English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ F ] / Fana

Fana translate French

180 parallel translation
Nedir bu? Trenlere düşkünlüğün mü var?
T'es un fana des trains?
Galiba fana kaptırdım.
Elle a dû être prise... Je crois...
Elimi fana kaptırdım.
Elle a été prise dans la pale.
Sen sağlık manyağı falan mısın?
T'es un fana de la bouffe saine?
- Bir şeyler yoluna giriyor.
Ça prend forme. C'est un fana de voitures.
Trotsky hayranıyken İsa'ya tutuldu ve porno yayın sattığı için tutuklandı.
Une trotskiste qui est devenue une fana de Jésus et qui a été arrêtée... pour avoir vendu des livres pornographiques, "Reliez les points".
Şu "gerçeğe bağlı" tiplerden misin, yoksa?
Vous n'êtes pas un tel fana de la vérité, hein?
Bilirsin, Alman Tiyatrosu'nu severdim.
J'ai toujours été une fana du théâtre germanique.
Topluma açık yerlerin meraklısı değilim.
Je ne suis pas fana du plein air.
Bowling hastası değilim.
- Si la plus mauvaise note est 10 j'ai 10. Je ne suis pas un fana du bowling.
Sizin UFO delisi olduğunuz doğru mu?
- Vous êtes un fana d'Ovnis?
Midwest'te kime sorarsanız sorun babamın hindi etine deli olduğunu bilirdi.
Tout le monde sait dans la Prairie que mon père est un fana de dinde.
Küçük kızım öz savunma eğitimi aldığını söyledi.
Ma gamine me dit que vous êtes un fana d'auto-défense.
Jason açık havayı seven tiplerden, ha?
Jason est un fana de la nature.
- İki blok ötede metro istasyonu var.
Si tu es un fana d'aventure, y a le métro en bas de l'avenue.
Spor fanatiği idi.
C'était un fana du sport.
# Adella, Alana
A defla, A fana
- Büyük bir beyzbol taraftarı olmalısın.
- Tu dois être un fana de base-ball.
Ben aslında doğada pek iyi değilimdir, ama diyebilirim ki biri...
Je ne suis pas vraiment un fana du grand air, mais je peux dire quand une personne devrait...
- Gerçek bir insan hakları aşığı, değil mi? - Evet.
Un fana des droits de l'homme?
Ama sen eserlerime hayransın. Fazla heyecanlanmamalıyım.
Vous êtes une fana de mon oeuvre, alors je ne devrais pas m'énerver.
Futbol fanatiği değilim ama ben Köker'e gidiyorum, oğlum burada kalıyor.
Je ne suis pas un fana de foot. C'est pour mon fils.
Yoksa Yankee hayranı mısın? - Evet.
T'es un fana des Yankees?
Fana bir kolfuk ayılfdım.
Non, ça va. Je vous gardais une place.
Bu Birdie. Tam bir çatlak aynı oğlum gibi.
C'est une fana de films d'horreur, comme mon fils.
Yani böyle dergilerin büyük bir hayranı olduğunu sanmıyorum.
Je ne pense pas qu'il soit fana des revues pour adultes.
Sen ve ben birlikte. Seni korurum, tatlım.
Je suis si fana que je te lâcherai pas.
Ama işin doğrusu, ben dürüstçe yaşamaya çalışan,... ve sayılarla uğraşan biriyim.
Je suis simplement fana de chiffres, et j'essaie de gagner honnêtement ma vie.
Babam tarih delisiydi, bana da geçirdi.
Mon père était un fana d'histoire, ça m'a marqué.
Kardeşliğe girmek için fırsat kolladığımdan değil. Önemsiz olmalarına rağmen. bence hayata dair bir umut veren, istikrarlı bir zekaya sahip insanların bulunduğu sağlıklı bir ortam.
Je ne suis pas fana de ces clubs, mais bien que futiles, ils sont un environnement de stabilité psychologique pour toi.
Opera hayranı değilim.
Je ne suis pas fana d'opéra.
Arnie gerçek bir film fanatiğidir.
Arnie est un fana de cinéma.
Ben de muhalefetimiz Jackson'a bayılmıyorum.
Et je ne suis pas fana de notre général Jackson.
Tarihçi mi oldun?
Tu es un fana d'histoire?
Evet, o adam canımızı fana yakmıştı.
Ce type nous a fait grand mal.
Biliyor musun... bu benim de yemek için favori şeyim değil. Ama - birisi- küjük tavjanın kaçmasına müsade etti.
J'en suis pas fana moi non plus, mais quelqu'un a laissé filer un lapin.
Tanrı bir skeeball fanatiğidir.
Dieu est un fana de skeeball.
Gidip bir bakacağım. Sanırım çok iş var.
Je suis pas fana, un peu trop brouillon.
Çok eğlenceli. - Fare vurmak mı?
Fana de jazz et tireur de rats!
Ne zamandır aksesuarları önemsiyorsun?
Tu es fana des accessoires de mode?
Gözetmenler konseyinin psikiyatrı testlere çok meraklı.
Le psy du Conseil des Observateurs, c'est un fana des tests.
Bir şey söylemeyeceğim.
Je ne suis pas un fana de mode.
Tepemde futbol aşığı bir müdür var.
J'ai un proviseur fana de foot sur le dos.
Bilmiyorsan söyleyeyim, sürekli İncil okuyan biri değilim.
Sache que je ne suis pas un Dorkus McForkus fana de la Bible.
- O böyle şeyleri sever.
- Il est fana de ce genre de trucs.
- Bilimkurgu manyağı değilsin, değil mi?
- T'es pas fana de SF?
Bilirsin, modaya uyan bir-bir-bir kunduz veya... veya...
Un castor fana de mode ou...
Ben pek meraklısı değilim.
Je ne suis pas fana.
Tam bir işkolik de değil.
C'est pas un fana du boulot...
"Banana-fana, fo-ferpes Herpes, oh" Hey, Gorbaçov`un kafasındaki leke var ya- -
La tache sur le crâne de Gorbachev?
Polis manyağı.
Un fana de la police.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]