English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Eugenia

Eugenia translate French

111 parallel translation
Miss Scarlett, kız olursa adının Eugenia Victoria olacağını söylemişti.
Pour une fille, Scarlett voulait que ce soit : Eugénie Victoria.
Benim adım da Jean. Hadi gidelim.
Je m'appelle Jean, comme dans Eugenia.
Eugenia, Enzo, Armando ve Zalis nehrin öteki tarafındalar.
C'est Eugenia, Enzo et Armando. Et les Azzali, sur l'autre rive.
Söyle ona Eugenia!
Dis-lui, Eugenia.
Ben Eugenia.
C'est Eugenie.
İyi, Eugenia, sana en iyisini diliyorum.
Bien, Eugénie, je te souhaite le meilleur.
Benim, Maria Dolores Eugenia del Alcade.
C'est moi, María Dolores Eugenia del Alcalde.
- Arturo, Eugenia'yı... eşin olarak alacak ve... zenginlikte, yoksullukta, hastalıkta sağlıkta ölüm sizi ayırana dek sadık kalacak mısın?
Arturo, prenez-vous... Eugenia pour épouse... et lui promettez-vous fidélité, pour le meilleur ou le pire... malade ou en santé, jusqu'à la mort?
Ya sen, Eugenia.
Et vous, Eugenia.
Eugenia! ?
Eugenia?
Eugenia, kötü haber vermekten zevk alıyor.
Eugenia était ravie de colporter cette mauvaise nouvelle.
Kuzen Eugenia, babam...
- Ma cousine Eugenie, mon père...
Ve Eugenia sana o boku verdiğimi asla bilmedi... Benim için çalıştığını bilemedi.
Et tout ce temps-là, Eugenia ignorait que je te filais cette merde, que tu dépendais de moi.
- Eugenia Hill?
- Eugenia Hill?
Eugenia?
Eugenia?
Eugenia'yu görmek isterim.
J'aimerais voir Eugenia.
Eugenia Hill...
Eugenia Hill,
"Victoria Eugenia," ikinci iskele.
Pour le Victoria Eugenia, quai 2.
Sonra Eugenia halayı, Lucha halaya bakması için çağırabilirim. Ve tekrar San Juan'a dönerim.
Avec l'argent, je fais venir ma tante Eugenia qui s'occupera de Lucha Elena et je rentre à San Juan.
Seni Eugenia'yla tanıştırayım.
Tu vas t'occuper d'Eugenia.
Eugenia, bu Zoe.
Eugenia, voici Zoé.
Bilirsin, muhtemelen Büyük Buhran zamanındaki Eugenia kadar popüler.
Vous savez, peut-être aussi courant que Eugenia durant la Grande Dépression.
"Eugenia."
Eugenia.
Eugenia kim?
Qui est Eugenia?
Ve biliyorum ki, nükleer faciayı düşünmediğin zaman Eugenia'yı düşünüyorsun.
Et je sais que quand vous ne pensez pas à l'holocauste nucléaire, vous pensez à Eugenia.
Ben Eugenia'yı aramaya gideceğim, sen de manzarayı seyret.
Je vais chercher Eugenia, et toi tu profites de la vue.
Eugenia nerede biliyor musun?
Est-ce que tu sais où est Eugenia?
Eugenia, ben Zoe.
Eugenia, c'est Zoé.
Eugenia, ben Şerif Carter.
Eugenia, c'est le Shérif Carter.
Eugenia!
Eugenia!
Eugenia, ne yapıyorsun?
Eugenia, que... Que faites-vous ici?
Ve Eugenia aşkım. O olmasaydı bu başarının gerçekleşmesi mümkün olmayacaktı.
Et Eugenia, mon amour, sans qui cette réussite n'aurait pas été possible.
Evet, bir tane yaşayan bulduk. Eugenia Karpathian.
Ouais, on en a trouvé une vivante, Eugenia Karpathian.
Bakalım Eugenia, Ramon ve sihiri hakkında ne anlatacak.
Voyons ce que cette Eugenia peut nous dire de Ramon et de sa magie.
Eugenia, Ramon Delgado tarafından tehdit edildiğini veya tehlike altında olduğunu hissettin mi?
Eugenia, est-ce que par le comportement de Ramon Delgado, vous vous êtes sentie menacée? En danger?
Teşekkürler, Eugenia
Merci, Eugenia.
Eugenia, Ramon onu soyup soğana çevirmeden önce oğlunu oraya göndermek istediğini söylemişti.
Eugenia nous a dit qu'elle voulait y envoyer son fils, avant que Ramon ne l'arnaque.
Martha ölür ve Eugenia'nın şansı yaver gider.
Martha meurt, et la chance d'Eugenia tourne.
Ah Eugenia...
Oh, Eugenia.
Çocukları dert etme Onları Eugenia'ya emanet ettim Onlara iyi bakarsa, ona çörek pişireceğimi söyledim İyi olacaklar, kaltak çöreğe bayılır.
T'inquiète pas pour les gosses. Ils sont avec Eugenia. Je lui ai promis une tarte en échange du service.
Eğer benim gibi şanslıysan, ikisinden de iki tane vardır, mesela Eugenia.
Avec de la chance, t'as les deux en un. Comme moi avec Eugenia.
Peki ya tıpkı Euginia'nın dün ağladığı gibi ağlarlarsa?
Et ceux qui pleurent, comme Eugenia, hier?
Bu çocuğa Eugenia'nın kızı Tiffany'den uzak durmasını söyledim ve çöpleri yakıp eve döndüğümde onları Anderson'ın eski dolabının üstünde el ele otururken buldum.
{ \ pos ( 192,210 ) } Je lui ai interdit d'approcher la fille d'Eugenia, Tiffany. { \ pos ( 192,180 ) } Et en rentrant de chez le dermato, je les trouve assis sur un vieux frigo, { \ pos ( 192,180 ) } main dans la main.
Hiçbir oğlum Eugenia'nın şeytani deliğinden fırlamış birisiyle çıkamaz.
{ \ pos ( 192,210 ) } Mes fils ne fréquenteront pas un truc qui est sorti d'Eugenia.
Eugenia'nın park yerimizi çaldığına inanmak için sebebimiz var.
{ \ pos ( 192,210 ) } On a des raisons de croire qu'Eugenia vole nos bons de réduction.
Ona Eugenia'nın kızıyla takılmamasını ne kadar söylediysem onunla o kadar zaman geçiriyor.
Plus je lui interdis de l'approcher, plus il passe de temps avec elle.
Eugenia, hemen polisi ara.
Eugenia, appelle la police.
Eugenia ile Lizbon'dan ayrılmadan önce Santa Barbara Kontu herkese annemin onu başka biri için terk ettiğini anlatmış.
Avant de quitter Lisbonne avec Eugénia, le Comte de Santa Bárbara a raconté partout que ma mère l'avait quitté pour un autre homme.
Eugenia, sen de gidebilirsin.
Eugénia, tu peux sortir.
Bu benim kızım Evgeniya.
Faites connaissance, ma fille Eugénia.
Eugenia.
Eugenia.
eugene 128

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]