English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ F ] / Faberge

Faberge translate French

65 parallel translation
Franklin Mint Faberge yumurtam!
Mon oeuf de Fabergé, en Franklin Mint!
Genç adam, bu Faberge yumurtası defolu.
Jeune homme, cet oeuf de Fabergé a un éclat.
Ben o Faberge yumurtasını istememiştim. Defoluydu.
Je ne voulais pas de cet oeuf, il avait un éclat!
- Faberge?
- Fabergé?
Bu kadar Faberge Çar Nicholas'ı bile mutlu ederdi.
Nicolas lui-même serait ravi de posséder tant de Fabergé.
- Faberge.
- Fabergé.
Faberge yumurtası tek başına...
Rien que l'œuf de Fabergé...
Bu bir Faberge yumurtası...
C'est un œuf de Fabergé.
Bu yumurta Çar Nikolay'a bir hediye olarak,
Cet oeuf a été conçu par Peter Karl Faberge.
Peter Carl Faberge tarafından tasarlandı.
Un cadeau spécial au tsar Nikolay.
Ünlü Faberge Taç Giyme Töreni Yumurtası.
L'Œuf du couronnement de Fabergé.
Faberge yumurtasıyla ne yapacak?
Que va-t-il faire d'un oeuf Fabergé?
Şimdi bu paha biçilmez Faberge paskalya yumurtasını ortaya koyacağım, yeni doğmuş, hemofili çocuğumun yanına.
Maintenant, je place ce précieux oeuf Fabergé au milieu, juste à côté de mon bébé hémophile.
Şimdiye kadar, leopar derisi kaplı sandalyeler bir İran halısı ve şömine üzerine Faberge Yumurtaları.
Pour l'instant, j'ai les fauteuils léopard, le tapis persan et les œufs Fabergé pour la cheminée.
Bu desen, o ünlü küçük yumurtaları üretirken Faberge tarafından da kullanılmıştı.
Fabergé a utilisé la même methode pour créer ses fameux oeufs.
Bu sepette her biri küçük bir servet değerinde tam 12 tane Faberge yumurtası var.
Oh oui. Il y a 12 oeufs de Fabergé dans sa chambre forte, chacun valant une petite fortune.
Çıkan sonuç bir Faberge yumurtası kadar şaşırtıcı ve eşsiz olmalı.
Le résultat final devra être aussi éblouissant et unique qu'un œuf de Fabergé.
Mindy Faberge. Gelin tarafından.
Mindy Faberge, je suis une amie de la mariée.
Yani kayak çantasının saplarından birindeki izin sahibini bulamadım, ama, hımm, senin mendil kızın... şu Mindy Faberge'mi?
Une des poignées du sac reste sans réponse. Mais la fille à la serviette... Mindy Faberge?
Julie eğer Faberge bir yumurtaya ihtiyac duyarsa sizi ararız
Et bien quand Julie voudra un oeuf Fabergé, on vous contactera.
- "Faberge Yumurtası" mı var?
- Tu as quoi, un œuf Fabergé?
Bir düzüne "Faberge Yumurtası" bulsanız da umrumda değil..
Je m'en fous que vous ayez trouvé des œufs de Fabergé.
Birçok parti, para. Ve harika Faberge yumurtası.
Des soirées, de l'argent, et un fabuleux œuf de Fabergé.
Babam şehir dışına gider, sen çılgın bir parti verirsin, birisi babamım Faberge yumurtasını kırıverir sonra da parasını ödeyebilmek için burayı genel eve dönüştürürüz.
{ \ pos ( 192,230 ) } Papa s'en va, tu organises une fête sauvage. { \ pos ( 192,230 ) } Quelqu'un casse notre œuf Fabergé, et on fait de ce lieu un bordel pour rembourser.
Bunun ne olduğundan haberiniz var mı, Bayan Smith? Hakiki Faberge yumurtası.
