Flash translate French

Flash sürücüyü biliyorum.

Je sais qu'il n'y a pas de groupe de soutiens.

Bence zombi sürüsü ortada dolansaydı... -... ortalık inanılmaz bir şekilde karışırdı.

Et j'imagine qu'il y aurait un flash info spécial en cas de horde de zombies.

"CNN Son dakika haberleri."

Flash spécial

Ben Flash'ım.

Je suis Flash.

The Flash'ın önceki bölümlerinde...

Précédemment...

Ronnie'nin Flash ile olan kavgası, Firestorm matrisini daha da beter etmiş.

Il semble que le combat de Ronnie avec Flash a exacerbé la Firestorm Matrix.

Benim adım Flash.

Je suis Flash.

"The Flash" de daha önce...

Précédemment...

- Flash, kurtar bizi! - Hayır!

Flash, sauve-nous!

Etrafına bak, Flash.

Regarde autour de toi, Flash.

Reklamlardan sonra deprem yapan meta-insan vatandaşları merağa ve korkuya düşürdü. Flash nerede?

Juste après la casse le méta-humain responsable des séismes laisse les citoyens secoués et se demandant, où est Flash?

Flash her zaman onları kurtarmak için orada olmayabilir.

Flash pourrait ne pas être toujours là pour les sauver.

Bu... Diğer Flash'le.

Cet autre Flash.

Flash'in hayal ettiğimiz gibi bir kahraman olmadığıyla ilgili bir hikaye yayınlayacağım.

Je vais tenter quelque chose sur comment Flash pourrait ne pas être le héros qu'on croyait.

Yeni editörüm... Flash'in Central Şehri'ni Geomancer'dan koruyamadığını söyleyen bir makale yazmamı istiyor.

En fait, mon nouvel éditeur veut que j'écrive un article sur l'incapacité de Flash à protéger la ville du Geomancer.

Şehirde yeni bir Flash var.

Il y a un nouveau Flash en ville.

Senden tek istediğim hızın, Flash.

Tout ce que je veux de toi, c'est ta vitesse, Flash.

Görünüşe göre bu yeni Flash pek de kahraman değilmiş.

On dirait que ce nouveau Flash n'a pas grand chose d'un héros finalement.

Ben sadece Barry Allen'ım ama sen Flash'sin.

Je suis juste Barry Allen, mais tu es Flash.

Birisini mi unuttun, Flash?

T'oublies quelqu'un, Flash?

Zıt Flash'ı tuzağa düşürmek için elektronik bariyer oluşturabiliriz.

Nous pouvons fabriquer une barrière électronique. pour piéger le Reverse Flash.

Emin değilim ama başka bir Flash yanımda koşuyordu.

Ou bien je ne sais pas, un autre Flash qui courrait à côté de moi.

- Kızın Flash'a haber verir belki.

Peut-être que vous fille pourrait contacter Flash.

"Flash : Hayatımıza, kendisi gibi hızlı bir şekilde girdi."

"The flash, il trace son chemin dans nos vies?"

Flash olsun, Yanan Adam olsun kaybolan insanlar olsun.

Flash, l'homme brûlant, des gens qui disparaissent.

Zıt Flash'ı güç alanının içine hapsettiğimiz gece oradan kaçtı çünkü hapis sistemi çökmüştü.

La nuit ou on a attrapé l'anti-Flash dans le champ de force, il s'est échappé

Ben Flash'a hiç benzemem.

Oh, je ne suis pas du tout comme Flash.

Zıt Flash.

L'anti-Flash.

Zıt Flash'ı tuzağa düşürdüğümüz gece az kalsın ölüyordun.

La nuit ou on a attrapé le Reverse-Flash, tu as failli mourir.

Flash ve Flash'ın hızı kendi dünyama dönüşün anahtarı.

Et Flash et la vitesse de Flash est la clé de mon retour dans mon monde.

Çeviri : hasangdr

THE FLASH S01E16 - Rogue Time -

"Flash : Hayatımıza, kendisi gibi hızlı bir şekilde girdi."

"Flash, traçant son chemin dans nos vies."

Lisa, bu Flash.

Lisa, Flash.

Flash, bu Lisa.

Flash, Lisa.

Görgü tanıkları Flash'ı gördüğünü söylüyor.

Les témoins ont dit avoir vu Flash.

Şimdi, Flash kim, söyle bakayım.

Maintenant dis-moi, qui est le Flash?

Flash'ın kim olduğunu söylemeseydim.

Qui est réellement Flash.

Sırrım benimle güvende sanırım Flash.

Je suppose que ton secret est sauf...

Zıt Flash.

Le Reverse-Flash.

Flash'ın hızı kendi zamanıma dönüşün anahtarı.

Et la vitesse de Flash est la clef pour retourner à mon époque.

Flash olmamı bilerek mi istedi sence?

Penses-tu qu'il voulait que je devienne Flash?

Tamam Zıt Flash olmayabilir ama o gece olanlara dair bilgisi olduğunu düşünüyordun.

Donc peut-être qu'il n'est pas le Reverse Flash mais tu penses qu'il sait ce qui est arrivé cette nuit-là.

Flash bile yatağın ters tarafından kalkabiliyor sabahları.

Même Flash se lève du pied gauche certains matins.

Flash'a karşı olan son zaman sıçramanız gücünüzden büyük bir kayba sebep oldu.

Ton dernier saut dans le temps contre Flash a causé un drain massif de tes pouvoirs.

Bir şekilde Flash'a haber vermeliyiz.

On doit alerter Flash.

Polis seni bulamazsa, güven bana Flash kesin bulacaktır.

S'ils sont incapables de te retrouver, Flash le fera.

Wells, duvardan geçip Hilebaz'ın bombasından kurtulmamı anlatırken Flash olmamı, koşmamı tanımlama şekli rüzgârı ve gücü hisset demesi- - Sanki daha önce yapmış gibi konuşuyordu.

Quand Wells m'aidait à enlever la bombe du Tricker de mon poignet, la façon dont il décrivait être le Flash, courant, sentant le vent, et le pouvoir, c'est comme s'il avait déjà vécu ça.

Harrison Wells, Zıt Flash.

Harrison Wells est le Reverse-Flash.

Bu oyun sen, ben ve Flash arasında.

C'est entre toi, moi et le Flash.

- Flash. Kimdir o?

Le Flash, qui est-il?

Şimdilik.

Flash. Pour l'instant.