English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Etmedim

Etmedim translate French

5,320 parallel translation
O kadar geç kaldığımı fark etmedim.
Je ne savais pas qu'il m'avait attendu si longtemps.
- Kimseyi bu evden kapı dışarı etmedim.
Personne n'a été évincé.
- Tek kelime etmedim.
Je n'ai rien dit.
Hiç etmedim.
Ça n'a jamais été le cas.
Hayır benim ırkçı arkadaşlarım hayatım boyunca hiç kavga etmedim.
Non, mon raciste, raciste ami. Je ne me suis jamais battu de toute ma vie.
Teklif etmedim istememiştim çünkü o şekilde olmasını istemedim.
Je ne voulais pas te demander en mariage, parce que je ne voulais pas que ça se passe comme ça.
Yemin ederim ki karaoke hevesinden nefret ettiğim için ses sistemini sabote etmedim.
Je n'ai pas saboté l'autoradio... parce que je déteste ton penchant pour le karaoké.
- Böyle olabilceğini hiç hayal etmedim.
- Ce n'est pas comme je l'avais imaginé.
- Henüz sana teşekkür etmedim. - Ne için?
- je ne t'ai encore pas remercié.
- Taksiye söyledi ama... Gittiğimiz yere pek dikkat etmedim.
- Je n'ai pas vraiment vu où nous allions.
- Henüz paydos etmedim.
Je suis prête à dormir Non?
Ağız sağlığının ne kadar önemli olduğunu yeterince dert etmedim.
Tu ne comprends pas à quel point l'hygiène buccale est importante.
Doğum günü partime onu davet etmedim.
Il n'était pas invité à mon anniversaire.
Pek dikkat etmedim ayrıca burada artık hiç yer kalmadığından varsa bile başka bir yere göndermiş olabiliriz.
Je ne crois pas. Y'a plus de place ici. Il aurait été transféré ailleurs.
Onlardan biri olduğumu hiçbir zaman iddia etmedim.
Je n'ai jamais eu de prétentions.
Ben de annemi terk etmedim.
Moi-même, j'ai soutenu ma mère.
Sen de biliyorsun ki Shimon, ona saygıda kusur etmedim.
Je l'ai respecté, Shimon, et tu le sais.
Bunu ben sipariş etmedim.
Je n'ai pas commandé cette brique.
Asla şu erkek takımını takdir etmedim.
Je n'ai jamais été fan des clubs de garçons.
Bunu hak etmedim.
Je ne mérite pas ça.
Hayır, sıradışı bir şey fark etmedim.
Non, rien d'anormal, à vrai dire.
Daha önce bir geyik için bagaj kontrol etmedim.
C'est la première fois que je trouve une biche dans un coffre.
Ama ben hiç şikayet etmedim, çünkü lahana köftesini çok seven çocuklar olduğunu biliyordum.
Mais je me suis jamais plaint, je savais que certains adoraient.
Sen ortaya çıkınca kabul etmedim.
Quand tu es arrivé, j'ai décliné.
- Etmedim zaten.
- Ce n'est pas moi.
- Kendimi açıkça ifade etmedim mi?
- N'ai-je pas été clair?
Hayır, tabii ki etmedim.
Ou Lukas? Non, bien sur que non.
Evet, seni işe aldığımda referanslarını kontrol etmedim. Bu yüzden bu mesele her neyse beni zor durumda bıraktın.
Je t'ai embauché sans vérifier tes références, quoiqu il en soit, je suis exposé.
Ben davet etmedim.
Je ne t'ai pas invité.
- Tam olarak kanser etmedim.
- Je ne lui ai pas "donné" un cancer.
Daha seni şikâyet etmedim ama edeceğim.
Ecoute, je ne t'ai pas balancé, mais je le ferait.
♪ Asla şikayet etmedim
♪ Mais je ne l'ai jamais révélé
Caleb hakkında bir şeyler öğrenmeye geldiysen henüz onu muayene etmedim.
Si vous êtes ici pour en savoir plus sur Caleb, je ne l'ai pas encore examiné.
Belki o, istedikleri şeyi yapmayacaktır ama ben onun ettiği yemini etmedim.
Il ne fera pas ce qu'ils disent, mais je n'ai pas prêté serment.
Ben neden fark etmedim.
Alors pourquoi je n'ai rien remarqué?
Test sonuçlarını zamanında kontrol etmedim. Hastaydı.
Je n'ai pas vérifié les résultats de labo à temps, et il est toujours malade.
Hammerschmidt'i tahmin etmedim.
Je n'anticipais pas Hammerschmidt.
Henüz kahvaltı bile etmedim.
Je n'ai pas encore mangé.
- Hiçte bile nefret etmedim.
Je ne déteste pas du tout cette idée.
Oh. Siz de bir doktor vardı ben fark etmedim.
Je n'avais pas réalisé que vous étiez également médecin.
Malı daha test etmedim.
Je n'ai pas encore testé la marchandise.
Açıkçası fark etmedim bile.
je n'ai honnêtement jamais remarqué ça
Tamam, onun çekici biri olmadığını fark etmedim değil.
Ok, je n'avais pas remarqué qu'elle n'était pas... Pas attirante
Eğer duygu... aşırı olduğunu Özür dilerim, Bay Deeks, ben fark etmedim.
Je suis désolée, M.Deeks, je n'avais pas réalisé que vous vous sentiez... surchargé.
Hayır, nefret etmedim.
Je ne l'ai pas détesté.
- Dosyayı henüz teslim etmedim.
Je ne l'ai pas encore transmis.
Carl bana kızgın çünkü Chrissy'yi kovmana ses etmedim. Evet, doğru.
Carl est fâché après moi parce que... je t'ai laissé virer Chrissy.
Kimseyi mahkum etmedim.
Je n'ai condamné personne.
- Etmedim.
- Non.
- Hayır, etmedim.
Non.
- Haber etmedim.
- Je ne ai pas lui dit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]