Eşimden translate French
133 parallel translation
Biliyorsun ikinci eşimden boşandım.
Tu sais, j'en ai eu un lors de mon second divorce.
Eşimden ne istiyorsun?
Qu'est-ce que vous attendez de mon épouse?
- Kimden? Eşimden, arkadaşlarımdan, ailemden, herkesten.
De ma femme, de mes amis, de ma famille.
Mütevefa eşimden kalma bir hatıra.
Une ancêtre de feu ma chère femme.
Biliyor musun? Savaş haricinde eşimden ve çocuklarımdan ilk defa ayrı kalıyorum.
Tu sais, à part la guerre, c'est la 1ère fois que je quitte ma femme et mes gosses.
Eşimden!
C'est ma femme!
Merak etmeyin, ben 30 yıl önce eşimden kurtuldum.
Ne vous en faites pas. J'ai chassé ma femme il y a 30 ans.
Belki de eşimden biraz söz etmeliyim.
Je devrais vous expliquer :
Ben eşimden ayrıyım.
Je me suis séparé de ma femme.
Eşimden vazgeçip mücevherlerini gerçekten sana bırakacağıma inandın mı yoksa?
Pensiez-vous vraiment... que j'allais vous abandonner ma femme et mes bijoux?
Be ben eşimden ayrıldım ve halen, eee şey bu çok kişisel bir şey, biliyor musunuz?
Mon mari et moi sommes divorcés. Le reste, c'est ma vie privée.
Bir zamanlar, aramızdaki mesafeyi korumak için ironik bir şekilde sürekli konuştuğum. eski eşimden nefret ederdim.
Beurre de cacahuètes et confiture. Je détestais ma femme qui est décédée, et je continue à parler d'elle avec ironie pour ne pas m'effondrer.
Tanıdığım bütün adamlardan sorunlu eski eşimden bile beter.
Il est pire que tous ceux que j'ai connus... y compris mon ex-mari.
Ben eşimden boşandım ve kirli çamaşırlar birikti.
Je suis divorcé, je n'ai pas fait ma lessive cette semaine.
Kiloluyum, işsizim eşimden ayrıyım, moralim bozuk, çok içmeye başladım.
Je suis trop gros, au chômage, séparé de ma conjointe, déprimé, je bois trop.
- Şimdi de eşimden bahsedin.
Si on en revenait à ma femme?
Eşimden...
Des lettres de ma femme.
Her zamanki gibi "eşimden neden nefret ediyorum" anketini dolduran, stüdyo seyircilerimizden seçtik.
Nous les avons choisis parmi les membres de notre public qui ont rempli notre questionnaire : "Pourquoi je hais mon partenaire".
Eşimden ve oğlumdan daha fazla söz edersen,
Si tu mentionnes encore ma femme et mon fils, je te tue.
Ve birkaç yıl öce ilk eşimden boşandığımdan beri, Ağaçtaki bir kuş kadar özgürüm.
Et puisque j'ai divorcé de la première, je suis libre comme l'air.
İkinci eşimden de Cecile ve Eugenie var.
Puis avec ma seconde femme, j'ai eu Cecile et Eugenie.
Eşimden boşanırım.
Je divorcerai.
Bu oyunu kazanırsam... ...bir daha asla yanımda eşimden bahsetmeyeceksin, tamam mı?
Si je gagne cette partie, tu ne parles plus de ma femme... en ma présence, d'accord?
Bildiğim kadarıyka değerli hiç birşey yok, aile evrakları zavallı eşimden mektuplar, beni onurlandıran üniversitelerden diplomalar.
Rien de valeur, que je sache. Des papiers de famille, des lettres de ma pauvre femme. Des diplômes d'université qui font mon orgueil.
- Eşimden bile fazla.
- Mieux que la mienne.
Bazen eşimden parmağıyla oraya bastırmasını istiyorum.
Ma femme y fourre son pouce, comme un tournevis.
Eşimden boşandım.
On a divorcé.
Hiç kimse beni eşimden uzak tutamaz!
- Je veux ma femelle!
Mısır'da eşimden boşandıktan sonra yakın zamanda Fransa'ya dönüş yaptım.
Je suis retourné récemment en France, après avoir rompu avec ma femme avec qui je vivais, en Egypte
Eşimden nefret ediyorsun.
- Je fais de mon mieux.
Eşimden bir hediye.
C'est un cadeau pour ma femme.
- Lockhart. Kızlık soyadın mı? - Eski eşimden.
- Lockhart, c'est son nom?
Eşimden bana tek kalan yadigar...
Tout ce qui me reste de ma femme.
- Artık çalışmıyorum. Eşimden ayrıldığımda bırektım.
Je travaille pas depuis que je suis veuve.
Eşimden kaçıyorum.
Je fuis ma femme.
Ben eşimden bahsetmiyorum. Sevgilimden bahsediyorum.
Je ne parle pas de mon épouse, mais de ma maîtresse.
Hamile olduğumu öğrendiğimde eşimden ayrılmıştım.
J'étais déjà séparée de mon mari quand je suis tombée enceinte...
Sukeena'nın bizimle gelmesi, sanırım... eşimden kopardığım ilk taviz oldu.
Le convaincre d'emmener Sukeena avec nous a été, je crois, la première concession que j'ai obtenue de mon mari.
Eşimden daha iri olmayı tercih ediyorum.
Je préfère être le poids lourd dans le couple. C'est comme ça.
Eşimden 10 yıl önce ayrıldım.
Je suis séparé de ma femme depuis 10 ans.
Eşimden müsade almamın yarısını size borçluyum.
Ma femme me laisse faire grâce à vous.
Bu, eşimden öğrendiğim bir felsefe.
C'est une philosophie que j'ai apprise de mon épouse.
Daha başka bilgi isterseniz eşimden randevu alabilirsiniz.
Si vous avez besoin d'autre chose, ma femme se fera une joie d'organiser un autre rendez-vous.
Boşanma yüzünden kızgın olup olmadığımı mı? Yani, çok kızgın olduğum için oğluma zarar verip eşimden öç aldığımı mı soruyorsunuz? Bilmek istediğiniz bu mu?
Est-ce que j'étais en colère à propos du divorce, je veux dire est-ce que... j'étais suffisamment en colère pour faire du mal à mon fils pour qu'il retourne avec elle, c'est ça que vous voulez savoir?
Miyuki... Eşimden ayrılıyorum, kararımı verdim.
Miyuki, je quitte ma femme, c'est décidé.
Eski eşimden ayrıldıktan sonra benim de kafamı karıştıran karşılaşmalar olmuştu. - "Eski" eş mi?
Ouais, après mon divorce, mon ex-femme et moi, on a eu des confusions aussi.
Sana ilk eşimden bahsetseydim, bir şey fark eder miydi?
Si je t'avais dit pour ma première femme, est-ce que ça aurait fait une différence?
Eşimden haber aldınız mı?
Avez-vous des nouvelles de ma femme?
Hayır, hayır, eşimden değil.
Non, non, pas de ma femme.
Eşimden... değil.
Ça... n'est pas de ma femme.
Eşimden ayrıldım.
On s'est séparé.