monde se gausserait.
Serçelerle konuşurdum Eros'la dost olurdum
Aux oiseaux, je tendrais les mains. Cupidon serait mon copain.
kırlangıça dedi ki : "bayan kırlangıç, Eros'un aşk okuyla vuruldum kafesimi benimle paylaşır mısınız?"
Il chantait : " Mam'selle Moineau Mon coeur ne fait qu'un saut
Bu gece, tek bilinen çalışması Kırmızı Ayakkabılar'ın partisyonu olan İngiliz besteci Julian Craster'ın yeni operası Eros ve Psyche'nin ilk gecesi.
le nouvel opéra de Julian Craster dont la seule œuvre connue est la partition des "Chaussons Rouges".
Ben Eros, Sizinle aynı galakside yer alan bir gezegende askerim.
Je moi voici Eros Ramazooti, un soldat spatial d'une planète de votre système.
Peki aradan geçen zamanda neler yaptınız, Eros?
Et qu'avez-vous fait de tout ce temps perdu, Eros?
İki geminin komutasını senden alıyorum Eros.
J'ai retiré deux vaisseaux de votre flotille.
Bu göreve yalnız devam etmen gerekiyor.
Il faut que vous continuiez votre mission seul, Eros.
Ve sen Eros, eğer daha çok zaman, enerji ve gemi istiyorsan Önce operasyonun başarılı olacağını göstermelisin.
Vous devez faire preuve d'un peu plus d'efficacité avant que du temps supplémentaire, de l'énergie ou des vaisseaux, vous soient alloués.
Yaşayan Dünyalıları henüz ele geçiremedik!
Vous êtes un optimiste Eros.
Bu konuda birşeyler yapılmalı.
Je suis colère, Eros, très colère.
Eros, dünyalılar bizi tehdit eden şeyi gerçekleştirmeye giderek yaklaşıyor.
Eros, après ça, le peuple de la Terre nous craindra.
- Eros, onları öldürmek zorunda mıyız?
Eros, va-t-on devoir les zigouiller? - Oui.
- Evet. Yazık olacak.
- C'est pas bien, ça, Eros.
- Her zaman haklısın, Eros.
- Tu es si excessif, Eros.
Dayan Eros, gemiyi harekete geçirmek üzereyim!
Arrête de faire le kéké Eros, je lance le vaisseau dans une minute!
Eros her şey yanıyor! Haydi, uyan Eros!
Eros, notre lune de miel est compromise!
Eros! Eros uyan, Eros!
Secoue ton petit cul mon chéri, on va se calciner le museau!
Yangın!
Au feu! Eros!
Eros!
Aaaaaaaaah!
- Aşağıda Eros, yukarıda Mars!
Eros est mort!
- Aşağıda Eros, yukarıda Mars!
Vive Mars!
Eros'un şimşeği çarptı beni.
Je suis frappé par les balles de l'amour.
Sezar, onun yüce ruhu ile ve Eros, binlerce çekici yönü ile, dünyaya geldiler.
Éros au carquois de luxure, viens sur terre!
Hiçbir kapı kapanmaz bana. Eros beni korur ve daima bana arkadaşlığının dayanıklılığını verir.
Je suis tout-puissant, tu sais.
Eros, Claude'un kalbini ele geçirdi.
Amour, amour, Ies chiens sont lâchés, ils galopent dans Ie coeur de Claude.
Aşk Tanrısı odası.
La "Chambre d'Eros".
Evet. Aşk Tanrısı odası. Öyle demişti, sanırım.
La "Chambre d'Eros" paraît-il.
Aşk Tanrısı odasında olmaz!
Pas dans la "Chambre d'Eros".
Aşk Tanrısı seni terk etti. Ölüm önünde yükseliyor.
Eros t'a abandonné et voilà que surgit la mort lugubre.
Kullanılmış bir prezervatif bizden önceki ateşli Eros gecelerini... düşünmemi sağlıyor.
Et un vieux bout de capote m'a fait entrevoir les nuits d'amour qui sont devant nous.
EROS'UN TAPINAĞI SENELİK ALEM VE AÇIK BÜFE
TEMPLE D'ÉROS ORGIE ANNUELLE AVEC BUFFET
Caladonia, Eros'un şerefine, erotik tapınak dansını yapsın.
Demandons à Caladonia d'exécuter sa danse du temple fort érotique en honneur à Éros.
Magazin dergisi Eros'un ifadesiyle.
D'après le magazine Eros :
Tabi, ya da Eros gezegeninden bir beyin.
Pourquoi pas le cerveau de la planète Arous!
Eros'u oynamak romantik aslında.
Jouer les cupidons, c'est romantique.
"Eros ölümden daha güçlüdür!"
- Eros plus fort que la mort!
Ben de onlar gibi aynı inkâr ve çaresizlikle kuşatılmış aşk ve tozdan ibaret miyim bir tasdik alevi göster.
" Puis-je faite comme eux D'Eros et de poussière Affligée comme eux De négation et désespoir
İşte Eros tapınağı.
Et voici le temple d'Éros!
Eros, Eros, buraya gel!
Éros, Éros, ici!
Nasıl oluyor da Eros'a izin veriyorsun?
Éros, pourquoi il a le droit?
Eros bir köpek.
Éros est un chien.
Günlerce denizde sürüklendikten sonra kendimi Eros'un adasında buldum.
Après des jours à dériver en mer,... je me suis retrouvé sur l'île d'Eros.
Ve bu yüzden kendimizi Eros adasına uçan bir uçakta bulmamız o kadar da delice değildi.
Et ce n'était donc pas vraiment insensé... qu'on se retrouve ensemble dans cet avion... qui volait vers l'île d'Eros.
Evet Eros, işte sana büyük fırsat.
- C'est votre chance.
Eros!
Eros!
Eros, Eros, kendine gel, kalk!
Réveille-toi, on dirait bien que les bournifles cramotent!
Dolandırıcılığım ve karaborsacılığım beni bu şehrin efendisi yaptı.
Éros me protège. Á force d'intrigues, je suis devenu le patron de la ville.
Dudakları kırışıkmış ve Eros'un yayı gibi görünürmüş.
Ça me fait beaucoup de peine que vous m'aimiez moins que ça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]