Ce que vous avez là, Mme Smith, est un véritable oeuf de Fabergé.
- Fabergé yumurtasına benziyor.
- On dirait un oeuf de Fabergé.
Carl Fabergé'in Rus kraliyetine yaptığı bir mücevher paskalya yumurtası.
L'un des joyaux ciselés par Carl Fabergé pour la famille impériale russe.
Yeşil altından, Carl Fabergé'nin imparatorluk paskalya yumurtası.
Un superbe oeuf de Pâques impérial vert et or de Carl Fabergé.
Özellikle Fabergé'i.
Surtout de Fabergé.
Fabergé.
FaBergé. Fini les excuses.
Von Ulster Fabergé yumurtasını çalmışlar.
Ils ont volé l'œuf Fabergé de Von Ulster.
Sürpriz yumurta. Fabergé.
Œuf de marbre Fabergé
Lütfen bir tane daha Fabergé Yumurtası verir misiniz.
Je voudrais un autre oeuf Fabergé.
Elizabeth ile markette rastlaştık ve ondan seni, dansa davet etmesini rica ettim.
Ça ne nous est pas monté â la tête bien que pour être honnête, j'ai pu acheter pas mal d'œufs Fabergé.
Fabergé yumurtalarını Weeble'larımın yanına koyardım hayvan olarak.
Je jouais avec les œufs Fabergé comme s'ils étaient les chiens des petits Weebles.
Bana gönderdiği atlı karıncayı hatırla.
Tu te souviens du manège Fabergé?
... porseIen bir yumurtada mı istiyor?
et de la mettre dans un œuf Fabergé?
Vay, böğürtlenli jöle. Harika.
Une salade d'œufs Fabergé.
- Koku nedir, biliyor musun?
Fabergé?
Birahane, elmaslı yumurta. Dur bakayım, başka ne demişti?
Une brasserie ou un œuf Fabergé, qu'est-ce qu'il a dit aussi, déjà?
Ooo, Paskalya Yumurtası
Ooh, un oeuf de Fabergé.
1865'de İmparatoriçe Maria Alexandrovna'ya hediye edilen yakut ve elmas kaplamalı nadide bir Fabergé yumurtası.
Un œuf Fabergé très rare incrusté de rubis et de diamants offert à l'Impératrice Maria Alexandrovna vers 1865.
Ailenle yüzleşmek istemiyorsun, neden kraliyet yumurtalarını kırdın diye mi?
Plutôt mourir que les voir? Vous avez cassé un œuf de Fabergé?
Özelliklede, 20 milyon değerindeki iki Fabergé yumurtası.
Plus précisément deux oeufs de Fabergé qui valent 20 millions de $.
1885 ve 1916 yılları arası, Fabergé imparatoriçe ve gelini, Czarina Alexandra, için bu paskalya yumurtasından 50 tane üretti.
Entre 1885 et 1916, Fabergé a fabriqué 50 de ces oeufs pour l'impératrice. Et sa belle-fille, la tzarine Alexandra.
Paha biçilemez bir Fabergà © yumurtası.
Un inestimable oeuf Fabergé.
O zaman'Faberge'yumurtamı geri ver.
Rendez-moi l'œuf de Fabergé.
Söylesene onların içinde altın yumurta da yok muydu?
Dites-moi, il n'y avait pas un oeuf de Fabergé dans tout ça?
Evet, vardı. Yumurta yerine hayvan çiftliği alabilmek için onu sattım.
Je l'ai vendu pour ouvrir le refuge des animaux Fabergé.
Bir yumiyum üzerinde Feberge yumurtası dengelemekten farklı değil.
Comme un oeuf de Fabergé en équilibre sur un sucre d'orge.
Tüm bilgilerim ondan bana geçti
ma connaissance approfondie de l'art moderne, mon amour de la musique de chambre, ma capacité à distinguer un authentique œuf de Fabergé

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]