Exploits translate French
584 parallel translation
"O zamanlar" dedi, havacılık tarihinde eşi benzeri görülmemiş, cesaret ve kahramanlıklar gösterildi. "
"À cette époque", a-t-il dit, "des exploits ont été réalisés et des actions ont été accomplies," "bien plus importants que toute mission de paix de l'aviation."
Bahse girerim, gazetelerde hakkında yazılanları okuyor olacağız.
Je parie qu'on lira vos exploits dans les journaux.
- Kahramanlık madalyası mı?
- Exploits? - Entre autres.
- Kim olduğundan ya da bir asker.. .. ve bir devlet adamı olarak parlak sicilinden söz etmeye gerek yok.
- Je n'ai pas nul besoin de vous dire qu'il ne vient pas parler de ses brillants exploits comme soldat mais comme homme d'Etat...
Ekselanslarından, Krala sizin başarınızın önemini anlatmasını rica edebilirim.
Je dirai à Son Excellence d'écrire au Roi vos exploits.
Sevgili dostlar, bu güzel şehrin belediye başkanı olarak... bize başarılarını anlatmak üzere seçkin konuklarımızı... buraya davet etmek benim için büyük bir zevk.
En tant que Maire de New York j'invite nos glorieux invités à nous raconter leurs exploits.
Bize başarılarından bahsedecek.
Il va vous raconter ses exploits.
- Hayır. - Askeri görevlerimden söz edemem.
Je ne peux parler de mes exploits.
Hakkında yazılanları okumak ister misin?
Tu veux lire tes exploits?
Yıllık safarim için Nairobi'deydim ki, tüm Kenya başarılarınla çalkalandı.
J'étais à Nairobi pour un safari l'année où le Kenya a résonné de vos exploits.
Evet, gerçek bir erkekti müthiş biri ve bu kitap müthiş erkeklerle dolu.
Un homme parmi les plus grands. Ce livre relate leurs exploits.
İleride yapacağımız işlerin prensibini keşfetmiştim.
J'avais trouvé le mécanisme de nos futurs exploits!
...... polis balosunda veya stadyumda yanındaymış gibi ya da senin bir gangsterle silahlı bir çatışma sonucu nasıl yaralandığını dinlerken gibi?
À vos côtés au bal de la police ou à la blanchisserie? Vous écoutant raconter vos exploits face aux gangsters?
Kazandığımız zaferler ne kadar parlak da olsa, şanımızı kemiriyor bu hâlimiz.
La honte en rejaillit sur nos plus beaux exploits.
General Lord Rufus D'Ascoyne, diğer taraftan Güney Afrika'nın en belalı cephelerinde nasıl savaştığını anlatmaktan asla yorulmayan bu adam daha kolay bir lokmaydı.
Le Général Lord Rufus D'Ascoyne, par contre qui racontait volontiers ses exploits contre les Boers était un problème assez facile.
Şu iki FW'yi vurduğunu duydum.
Je connais vos exploits...
Denizlerdeki maceralarınız size şöhret kazandırdı kaptan.
Vos exploits en mer vous ont rendu célèbre, capitaine.
Biz, siz deniz dibindekilerin yapamayacağı şeyleri yaparız.
Vous n'accomplirez jamais nos exploits.
Sonra, ben askere yazılıp da resmim lokal gazeteye çıkacağı gün, senin Cavite bombardımanındaki kahramanlık hikayeni haber yapıp, beni bir köşeye sıkıştırdılar.
Quand je m'engageai et que j'eus ma photo en 5ème page... les journaux racontèrent en 1 ère... vos exploits à Cavite.
Kansas City Polis Günlükleri yakalanarak cezaya çarptırıIan suçlulardan elde edilen korkunç bilgiler ışığında yazıImıştır.
Il y a, dans les annales de Kansas City, des chapitres à sensation sur les exploits de criminels qui furent capturés et condamnés.
Bunlar en muhteşem girişimlerinin zirvesindeki dört zeki suçlu.
Voici quatre brillants criminels... à l'apogée de leurs magnifiques exploits.
Kötü yola düşmüş bu kadını kazandığın paralarla satın al.
Et paie-moi avec l'argent gagné par tes exploits!
Bence Ned, hayatının değerini, bilimsel şeylerden üstün tutuyor.
Ned donne plus de valeur à sa vie qu'aux exploits scientifiques.
Dünya, bundan çok daha karışık, ve "iyi" ye, Bay Land'in ufak bir kahramanlığı ölçü alınarak karar verilmemeli.
