Fanfan translate French
76 parallel translation
Fantan ( Çinlilerin kartlarla oynadığı bir oyun ), şans tanrıçası.
Fanfan, la Déesse de la chance.
Demek Fanfan sensin...
Ah, c'est vous. Alexandre.
Fanfan...
Fanfan...
Fanfan anahtarı ver, saçmalama.
Fanfan? Fanfan, donne-moi cette clé. Sois pas ridicule.
Zavallı Fanfan'ın hiç cazibesi yok.
Cette pauvre Fanfan n'a aucun charme.
Fanfan ve ben asla öğrenemeyeceğiz. Birlikteliğin sıradanlığını.
Pour qu'avec Fanfan, notre couple soit léger.
Fanfan ile sonsuza dek flört edeceğim onu sevdiğimi ona belli etmeden.
Je vais faire la cour à Fanfan.. .. sans lui déclarer mes sentiments.
Ti, arzumun ebediyen kalıcı olmasını istiyorum Fanfan'ınki de.
Je veux préserver notre désir intact. Toute notre vie.
Fanfan ile olan maceram gerçekten kaçış olacaktır.
Je veux vivre avec Fanfan.. .. une histoire qui sera irréelle.
Fanfan...
- Fanfan.
... Madam Fanfan'ın faziletinden şüphelendiğinizden beri saraya gelmenizi yasaklamıştım.
.. après avoir mis en doute la vertu de Mme Fanfan? Madame est mère et vierge!
Bayan Fanfan'ın şerefi aile mücevherlerim kadar değerlidir.
Votre honneur m'est aussi précieux qu'elles.
Fanfan, istediğim sadece arkadaş olmak.
- Fanfan, je n'éprouve que de l'amitié.
Biz çok iyi arkadaşız.
Fanfan, on est copains.
Fanfan!
Revenez!
Fanfan sınavı kazanmak istiyorsan eğer...
Fanfan, si tu veux être prête,..
Ve Fanfan'ı öpmek aynı felaketle son bulur.
J'suis pas près d'embrasser Fanfan.
Fiziksel arzudan bahsediyorum.
Si. Pas d'envie physique de Fanfan?
Peki Fanfan? Onu düşündün mü?
Et Fanfan, tu penses un peu à elle?
Sana bir uyarıda bulunayım : Fanfan beklemez.
Je te préviens, Fanfan ne t'attendra pas.
Selam, ben Fanfan.
Allô! Bonjour, c'est Fanfan.
Ben bir sapık değilim, Fanfan.
Je suis pas un voyeur, Fanfan.
Fanfan'ın senden biraz hoşlandığını biliyorum.
Même qu'elle a eu un faible pour toi à un moment.
Fanfan arkadaşlığınızı muhafaza etmek istiyor.
Fanfan tient à votre... A votre amitié.
Fanfan'ın senden bir ricası var.
Fanfan a une chose à vous dire.
Fanfan, geceyi burada geçirmek isterim.
Je voudrais.. .. rester ici, ce soir.
Bu barbar, Fanfan ile yaşamak istiyor çiftlerin yaşadığı sorunları yaşamadan dertsiz, tasasız.
Il veut une vie de couple avec Fanfan.. .. sans les inconvénients. Sans les boules Quiès molles.
Fanfan bir nesne değil.
Fanfan n'est pas un objet.
Maud, Fanfan'a söylemeyeceğine söz ver.
Maude... Promets-moi de ne rien dire à Fanfan.
Bunu biliyorum. Fanfan, aşk sonsuza dek sürmez.
Fanfan, l'amour, ça se termine mal.
Fanfan'ın ablası var mı? Evet.
Dis, Fanfan a une soeur?
Fanfan anlatmadı mı sana?
Fanfan ne te l'a jamais dit?
Ona Shelly ( kabuk ) diyorum.
Je l'appelle Fanfan.
Söyle Fanfan. - Evet tabii ki, hepinize güzellerim.
- Il est à moi.
- Fanfan. - Fanfan ne?
- Fanfan.
Fanfan, Bir atmış sekiz boyunda, Paris doğumlu. Zilleri çalın!
- Bon, Fanfan, 5 pieds, 6 pouces, né à Paris.
- Lison, kimden olduğu belli olmayan Fanfan'ı kocalığa kabul ediyor musun? - Evet tabii.
- Lison, consens-tu à prendre pour époux Fanfan ici présent?
- Ya siz Fanfan? Burada hazır bulunan Lison'u karılığa kabul ediyor musunuz?
- Fanfan, voulez-vous Lison ici présente, pour épouse?
Ya sizin bayım? Adınız nedir? - Fanfan.
Et vous, quel est votre nom?
- Fanfan ne?
- Fanfan.
- Sadece Fanfan. - çok güzel.
- Tout court.
Sadece Fanfan yerine, Fanfan La Tulipe olacak.
Elle vous baptise.
.. Fanfan, dinliyor musun?
Il a failli tuer 2 recrues qui m'avaient fait un clin d'oeil. Tu m'écoutes, Fanfan?
- Bir şey yapmadan böyle duracak mısınız? Fanfan'ı öldürecek!
- Vous attendez qu'il tue Fanfan?
Fanfan.
Fanfan.
Fanfan.
Fanfan!
Fanfan?
- Fanfan?
Fanfan.
- Fanfan!
- Fanfan!
- Fanfan!
- Bay Fanfan!
Quand on a que sa franchise, - M. Fanfan!
- Neyse ki.. Fanfan adında biri kurtardı bizi.
- Oui, grâce à un sauveur, Fanfan.