Fbı translate French
46 parallel translation
ATT cep telefonunu umursamaz tavırlarla çıkardı ve bazı tuşlara basarak Capitol Hall'deki bazı görüşmeleri odaya taşıdı... Tam bu sırada bir FBı ajanı tepesinde dikiliyordu.
Et il sort un téléphone cellulaire de ATT... et le déballe du plastique, le hack avec ses doigts... et commence à écouter des appels... de la région de la Capitol Hill... alors qu'un agent du FBI est derrière son épaule et l'écoute.
Point place polis departmanının Fbı'la bağlantıları var.
La police de Point Place a des liens avec le FBI.
Dinle, FBı'in veya diğer polis gücünün medyumları kullanmışlığı var, doğru veya yanlış...
Le FBI a déjà eu recours à des médiums, tout comme d'autres agences gouvernementales, qu'ils l'admettent ou non.
FBı'da bu kadar seksi hatunlar olduğunu bilmezdim.
J'ignorais que les nanas du FBI étaient si canons.
Tehlıkelı bır durum olduğunda FBı'ın uluslararası müdahale ekıbı devreye sokuluyor.
Si le danger frappe, l'unité internationale d'intervention du FBI entre en action.
Ama başkenttekı patronlarım FBı'ın yardımcı olacağını düşünüyor, o yüzden benı ızleyın.
Mais mes patrons à la capital pensent que la coopération du FBI m'aidera, donc, veuillez me suivre.
- FBı'dan mısınız?
- Vous êtes donc du FBI?
FBı senı aklayacak.
Le FBI va vous innocenter.
Memur Sımmons ve Memur Jarvıs. FBı'dan gelıyoruz.
Soy Officer Simmons y es Officer Jarvis.
FBı'a nasıl yardımcı olabılırım?
En quoi puis-je aider le FBI?
FB'ın tahminlerine göre ben şu anda konuşurken 35 kişi... seri cinayetler işlemek için kurban peşinde.
Selon le FBI, il pourrait y avoir jusqu'à 35 tueurs en série en quête de victimes à cet instant même.
Fahişelikle ilişkisi nedir?
Vous devez le formuler comme si c'était quelque chose... au FB- - à l'AG à enquêter. Et au sujet de son "implication dans la prostitution"?
FBI!
FB...!
- FB, 900 ver... - Dayan.
Reculez.
HP Ofis Malzemeleri.
FB, Fournitures de Bureau.
Vagn'ın iptal ettiği işin sahiplerine mesaj bıraktım.
J'ai appelé l'entreprise FB que Vagn a décommandée.
Ben HP Ofis Malzemelerinden Henrik Poulsen.
Bonsoir, Henrik Bulsen de FB, Fournitures de Bureau.
Çin, Audrey'i, nükleer bombalardan birindeki FB alt devre levhasıyla takas etmek istiyor.
Les Chinois veulent échanger Audrey pour un composant d'une des bombes.
Jack onlara bombalardan birindeki FB alt devre levhasını teslim etmezse, onu öldürecekler.
Ils vont la tuer à moins que Jack ne leur livre un des circuit de contrôle de l'une des bombes.
Başkanlığa ait emrim var. Bu bombalardan birindeki FB devre levhasını çıkarıp, acele analiz için CTU'ya götürmem gerekiyor.
J'ai reçu l'ordre présidentiel de retirer le circuit de contrôle FB de l'une de ces bombes, pour le transférer à la CTU pour une analyse immédiate.
Bombalardan birindeki FB alt devre levhasına karşılık.
Pour un composant d'une des bombes.
FB alt devre levhası.
Le circuit imprimé FB.
FB alt devre levhası şu anda elinde.
Il est en possession du circuit imprimé.
Cheng ile buluşup Audrey'e karşılık FB alt devre levhasını takas etmek üzereyim.
Je vais bientôt voir Cheng et échanger le circuit imprimé contre Audrey.
O halde, silahlardan birindeki bir FB alt devre levhasının şu an Çin hükümetinden bir ajanın elinde bulunduğunun da elbette farkındasınızdır.
Donc vous êtes sûrement aussi "au courant" qu'un sous-circuit mémoire de l'une de ces armes est à présent entre les mains d'un agent du gouvernement chinois.
Silahlardan birinin FB alt devre panolarından biri, şu an Çin hükümetinden bir ajanın elinde.
Un des circuits imprimés FB de ces armes est en la possession d'un agent chinois.
Silahlardan birine ait FB alt devre panosu şu an Çin hükümeti adına çalışan bir ajanın elinde.
Un circuit imprimé FB contenu dans une des armes est maintenant en possession d'un agent du gouvernement chinois.
Eğer bana bunları sağlarsanız, size fb alt devre panosunu geri veririm.
Donnez-moi cela et je vous remettrai le composant.
Baban FB alt devre panosunu ele geçirmiş.
Ton père est en possession du circuit imprimé.
Bir tarayıcının ya da 20 dolarlık radyo frekans dedektörünün bu operasyonu bozmasını istemiyorum.
Je ne veux pas qu'un scanner ou un détecteur FB à vingt dollars fasse foirer l'opération.
Ya da FB'yı.
Ou encore mieux, le FBI?
FBI'a hoş geldiniz.
Bienvenue au FB /.
Sen şu FBI'da çalışan adam...
Hey, vous êtes ce mec du FB- - mmph!
SS konuşmaktan FB'ye vakit yok.
Pas de temps pour le F.B. Que pour les C.S.
Hangi gerizekalı Fb durumunu bekar yapar ki?
Quel genre d'idiot change son statut Facebook en célibataire?
[Az önce fb'ta annemin yeniden evleneceğini gördüm]
[viens de voir sur fb que ma mère se remarie]
Bana bu kız hakkında kötü birşeyler söyle böylece onu facebook'ta bitirebilirim.
Dis-moi son secret le plus honteux que je puisse le poster sur FB.
Ve bırak şu... Facebook'a yazma işini.
Et arrête de poster ces conneries sur FB.
Facebook'una bak, fahişe!
Vérifie ton FB, Salope!
Telefonuma bakmalıyım!
Faut que je vérifie FB.
FB-kahrolası-I. Biliyordum.
Je le savais.
- FB DeMouy mu?
- FB DeMouy?
İlk telgraf 1844'te Samuel F.B. Morse tarafından gönderildi "Tanrı ne yaptı?" yazıyordu.
fil premier envoyé par Samuel FB Morse lui-même en 1844, "Qu'est-ce que Dieu a fait?"
Prison Break :
Sync par James Miller Carter Add me on FB :
Prison Break : Sequel | S01E03 Çeviri :
Sync by James Miller Carter Add me on FB / Twitter / IG jmillercarter9
Çevirmen = Dennisberg FB : Replikistan YT :
Qu'est ce qu'ils font?