Eyed translate French
94 parallel translation
Black-eyed Susans cry
Les Rudbeckias hérissées pleurent
Tek göz mü?
One-eyed?
Sad Eyed Giris in the Park'ı üç kere seyrettim.
J'ai vu 3 fois "La Fille aux Yeux Tristes".
Parfüm reyonu, Laura Palmer, Ronette Pulaski ve One-Eyed Jacks.
Le rayon parfum, Laura Palmer, Ronette et Jack n'a qu'un œil.
One-Eyed Jacks'in sahibi için çalışıyorum. - Kimmiş o?
Je travaille pour le patron du Jack.
- One Eyed Jacks'in sahibi için çalışıyorum.
- C'est-à-dire? - Le propriétaire
- Neyin? One-Eyed Jacks!
De quoi?
One-Eyed Jacks.
Jack n'a qu'un œil.
Sınırın kuzeyinde One-Eyed Jack's adında bir genelevde tutuluyordu.
Elle était détenue dans un bordel au nord, le Jack n'a qu'un œil. Non.
One-Eyed Jacks'e ilk ziyaretinizin amacı neydi?
Pourquoi êtes-vous allé au Jack n'a qu'un œil?
One-Eyed Jacks'i hepimiz biliyoruz.
Nous savons pour le Jack n'a qu'un œil. Laura le savait aussi.
Ajan Cooper,... ben One-Eyed-Jacks'de iken asla ve asla kimsenin bana...
Agent Cooper, quand j'étais au Jack n'a qu'un œil, je n'ai jamais laissé personne...
Küçük işletmelere sigorta satıyorum, One-Eyed-Jacks gibi.
J'assure les petites entreprises. Comme Jack n'a qu'un œil.
Baba, One-Eyed-Jacks'i biliyorum.
Je sais pour le Jack n'a qu'un œil.
Ne zamandır One-Eyed-Jacks'in sahibisin?
Depuis quand es-tu propriétaire du Jack n'a qu'un œil?
One Eyed jacks'te çalışıyormuş.
Elle travaillait au Jack n'a qu'un œil.
Ama şu anda konuşmamız gereken konu One-Eyed Jacks.
Ecoute, ce dont nous devons parler maintenant... - C'est "jack n'a qu'un oeil".
- Doğru. One-Eyed Jacks.
- oui, "jack n'a qu'un oeil".
Burada One-Eyed Jacks'teyim.
Je suis au Jack-n'a-qu'un-œil.
Horne'un Satış Mağazası ve One-Eyed Jacks arasında ilişki var.
Vous savez, il y a un lien entre le magasin Horne et ici.
- One-Eyed Jacks fişi.
Un jeton de 1000 S. Jack n'a qu'un œil.
Anlaşmayı One-Eyed Jacks'te tamamlamak istiyorlar.
Ils veulent signer chez Jack n'a qu'un œil.
One-Eyed Jacks'e hoşgeldin Hester.
Bienvenue chez Jack n'a qu'un œil.
- Şimdi daha iyi. - Hiç One-Eyed Jacks'i duydun mu?
Et tu connais Jack-n'a-qu'un-œil?
One-Eyed Jacks.
Jack-n'a-qu'un-œil?
- Hiç One-Eyed Jacks'i duydun mu?
- Tu connais, le Jack n'a qu'un Oeil?
- Şey... One-Eyed-Jacks'i teslim eder.
Il a renoncé au Jack-n'a-qu'un-œil.
- "One-Eyed Jacks" ne?
- Jack n'a qu'un œil?
"One-Eyed Jack" işadamlarını ve turistleri konuk ederdi.
Le "One-Eyed Jack" accueillait touristes et hommes d'affaires.
So don't you sit there slack jawed, buggy eyed I'm here to answer all your midday prayers
Remonte la mâchoire T'as l'œil hagard J'exaucerai tes prières
Cross-Eyed Mary'yi öğrettiğiniz için de sağolun.
Merci pour le coup Marie-qui-louche.
Her şey siyah olacak. Black-Eyed Peas. Kara kediler falan.
Avec des acteurs noirs, des yeux noirs, des chats noirs?
Brown-Eyed Girl'ü seçtiniz.
Vous avez choisi La Fille aux yeux marron.
/ / Wild-eyedpistol wavers whoain'tafraid to die / /
/ / Wild-eyed pistol wavers who ain t afraid to die / /
So, you asked your four-eyed circus freak to the prom yet?
T'as invité ta bête de cirque à quat z-yeux au bal?
Evet.
C'était les Black Eyed Peas.
The Black Eyed Peas buraya çalmaya geldiler. Herkesin biraz Rock'n Roll'a ihtiyacı var ama...
Je voudrais vraiment que les Black Eyed Peas soient là pour jouer.
Black Eyed Peas!
Les Black Eyed Peas!
"Kahverengi Gözlü Yakışıklı" çaldığı zaman annem radyoyu kapatır.
Maman éteint la radio quand ils passent "Brown Eyed Handsome Man"
Bu gece Black Eyed Peas çalıyor, ilgileniyorsan.
Les Black Eyed Peas jouent ce soir, si ça te branche.
- Black Eyed Peas hayranısın demek.
Je t'imaginais pas fan des Black Eyed Peas.
Black-Eyed Crows söyler bunu ( Aslında söyleyen Black Eyed Peas )
Black Eyed Crows *.
Hiçbir şey beni "Benimle Oynar Mısın" kadar ağlatamaz.
Rien de tel qu'une petite "Brown eyed girl" pour faire pleurer cet homme.
- Tek şarkıyla kayacağız. Tek bir şarkı. Black Eyed Peas'ten'Bayana Kayan'.
- On va patiner sur une seule chanson, My Humps, des Black Eyed Peas.
Ve sonra "kahverengi gözlü kız" * müzik kutusunda çıkınca tek duyacağınız sessizlik olacaktı.
Et quand Brown Eyed Girl jouerait dans le juke-box, on n'entendrait que du silence.
Ve "kahverengi gözlü kız".
Et Brown Eyed Girl.
Neden şu ikiz yataklardan alıp da Black Eyed Peas'i davet etmedin ki?
Tu peux même louer des lits superposés pour inviter les Black Eyed Peas!
Bu arada bilgin olsun, benimle tanışana kadar Black Eyed Peas'i duymamıştın bile.
Je te rappelle que c'est moi qui t'ai fait découvrir les Black Eyed Peas!
One-Eyed Jacks.
Du Jack n'a qu'un Oeil.
Bunlar The Black Eyed Peas.
Est-ce que c'est Fergie?
Ne yaptınız çocuklar, buraya ilk uçakla mı geldiniz?
C'est les Black Eyed Peas.