English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Evlâdım

Evlâdım translate French

110 parallel translation
Ama biraz solgun görünüyorsun evlâdım. Çok mu ders çalıştırıyorlar sana yoksa? - Ever doğru.
Mais tu as les yeux un peu cernés, peut-être trop d'études.
- Hayır demeye cesaretin olsun, evlâdım.
- Courage, mon garçon, refusez!
- Söyle evlâdım, ne vardı.
- Parle mon garçon.
Tam olarak nasıl hissettiğini biliyorum, evlâdım.
Je sais exactement ce que vous ressentez.
Evlâdım, çok sigara içiyorsun.
Tu ferais mieux de manger.
Canım evlâdım, göreceksin, burada bizimle güvende olacaksın.
Mon cher enfant, je vous assure que vous serez bien ici.
Neredeysen dışarı çık! Gene Kovboylar ve Kızılderilileri oynuyoruz evlâdım Danny!
On rejoue aux cow-boys et aux Indiens?
Şöyle bir bak evlâdım Danny.
Regarde un peu ça.
İsmin ne, evlâdım?
Comment vous appelez-vous, mon enfant?
Gerçekler bana anlatıldı evlâdım. Günahkâr olmuşsun.
Les faits m'ont été exposés, mon enfant.
- Evlâdım kurtar beni. - Yapamam, baba.
Mon fils... libère-moi.
Evlâdım...
Mon fils...
Güzel evlâdım okuldan atılıp, mafyaya katılırsa!
même mon fils a été obligé de rejoindre la triade.
Evlâdım, kim sana zarar verirse Tanrı onu Cehennemde yakacak!
Mon fils, celui qui t'as fait du mal, Dieu m'en soit témoin, brûlera en Enfer.
Evlâdım, sen ölümsüzlük krallığına giden yolunu perçinledin.
Mon fils, tu as conquis ta place au Royaume de l'immortalité.
Tanrı seni kutsasın evlâdım.
Dieu te bénisse.
Ah be, evlâdım!
Dieu du ciel!
Kalbinin derinliklerine bak, evlâdım.
Regardez au fond de votre coeur.
Kalk, evlâdım.
Levez-vous, mon fils.
Saygılar! - Teşekkürler, evlâdım! Munishwarji.
Dieu te bénit mon fils.
Evlâdım, bir damla suyla tatmin olmak için uğraşacağına
Mon fils, ne te satisfais pas d'une goutte d'eau.
Ancak sanki kendinize güvenmiyor gibisiniz, evlâdım.
mon enfant.
- Evlâdım, günah işliyorsun.
- Mon fils, tu pêchais.
- Eugenio, evlâdım. İtiraf et.
- Eugenio, mon fils, confesse toi.
Tamam, evlâdım.
OK, mon fils.
Evlâdım dehşettir.
Parfait! Mon enfant est super.
Sen ne yaptın evlâdım?
Qu'est-ce que tu as fait, mon garçon?
- Evlâdımızı ne için terk edeceğimizi düşünmeliyiz.
Il faut voir ce qu'on veut laisser à nos enfants.
- Evlâdım, zavallı evlâdım.
- Mon enfant. Mon pauvre enfant.
Tamam, sona kalan hanım evlâdıdır.
Le dernier est une mauviette.
Hanım evlâdı seni.
Tu es une mauviette.
Haydi! Bu kadar da hanım evlâdı olma!
Allons, ne faites pas le délicat.
Hanım evlâdı olmayın!
Ne soyez pas si délicate.
Hanım evlâdı olmam doğaldır!
Je suis censée être délicate!
Alucarda, evlâdım!
Arrêtez!
Dua et Justine. Dua et evlâdım.
Prie, Justine.
- Buyur evlâdım. - Ben...
Oui, mon enfant.
Kendini beğenmek, kralım, kendini küçümsemekten evlâdır.
S'estimer, mon suzerain, est un péché moins vil... que de se déprécier.
Sen hangi bölümdensin evlâdım?
Fat bull, tu viens de quel service?
Ve ona, hanım evlâdı demenizi istemiyorum.
Je ne veux pas que vous l'appeliez tapette.
Göstermem anlatmamdan daha iyi olur hanım evlâdı.
Je vais te montrer.
Haydi, çok bilmiş! Hanım evlâdı, seni yumuşak...
Bande de pédales...
Başkalarına hanım evlâdı diyenler, aslında geyliklerini gizleyenlerdir.
Tu es homo! Ceux qui accusent les autres d'être "gay"... Le font souvent pour cacher leur propre homosexualité refoulée.
Kalktığında bayılıyordun, hanım evlâdı.
T'allais tourner de l'œil, lopette.
Bu değiştiğini göstermez ki. Hanım evlâdı olduğu gösterir.
T'as pas changé, t'es resté une lopette.
Kabul etsene, hanım evlâdı.
Accepte le pari, couille molle.
Hanım evlâdı!
Sissy boy!
Sorun nedir, evlâdım?
Qu'est-ce qu'il y a?
"Bu çocuğu hanım evlâdı yapmaya mı çalışıyorsun?"
"Tu veux en faire un pédé?"
- Hanım evlâdı olmayı bırak.
- Fais pas la tapette.
- İpleri eline almalısın, hanım evlâdı.
- Tu dois être un vrai homme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]