Expos translate French
61 parallel translation
- Parçalarla neyi kast ediyorsun?
- Que voulez-vous dire, celles expos es?
Hayvan alımı ve satımı, veterinerlik, araştırma, sergiler.
Il achète et vend des animaux, les soigne, fait de la recherche, s'occupe des expos.
Reds'i'stros'a tercih ederim. Expos'u Phillies'e ; Braves'i Dodgers'a.
Les Reds contre les Stros, les Expos contre les Phillies, les Braves contre les Dodgers, les Cubs contre les Cardinals, les Giants contre les Padres.
23 solo sergi açtın. Zurich'ten Tokyo'ya kadar 43 ortak sergide yer aldın.
Vingt-trois expos vous ont été consacrées, vous avez figuré dans 43 autres, de Zurich à Tokyo.
2 takım Sergi Merkezi. AnlaşıIdı mı?
Unité 2, Centre des Expos.
kaç sergide müdürlük yaptınız?
Combien d'expos avez-vous organisées?
Senin hoşlandığın şeyleri takdir etmeyi öğrenebilirim.
On peut apprendre à partager nos goûts. Je pourrais peut-être t'intéresser aux expos.
Sanatsal denemeler ve sergilerinden başka bir süre çaldık. Eskiz yaptık.
En dehors des expériences artistiques et des expos, on a écrit des pièces, des sketches, qui, plus tard, sont devenus...
- Ya bir ayinimiz varsa?
- Et nos expos?
Amsterdamda ve Capetownda da şovlarım var.
J'ai des expos à Amsterdam, au Cap.
- Biliyorsun bir galeri ile ilgileniyorum. Bazı güzel gösteriler oldu.
Une galerie est intéressée, j'ai fait de bonnes expos.
Bak, hiçbir basketbol maçı kazanmamış olabilirim ama iş sanat sergisine gelince, el işi ketenlerim ortalığı yıkar geçer.
J'ai peut-être jamais gagné un match de basket, mais aux expos, mes draps peints à la main faisaient un tabac.
Evet, özellikle tasarruf bankalarında. Tonlarcası var.
Les caisses d'épargne qui organisent des expos.
Madrid'teki sergiler için rehberlik yapmak.
- Pour guider des expos à Madrid.
Geriye kalan son elmasın sunulduğu son sergi.
C'est l'une des rares expos publiques de ce diamant.
Yarışlarda deneyebiliirsiniz.
Vous devriez essayer les expos. Il a ses papiers?
Uzun bir gün oldu.Bu sohbeti yarın yapabilir miyiz?
Peut-être que j'aimerais que tu me demandes d'aller voir des expos.
Dergi kapağı ve fuar çekimleri yapıyor.
il fait des couvertures de magazines, des expos.
Bir çok yeri dolaşıyorum bu gece.
Je fais la tournée des expos.
Burası herkesin ilk büyük sergilerini açtıkları yer.
C'est l'endroit des premières expos.
Sergileri hep evde olur,... çünkü galerileri sevmez.
Il fait toujours ses expos à la maison car il est contre les galeries.
Açıkçası, sergiler pahalı, ama- -
C'est vrai que les expos, ça coûte cher, mais...
Lotoyu kazanmayan adam, ailesiyle bowlinge gidiyor... ve lotoyu kazanan adam bütün geceyi tek başına bir silah sergisinde geçiriyor.
Celui qui n'a pas gagné à la loterie fait du bowling en famille... et celui qui a gagné passe ses soirées seul dans des expos d'armes.
Antika şovları, o tip şeyler.
Les expos d'antiquités, ce genre de choses.
Montreal Expos forması. İntihar halatı. Hayasız Jack'ler.
Maillot des Montreal Expos, fil pour se pendre, il manque la balle et un support de tuyau.
- Tanrım! Bana söylemelisin Ben bu lanet olası sabit disk günlerini seviyorum
T'aurais du me dire, j'adore ces putains d'expos.
İlber Bey yılda sadece 2 kere fotoğraf sergisi düzenliyor ve son 4 yıldır bir tane bile yerli fotoğrafçıya sergi yapmamış.
Monsieur liber n'organise que deux expos de photo par an et depuis quatre ans il n'a invité aucun de chez nous.
