Fare mi translate French
314 parallel translation
- Fare mi?
Un rat?
Erkek misiniz, bir fare mi?
Etes-vous un homme ou une souris?
- Burada fare mi var?
- Une souris, ici?
Neyiz biz, asker mi fare mi?
On est des soldats ou du bétail?
Ne yapmaya çalışıyorsun Tetley, onlarla kedi fare mi oynuyorsun?
Est-ce que vous avez bientôt fini de palabrer?
Fare mi arıyorsun?
Tu chasses la souris?
Şey, bilmek istiyorum, biz kedi miyiz, yoksa fare mi?
J'ignore encore si c'est nous le chat ou la souris.
Fare mi?
Un rat?
- Bir şey gördük de. - Fare mi?
- Vous avez bu un coup de trop, non?
Bir insan mı yoksa fare mi?
Un homme ou une souris?
Hey, Kaptan şu senin yanındaki, erkek mi yoksa fare mi?
Capitaine, celui qui est a côté de vous, c'est un homme ou une souris?
O bir tavşan değil, fare. Fare mi?
c'est pas un lièvre, c'est un rat.
Sen bir erkek misin yoksa fare mi?
Es-tu un homme, ou une souris?
Fare mi?
Des rats?
Miki Fare mi?
En forme de Mickey?
- Fare mi gördü burada?
- Une souris? C'est tout?
- Fare mi yiyorsun? - Evet.
- Des souris?
Cins bir fare mi?
Une souris pur-sang?
Fare mi? Fare.
La Souris?
Fare mi aldınız?
C'est... gentil. C'est un hamster!
Erkek mi, yoksa bir fare miyiz?
On va agir en hommes ou en mauviettes?
Fare mi?
- Une souris?
- Nasıl yani? Fare mi var?
- Qu'est-ce que tu veux dire?
Klinik pislik sendromu mu? Klinik fare mi?
Salopard chronique?
Bununla ne vurabilirim ki? Fare mi?
Avec ça, je vais buter des souris!
- Fare mi?
- Des souris!
Bir fare mi?
Quelque chose de pas net?
Bu da ne? Dev bir fare mi?
C'est une souris géante, ça?
- Diadem Court'daki fare deliği. - Fare deliği, öyle mi?
- Cette porcherie de Diadem Court?
Eve göz kulak olduğun için sağ ol. Minik bir fare gelip kemirmedi seni, değil mi?
Si elle ne participe pas à la parade et ne trouve pas un bon protecteur, je ne sais ce qu'elle va devenir.
Bir fare mi?
Un ducat qu'il est mort!
İyi zamanların olmadı değil mi küçük fare?
Vous n'avez pas passé des moments très agréables dernièrement, n'est-ce pas?
Fare bunu dişleri ve pençeleriyle benim için mi yaptı?
Est-ce le rat qui a fait ça avec ses griffes et ses dents?
O fare yüzünden mi?
C'est... la souris?
- İçinde fare zehri yok, değil mi?
- Tu n'as pas mis de mort aux rats? - Petit crétin!
Fare zehri mi?
De la mort aux rats?
"... benim için tek olan kadının bedenini dinlendirdiği yer... "... nazik dalları memnun eder onu... "... destek olur onun hoş yanına - "
... ove le belle membra pose colei che sola a me par donna gentil ramo ove piacque, con sospir mi rimembra a lei di fare, al bel fianco, colonna...
Boynundaki fare için yaşın büyük değil mi?
Tu as passé l'âge de jouer avec cette souris.
Sen hiç fare deliğine girdin mi?
Tu n'es jamais entré à l'intérieur de la prison?
Eğer fare gerçekten orada olsaydı, ona vururdun değil mi?
Si le rat était vraiment là, tu le repousserais.
O fare yataklarıyla annenin ne yaptığını hiç merak etmedin mi?
Tu ne te demandais pas ce qu'elle fichait avec tous ces lits de souris?
Evde fare olmayacak, değil mi?
Tu n'auras pas des souris et des rats?
Yani, benim gibi iyi bir çocuk bu fare yuvasında ne mi arıyor?
Vous voulez savoir ce que fait une gamine dans ce trou à rats?
Fare mi?
Alors s'il y avait eu du bruit du côté de la chambre de Lord Saltire...
- Bir sürü fare mi?
- Des rats?
Bu aralar Miki Fare Kulübü'nü seyrettiniz mi?
Vous avez regardé The Mickey Mouse Club dernièrement?
Mickey Fare Kulubü'nü izledin mi?
Vous regardez Mickey à la télé?
Bir fare mi?
Un rat?
Fare. Sote mi, yoksa salçalı et mi?
Du rat... sauté ou fricassé.
'Şarap soslu fare'mi?
Du rat au vin?
Öyle mi, fare çocuk?
Hein, face de rat?