English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ F ] / Fibonacci

Fibonacci translate French

92 parallel translation
Bilirsin, Fibonacci dizisi gibi...
C'est une séquence de Fibonacci.
Fibonacci?
Fibonacci?
Fibonacci, 13. yüzyılda yaşayan İtalyan bir matematikçi.
Un mathématicien italien du 13ème siècle.
Fibonacci dizisi.
C'est la séquence de Fibonacci.
Fibonacci gerekirdi.
Ca te coûterait Fibonacci.
Sana Fibonacci'yi vereceğim- -
Tu l'auras, Fibonacci- -
John, söyleyeceğim şu ki buradaki birisi Fibonacci'nin nerede olduğunu biliyor, Ve sen bununla ilgili hiçbir şey yapmıyorsun.
John, un bruit court disant que quelqu'un ici sait où est Fibonacci, et que toi tu ne fais rien.
Belli ki, Fibonacci tekrar günyüzüne çıkıyor.
Apparemment, Fibonacci a refait surface.
Fibonacci'yi bulacağız.
On l'aura, Fibonacci.
Fibonacci.
Fibonacci.
- Birisi Fibonacci'yi bulmuş.
- Quelqu'un a trouvé Fibonacci. - Qui ça?
- Kim? - Fibonacci nerede?
- Où est Fibonacci?
Otto Fibonacci seni ele verdi.
Otto Fibonacci te dénonce.
Ama şunu biliyorum, Fibonacci önümüzdeki ay ifade verirse, ikimiz komşu olacağız.
Ce que je sais, c'est que si Fibonacci témoigne le mois prochain, toi et moi, on sera voisins.
Fibonacci'nin nerede olduğunu söyledi mi?
Il t'a dit où est Fibonacci?
Sen bana bir uçak bul, sana Fibonacci'yi vereyim.
Trouve-moi un avion et je te donne Fibonacci.
Fibonacci ifade vermeden, çıkmak zorundayım.
Je dois sortir avant que Fibonacci ne témoigne.
- Birisi Fibonacci'yi bulmuş.
- Quelqu'un a retrouvé Fibonacci.
Fibonacci nerede?
Où est Fibonacci?
Fibonacci bu mu?
C'est Fibonacci?
Birisi Fibonacci'yi bulmuş.
Quelqu'un a trouvé Fibonacci.
- Fibonacci nerede?
- Où est Fibonacci?
Fibonacci'nin ortalıkta olduğu söyleniyor.
Fibonacci risque de ressortir de sa planque.
- Fibonacci umurumda bile değil.
- Je me fous complètement de ce Fibonacci.
Öyleyse neden Fibonacci hakkında konuşuyoruz?
Alors pourquoi on parle de Fibonacci?
Bunu kanıtlamanın tek yolu da, ona Fibonacci'yi vermek.
Et le seul moyen d'y arriver, c'est de lui donner Fibonacci.
Fibonacci yarın Kongre önünde ifade verirse,
Si Fibonacci témoigne devant le congrès, le mois prochain,
Ama ona Fibonacci'yi verirsek, o da bize ne istersek verir.
Mais si on lui donne Fibonacci, il nous donnera n'importe quoi.
Otto Fibonacci aynı senin gibi.
Otto Fibonacci est exactement comme toi.
Fibonacci'yi istiyorsa, konuşmak zorunda.
S'il veut Fibonacci, il va devoir me parler.
Bu çocuk Fibonacci'yi ele verecek.
Ce gamin va nous donner Fibonacci?
Seni Fibonacci için arayabileceğimi söylemiştim.
Je t'avais dit que j'appellerais pour Fibonacci.
Fibonacci... Onu nasıl buldun?
Alors, Fibonacci : comment tu l'as trouvé?
Bir şerife ulaşılabiliyorsa, Fibonacci'yi koruyan o değildir.
Si le shérif était disponible, c'est qu'il ne protégeait pas Fibonacci.
Ofisinde olmayan tek şerif Pronzo olduğuna ve karısı ve çocukları evde olduğuna göre, iznini Fibonacci'yle kullanıyor olmalıydı.
Pronzo étant le seul absent de son bureau, alors que sa famille était à la maison, il passait forcément ses vacances avec Fibonacci.
Yeni bir kimlik hazırlamak haftalar sürebilir, yani bir yerel şerif, ıssız bir yerde Fibonacci'yle kalmış olmalıydı.
Mais ça peut prendre des semaines de créer une nouvelle identité, alors un shérif se retrouve coincé au milieu de nulle part avec Fibonacci.
Fibonacci'nin bulunduğu yer.
j'ai trouvé où se cachait Fibonacci.
Fibonacci mi, güzel kız arkadaşın mı?
Fibonacci ou ta jolie petite copine?
Buradan çıkınca, bana Fibonacci'yi vereceksin değil mi?
Tu me donneras Fibonacci, quand on sera dehors, pas vrai?
Sözüm şu ki ; burada birileri, Fibonacci'nin nerede olduğunu biliyor ve sen bunun için birşey yapmıyorsun.
Il parait que tu connais quelqu'un ici qui sait où se trouve Fibonacci et que tu ne fais rien.
Fibonacci'yi bulamıyorsun... böylece bende bulacak adam oluyorum.
Tu n'as pas pu leur livrer Fibonacci... Donc c'est moi le patron maintenant.
Açıklamam için beni merkez gönderdi. Bu, bir Fibonacci dizimi. Sayılar düzensiz ama...
La suite de Fibonacci dans le désordre...
Fibonacci sayıları ancak, düzenli olduklarında anlamlıdır.
La Fibonacci n'a de sens que si elle est dans l'ordre.
Büyükbabanın Fibonacci dizisi.
La suite de Fibonacci de votre grand-père.
Fibonacci'ye ulaşmalıyım ki, iyileşelim.
Je dois contacter Fibonacci pour qu'on puisse guérir.
- Zamanı gelince Fibonacci'yi vereceğim.
- Je te donnerai Fibonacci en temps voulu.
Ve ozellikle de senin su Fibonacci'yle arandaki kucuk kan davani halledebilmen icin ona ne kadar ihtiyacin oldugunu da goz onunde bulundurursak... O yuzden ben, o tetigi cekecegini hic sanmiyorum.
Et vu que tu as besoin de lui pour mener à bien ta petite vendetta contre Fibonacci, je crois que tu devras t'abstenir de tirer sur la gâchette.
Hayır, sana Fibonacci'nin yerini söylemeyeceğim.
Je te dirai pas où est Fibonacci.
Fibonacci yine ortaya çıkacak.
Fibonacci refait surface.
Fibonacci, D. C.'de.
Fibonacci est à Washington.
Fibonacci buradan 3500 kilometre uzakta.
Fibonacci est à 3 000 km.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]