Felon translate French
44 parallel translation
Becerikli Felon kızlar 3. Denslow kupası maçlarında!
Voici les Filles "Felon" pour leur 3e match de la coupe.
Dallas Felon'un sahibi Baxter Cain, yeniden kupa şampiyonu olmak istiyor.
Le propriétaire des Felons de Dallas, M. Cain, veut à nouveau la coupe.
Felon turuncu tam olarak renk değildir.
L'orange de prison n'est pas vraiment ta couleur.
Birazdan öğreneceksin cengaver cani.
Ouvre donc, félon! Hors-d'œuvre!
Ticaretimizi engellediklerinden, bu zengin komşularımızı durdurmak için güç kullanacağım.
J'empêcherai par la force que ce voisin félon s'oppose à la prospérité de l'Etat de Moscou.
Köprüyü indirmeye çalışan bir hizmetli buldum. Rüşvet almış olmalı. Dışarı çıkın, köprüyü savunun.
Un félon essayait de l'abaisser.
Washizu ve Miki'nin adamları, düşmanı Garnizon'da tuzağa düşürmek üzere peşlerinden gittiler, efendim.
Les deux généraux ont chassé Fujimaki, le félon, dans sa citadelle du Nord. Il est en état de siége.
Derhal adamlarını Kuzey Garnizonu'na çek, ve Fujimaki'yi öldür.
Pars immédiatement pour la Citadelle. Supprime le félon!
Fujimaki - eski Efendimiz - orada can verdi.
C'est la chambre où Fujimaki, le félon, s'est donné la mort.
Entrikalar çeviren ve Büyük Efendimizden canının bağışlanmasını dileyen bir hainin kanıdır bu.
C'est le sang d'un félon qui a trahi son seigneur. C'est aussi le sang d'un lâche.
Kendisi Inui'ye saldırı hazırlığı yaparken, Büyük Efendimiz trajik bir şekilde öldü. Garnizon'da, Washizu'nun hain ellerinde can verdi.
Au cours de son expédition vengeresse contre Inui, notre Seigneur a perdu la vie sous les coups du félon Washizu.
Fujimaki'nin isyanını bastırıp kaleye dönüyordum ki Örümcek Ormanı'nda bir ruha rastladım.
Aprés avoir maté Fujimaki, le félon, je me suis rendu au Château. J'ai rencontré une sorciére dans la forét de l'Aragne.
Eminim bir papazı kasten öldürmekten daha çok... verecek başka hesapları vardır.
Je suis sûr qu'il aura beaucou plus à défendre que d'avoir tué un prêtre félon.
Kashiwazaki, bir samuraysan, o zaman bir samuray gibi öl.
Kashiwazaki, samouraï félon! Prépare-toi à mourir!
O hain istedi diye mi yaptın yani?
Tu as protégé un chien du shogunat pour faire plaisir au félon Sakamoto?
Sen de ona inandın mı?
Et tu as cru ce félon? Pas du tout.
Yeteneklerinizi kullanın ve şeytani Vali Sugito'yu bir şekilde yok edin.
Avec vos talents de bretteur, débarrassez-nous de ce félon de Sugito.
Sejanus kötü, ama kızım ondan da beter.
C'est un félon, mais elle est pire que lui.
- Felon.
- Phellan.
Aforoz edilmiS bir rahibin kurallara uygun gömülmeSi.
Un prêtre félon administrant les sacrements à un excommunié.
Ortağım demekten büyük memnuniyet duyduğum en hain, kiralık katille tanışın.
M. Vicelard, je vous présente le plus grand traître, félon, que j'aie jamais appelé associé.
Kötü maskeli adam gibi.
Le Félon Masqué Infernal.
Yani Kötü Maskeli Adam Randomoniyumunu buradan bu madenden almış olabilir mi?
Est-ce que d'après toi, le Félon Masqué a pris le randamonium - dans cette mine? - Pardon.
Kızgın vatandaşlar Gizem Şirketi'nin ofisi önünde toplanıp gösteri yaptı. Onlardan Kötü Maskeli Adam'ın isteklerini yerine getirmelerini istiyorlar.
Les citoyens en colère manifestent devant les bureaux de Mystère Cie pour qu'ils se plient aux exigences du Félon Masqué.
Biliyor musun, Scoob bu Kötü Maskeli Adam Coolsville'i hayalet şehre çeviriyor.
Tu sais, Scoob, le Félon Masqué Infernal transforme Coolsville en Chairdepouleville.
Ve tüm kanıtlar Kötü Maskeli Adam'ın sen olduğunu gösteriyor.
Et tout prouve que vous êtes le Félon Masqué.
Her şeyin arkasındaki Kötü Maskeli Adam'ın kim olduğunu buldunuz mu?
Connaissez-vous l'identité du Félon Masqué Infernal?
İçgüdülerimiz doğruysa, Kötü Maskeli Adam...
Si nous avons vu juste, le Félon Masqué Infernal est...
Ama Maskeli Adam çatıdayken o müzedeydi.
Elle était dans le musée et le Félon sur le toit.
İşaretler vardı, benim kaypak arkadaşım. Fısıltılardan daha fazlası da.
Il y a eu des signes, ami félon, et plus qu'une ombre.
Namussuz!
Pilier félon!
İhanet Şovalyesi Kururugi Suzaku yenildi.
Le chevalier félon, Suzaku Kururugi, a été vaincu.
Ayrıca sizin, meşhur suçlu Şeytanın Fahişesi olduğunuz yönünde.
Et vous êtes le félon bien connu sous le nom de Putain du Diable.
Ne yapacağımı bilemedim.
Le félon! Je ne savais pas quoi faire.
Bir daha hiç kimse senin o hain suratını görmesin diye bu maskeyi hayatın devam ettiğin sürece takacaksın!
Aucun homme, aucune femme, aucun enfant ne reverra ton visage de félon. Tu porteras ce masque à vie.
Böyle bir döneği neden kullanalım ki?
Qui ose engager un félon?
Kaçak bir Amerikan Ajanına onu yaratan devlete karşı intikam arayan birisine.
a un agent américain félon qui cherche à se venger du gouvernement qui l'a créée.
Hain kardeşim mutlaka adalet önüne getirilmeli.
Mon frère félon doit être traduit en justice.
Tiyatro tarihinin en başarılı kötü kahramanı 3. Richard.
Meilleur félon du théâtre, Richard III.
Karar verdim kötü adam olmaya...
Je suis résolu à me révéler un félon.
İki yüzlü çıktın başıma...
Tu n'as aucun honneur, félon.
- Ve Brighton'ın da ölüsünü istiyorum.
- Et je veux supprimer ce félon de Brighton!
O yedi kiloluk haini doğurmak için dokuz saat acı çektim ben. Rahmim rüzgâr tulumuna döndü.
Il a fallu neuf heures de travail avant que ce félon de six kilos ne transforme mon utérus en manche à air.
Bu adamı nasıl Sogyukseo'nun başına getirirsiniz?
Comment avez-vous pu faire de ce félon le chef de Sokyeokseo?