Le monde est plus complexe que ça, et le bien ne se mesure pas à la petite échelle des exploits de M. Land.
Ancak liderlik ününü işittik.
Nous avons eu vent de tes exploits.
Gwendolyn'ın Curt'ün hayali vurmalarını dinleyecek kadar deli olduğunu sanmıyorum.
Je ne crois pas que Gwendolyn ait envie d'entendre les exploits de Curt.
Amerikan polisi yeteneklerinizden öylesine bahseden bir rapor hazırlamış ki sizi bulmalıydım.
La police américaine a fait un rapport si inspirant de vos exploits que je devais vous retrouver.
Yüzbaşı Danette bana kahramanlığınızı anlattı, tebrik ederim genç bayan.
Le capitaine Danette m'a conté vos exploits. Félicitations, mademoiselle.
Genç Teğmen Pulver'ın portakal suyuna içki karıştırınca, bize yeni cinsel başarılarını anlattı.
J'ai donné au jeune Pulver un autre verre d'alcool, et du coup, il nous a conté ses exploits amoureux!
Askeri siciliniz konusunda çok alçak gönüllüsünüz. Bir başkası olsa övünürdü.
Vous êtes modeste concernant vos exploits militaires alors que tous les autres se vantent.
Sonra, hanımlarla olan maceralarını anlatır.
Puis, bien sûr, il... Il se vante de ses exploits avec les femmes.
Bu Hanuka ışığını, 2000 yıl önce Tanrı'nın kahraman Makabeler'in yüreğini doldurduğu şevkle bezenmiş muhteşem eserleri kutlamak için yakıyoruz.
Nous allumons cette bougie de Hanouka pour commémorer... les exploits des hérorques Macchabées, il y a 2 OOO ans.
Her iki hayatınızda da, yaptıklarınız sizi efsaneleştirmiş.
Dans les deux domaines, vos exploits sont légendaires.
Başardığınız herşey, size zevk veriyor.
Tes exploits te remplissent de joie.
Sadece eski zamanın sergüzeşt anıları kalıyor burada.
Il ne reste que le souvenir des exploits d'autrefois.
Yapmayı başardığımız onca şeye rağmen, hayatı katlanılır kılacak... birçok şey hala eksikti.
Et malgré nos exploits, il nous manquait encore bien des choses pour nous rendre la vie supportable.
Yapmadıkları için yaptım demiyor.
Il n'a rien inventé sur ses exploits.
Şimdi ona okuyacak ve yazacak bir şeyler ver!
Elle lira tes exploits.
Neden olmasın? Tüm şu yalnız kahramanlar.
Ça n'a rien d'étonnant, avec des exploits pareils!
Halkla iyi ilişkiler.
Après tes exploits, j'y suis forcé.
İki yeni takım. Üstün başarından hemen önce sipariş vermiş olmalısın.
Deux costumes neufs, tu as du les commander avant tes exploits
Gelmiş geçmiş en olağanüstü cesaret gösterisine tanıklık etmek üzeresiniz. ... Karşınızda dünyanın en gözüpek adamı.
Vous allez voir le plus téméraire des exploits réalisé par le plus audacieux casse-cou du monde.
Ne yani sana kız arkadaşlarını mı anlatacaktı!
C'est ça, il va te raconter ses exploits!
Bu konudaki fikrimi öğrenmek ister misiniz?
Puis-je vous raconter mes exploits dans un bordel letton?
Işık tapınaklarında kahramanlıklarıyla ilgili şarkılar söylenecek.
Leurs exploits seront chantés dans les Temples de Lumière!
Kadınlarla olan maceralarınız meşhur.
Vos exploits avec les femmes sont légendaires.
İyi bir askeri hep takip eden iyi haberleri duymak istiyorlar.
Impatiente de connaître les exploits d'un bon soldat.
Yaptığın şeyleri duydum, Rachel.
On m'a raconté vos exploits, Rachel.
9000 Serisinin başarısını biliyorum ama... En ufak bir bilgisayar hatasına bile rastlanmadığına emin misin?
Certes, je suis au courant des exploits accomplis par les 9000, mais es-tu certain qu'on n'a jamais relevé d'erreur, si insignifiante soit-elle?
Hakkında yazarlarken Val Verde'de bitti diyecekler.
On va écrire dans les journaux que Val Verde est la fin de tes exploits.
Teknik başarılarınız.
Vos exploits technologiques.