Müzeler, sergiler.
Faire des musées, des expos.
20 yıl sonra resim sergine gelirim resimlerini almayı karşılayamam ama benim için peçeteye bir şeyler karalarsın bu da benim emeklilik fonum olur, tamam mı?
- Promis. Et j'viendrai à une de tes expos dans 20 ans et je ne pourrai rien me permettre d'acheter, mais tu feras, comme... tu me dessineras un petit quelque chose sur une petite serviette et ça me suffira pour ma retraite, okay?
Banksy'nin sergisinde gördüğüm gibi insanlar sürekli buraya gelmeli.
Comme je l'ai vu au show de Banksy, La plupart du temps, les gens viennent et reviennent. Il avait vu des gens faire des grandes expos d'art
İçi sergilenen ürünlerin, mekanın ve çıkışların yerini gösteriyor. - Haklıymışım.
Il y avait des annotations indiquant les expos, les lieux et les sorties.
Beş sergi salonunu araştırdılar ama çıkabilecekleri bir kapı bulamadılar.
Ils fouillent cinq expos et trouvent aucune porte utilisable.
Okumaları için çabalıyoruz ; konserlere ve sergilere götürüyoruz.
On les emmène aux concerts, aux expos.
Hafta sonları ise çeşitli sanat sergilerinde sarhoş olur ya da rastgele yabancı filmlerde şekerleme yaparız.
Et les weekends nous pouvons nous bourrer la gueule à différentes expos et atteindre furtivement la quarantaine à l'aide de films étrangers hasardeux.
Büyük gösteriler ayarladı ona.
Elle lui a organisé des expos.
Gittiğin o saçma madeni para fuarı.
Ces expos ridicules de pièces où tu vas.
Bebek bezleri ve yoğurttan gelen parayla çağdaş sanat gösterileri düzenliyoruz. Hibeler veriyoruz. Genç yetenekleri teşvik etmek için.
Avec l'argent des couches-culottes et des yaourts, on organise des expos d'art contemporain, on donne des bourses, on tente de promouvoir des talents.
Bir kasada saklayıp gösterilerinde çıkarttın.
Enfermée au coffre et qu'on sort pour les expos.
San Diego Rivera'daki müzelerin salonlarında dolaşırdık tüm o Picasso ve Delacroix resimleri falan...
On a visité les expos consacrées à Diego Rivera ( peintre mexicain )... à Picasso, à Eugène Delacroix...
Yani insanlar sergideki şeyleri gerçekten satın alıyorlar mı?
dans les expos?
Son takıldığın kız, senin çükünün resimlerini Twitter'da paylaşan bir tekne şovu mankeniydi.
La dernière fille avec qui tu es sorti était mannequin d'expos de bateaux qui postait des photos de ta bite sur Twitter.
Bu tür sergiler yavruları ve kedicikleri dışarı çıkarmazlar.
Il s'avère que ces expos ne sont plus seulement pour les chiots et les chatons.
Antika gösterileri, çalıntı eşyaların sergilendiği yerdir.
Aux expos d'antiquités, ils présentent des objets volés.
Top gösterileri yasadışı silahları kullanıyor.
Aux expos d'armes, ils présentent des armes illégales.
Her şey yolunda mı?
Tes expos, t'en es où? Ça se passe bien?
Angie, ikinci ve üçüncü kattaki tüm sergilerin anahtalarını yürüttüm.
Angie, j'ai piqué les clés pour toutes les expos du second et 3ème étage.
Fotoğraf sergisi pek bize göre değil.
- Umm les expos photos ce n'est pas vraiment notre truc.
Ayrıca, çadır lazım sanat sergileri için. ve belki paneller ve bir kısa film festivali.
On installera aussi des tentes pour les expos d'art et des concours, et peut-être un festival de courts-métrages.
Çoğunlukla gösteri araçlarında kullanılır.
Surtout utilisée pour les expos.
Los Angeles'da böyle olaylar daha çok olmalı.
Il devrait y avoir plus souvent des expos comme ça à Los Angeles
Her şeyim ortada gibi hissediyorum.
[gromellant ] [ riant] Je me sens plut t expos .