English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ F ] / Flack

Flack translate French

490 parallel translation
- Red Flack.
- Red Flack.
- Flack? Ha!
- Flack?
Flack mi? Bundan zevk alıyor.
Il est bagarreur.
Unutma, Flack... Kızılderililerle yapılan pazarlıkta en son sözü o söyleyecek.
Tu comprends, Flack... il aura le dernier mot pour tout ce qui touche les Indiens.
Zaten biliyor, Flack.
Il le comprend, Flack.
Flack sana bunlardan sattımı?
Flack t'a vendu de ces peaux?
Flack mi?
Flack?
Hayır. Henüz vadem dolmadı, Flack.
- Mon heure n'est pas arrivée, Flack.
Flack çok iyi arkadaş olduğunuzu söylüyor.
Toi et Flack êtes de bons amis, qu'il me dit.
Flack ile ikimiz yaklaşık 12-15 yıldır arkadaşız.
Flack et moi sommes amis depuis 12 à 15 ans.
Çok iyi bir ekibin var, Flack.
Tu as une bonne bande de charretiers, Flack.
Cimarron'daki kampta, Flack ve Lopez ile birlikte.
Campant au Cimarron avec Flack et Lopez.
Çok tehlikeli bir bölgeye giriyoruz, Flack o yüzden Pawnee köyüne gidip bir kaç tane kızılderili izci alacağım.
Nous arrivons en pays dangereux, Flack. Je vais aller chez les Pawnee recruter des éclaireurs indiens.
- Bay Flack.
- M. Flack.
Bay Flack, peki ben katırım "İşe Yaramzı" karşıya nasıl geçirebilirim?
M. Flack, comment je fais passer mon mulet Vaurien?
Flack römork hariç sadece arabalar dedi.
Flack a dit de n'amener que les bêtes de trait.
Flack mi söyledi?
Flack l'a dit?
Flack, kızılderililer günlerdir duman işareti gönderiyorlar.
Les Indiens envoient des signaux de fumée depuis quelques jours.
Ayrıca Flack ve Thorpe'unda seni istediğini söylüyor.
Oui. Oui. Et il dit que Flack ou Thorpe vous aura.
- Flack ve Thorpe mu?
- Flack ou Thorpe?
Flack'in bir sürü atı var.
Flack a beaucoup de chevaux.
Flack nerede?
Où est Flack?
- Hey, Flack.
- Hé, Flack.
Tekrar düşün, Flack.
Écoute, Flack.
Ne olduğunu zaten tahmin etmişsindir, Flack.
Vois si tu peux deviner ce que c'est, Flack.
Red Flack halihazırda bu konvoyun patronudur.
Red Flack est toujours chef du convoi.
Kızılderili izlerinden anladığımı Flack biliyor, o yüzden beni konvoyun ilerisine gönderdi.
Flack sait que je connais les signaux indiens et il m'a envoyé en éclaireur.
Sen gittikten sonra ihtiyar Zeke, Thorpe ve Flack hakkındaki....... tüm gerçeği bana anlattıl.
Après que vous êtes parti... le vieux Zeke m'a dit la vérité à propos de certaines choses. Thorpe et Flack et tout.
Flack, ne zaman vurmaya başlayacaksın?
Eh bien, Flack, quand vas-tu commencer à faire feu?
Flack! İşte geliyor.
Le voilà.
- Bu demek ki, cinayeti Flack ve Lopez işledi.
Si Flack et Lopez l'avaient en leur possession, c'est qu'ils l'ont tué.
Flack ve Lopez'in peşine düşeceğini söylüyorlar.
On dit que vous allez traquer Flack et Lopez.
Flack, beni bırakıp gitme Flack.
Mais, Flack, Ne m'abandonne pas, Flack.
Flack, beni yanlız başıma ölüme terk etme!
Ne me laisse pas mourir seul!
Yanımda kal! Flack!
Reste avec moi!
- Gelecektir.
Blessée par la flack peut-être...
Flack'in söylediğine göre bu kadının kimsesi yok.
D'après Flack, cette femme n'a personne.
Yakala onları, Flack.
Arrête-les Flack.
Sıradaki ise Marcus Brewer Roberta Flack'in "Beni yavaça öldürüyor" u ile
Notre prochain artiste est Marcus Brewer... qui nous intreprète le tube de Roberta Flack : "Me tuant tendrement".
Tanrım. Roberta Flack'e daha fazla kazanamadığımı söyle.
Dis à Roberta Flack que je n'en pouvais plus.
Dedektif Flack...
Lieutenant Flack.
Ayrılıp olayı keşfetmeliyiz. Dedektif Flack, sen bu evin sahibini bul.
Lieutenant Flack, trouvez le propriétaire.
Hey, ondan örnek almamın sakıncası var mı, Flack?
- Je peux faire un prélèvement?
Hoops cumartesi günü, Flack. Unutma.
Oublie pas le basket, samedi.
Dedektif Flack, bu adamın hayat çizgisinin resmini çekmemin sakıncası var mı?
Lt, je peux prendre sa ligne de vie en photo?
"Chris'e Annen seni çok seviyor İlk yılın mutlu olsun." Flack'in söylediğine göre bu kadının kimsesi yok. Basamak için garip bir yer.
Bon C.P. " Selon Flack, cette femme vit seule.
Red Flack.
C'est Red Flack.
- Flack!
Ça peut m'aider.
Neden Flack'e onu getirmesini söylemiyoruz?
On n'a qu'à le convoquer.
Bebeği olan kadın, ketçapı bulaştırıyor. Tuzak, hedefin dikkatini dağıtıyor. Bu arada ortağı da yankesiciliği yapıyor.
La femme au bébé met le ketchup, l'autre fait diversion et le complice le vole. Arrête-les, Flack. Lâchez-moi, je vais travailler! Vous me faites perdre de l'argent! Je te dépose en limousine.
TVRip : black _ milk Mart 2008
T'as un problème, le vioc? Police, à l'aide! Reculez! Reculez, j'ai dit! Quelqu'un a tué un policier à cheval. Les secours sont arrivés... Du calme, Flack.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]