Felix translate French
2,168 parallel translation
Felix olmadıktan sonra hiçbir anlamı yok.
Sans Felix, quel intérêt?
Bak, seninle konuşmak istediğin her konuda konuşmaya hazırım, Ama yemin ederim, Felix Hanson'u kimin öldürdüğünü bilmiyorum.
Je veux bien qu'on parle de tout ce que vous voulez, mais je vous jure que j'ignore qui a tué Felix Hanson.
Felix Hanson'u nerden tanıyorsun?
- Tu connais Felix Hanson?
Evet, Felix'in sevdiği eski askeri bir silahtı.
C'était une arme ancienne que Felix conservait.
Felix'in arabasındaki uyuşturucuların Sydney'in olduğunu başından beri biliyordun.
Vous saviez que la drogue dans la voiture était celle de Sydney.
Felix uyuşturucuları birkaç gün önce buldu.
Felix l'a trouvée il y a quelques jours.
Ve artık Felix yok, ne yapacaksın?
Et Felix mort, qu'allez-vous faire?
Sorunun şu Brandon. Dün gece taşıdığın silah Felix Hanson'un öldürülmesinde kullanılan silahla aynı.
Le problème, c'est que l'arme que vous aviez hier soir est celle qui a tué Felix.
Seni Felix Hanson'u öldürmekle suçluyoruz.
On vous arrête pour le meurtre de Felix Hanson.
Felix Hanson'a ait ve çalıntı olarak bildirilmemiş.
Elle est à Felix Hanson, jamais déclarée volée.
Brandon'a Felix'in sana kötü davrandığını söyledin.
Vous avez dit à Brandon que Felix abusait de vous.
Brandon'u Felix'i öldürmeye ikna ettin.
Vous l'avez persuadé de tuer Felix.
Felix'e Sydney'in başının dertte olduğunu söyledi.
Il a dit à Felix que Sydney avait des ennuis. Felix y est allé.
Felix Marshall'a göre, dün müzayedede konukmuşsun.
Selon le commissaire-priseur, vous étiez invité aux enchères hier?
Felix, ilk sörf yaptığın zamanki tuzlu su tadı dilime kadar geldi.
J'ai senti l'eau salée de la première vague que tu as prise.
İsmi Felix Newsome imiş,
Il a dit de quoi il s'agissait?
Ulusal sermaye fonundan arıyormuş. Zorlu bir konuşma gibi duruyor.
Il s'appelle Felix Newsome, de la National Capital Redemption.
Diğeri - - Adı Felix Vega, namı diğer Stank.
Et l'autre s'appelle Felix Vega, surnommé Stank.
Tamam.Bu Felix Vega olmalı, namı diğer Stank.
Celui-ci doit être Felix Vega, surnommé Stank.
Dedektif çavuş Gabriel lütfen bana Felix Vega'nın evinde 9'mmlik bir silah bulduğumuzu söyle.
Inspecteur Gabriel, dites-moi qu'on a trouvé un 9 mm chez Felix Vega.
Ayrıca Felix Vega ve Rafael Mendez'in de parmak izleri var.
On a aussi celles de Felix Vega et de Rafael Mendez.
Felix Park'ta yürüyordum.
Je marchais dans le parc Félix.
"Patrick, Felix Park'ta bıçaklanarak öldürüldü."
" Patrick a été poignardé à mort dans Felix Park.
Felix, sen de bir şey söylesene.
Félix, tu ne dis rien?
- Merhaba Felix Petrovich! - Merhaba Victor Aleksandrovich.
Bonjour, Félix.
Felix, anlamadığım bir şey var.
Je pige pas :
Gördüğünüz şey, bayanlar ve baylar Felix Felicis adlı çok ilginç bir iksir.
Ce que vous voyez devant vous, mesdemoiselles et messieurs... est une potion connue sous le nom de Felix Felicis.
Bir şişe Felix Felicis.
Une fiole de Felix Felicis.
Veya Felix biliyor.
Ou Félix le sait.
Kusura bakma, Felix.
Désolée, Felix.
Çok üzgünüm, Felix.
Désolée, Felix.
- Her ne ise, Felix, hiç keyfim yok.
Je suis pas d'humeur, Felix.
Beni nerede bulacağını biliyorsun, Felix.
Tu sais où me trouver, Felix.
Felix, bir uçağın kalktığını görüyorum ama uçuş kayıtlarında buna dair bir şey yok.
Je vois un décollage, mais j'ai rien sur le manifeste.
Seni tanıyorum, Felix.
Je vous connais, Felix.
Ama onun için seni affediyorum, Felix.
Mais je vous pardonne, Felix.
- Felix, lütfen dinle...
- Felix, écoutez-moi...
Bunlar, Felix Gaeta'nın sözleri.
Voila ce que Felix Gaeta m'a dit.
Felix Gaeta Galactica'yı güç kullanarak ele geçirmiştir.
Felix gaeta à pris le controle du Galactica par la force.
Bunu geride bırakıp yolumuza devam edelim. Olmaz mı Felix?
Forçons les choses et bougeons Ok, felix?
Sevgili baban, Felix.
Ton père qui t'aime, Felix. "
- O Felix'in silahı.
C'est le pistolet de Felix.
İlgilen şununla, Felix.
Occupe-toi de ça, Felix.
Armadillom Felix de iyi.
va bien.
Sadece bir gece, Felix.
Une nuit, Felix.
Felix Gaeta.
- SOUTE SECONDAIRE
- Felix...
Felix... non.
Kim olduğunu biliyorum, Felix.
Je sais qui tu es Félix.
- Gitmiyor.
Félix m'a renvoyée tôt.
- Felix beni erkenden atti.
Il y a trop de filles ce soir.
Felix.
Felix.