English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ F ] / Fleet

Fleet translate French

92 parallel translation
- Fleet Sokağı'ndaki büroma...
- Emmenez-moi à mon bureau, Fleet Street
Filo Komutasına raporu hazırlayım mı?
Dois-je envoyer un rapport à Fleet Command?
Fleet Sokağı, lütfen.
Fleet Street, s'il vous plaît.
Annem beni Fleet olarak çağırırdı.
Ma maman me disait toujours : "Fleet!"
Filo Yayıncılığında görevliyim
Je dirige Inter-Fleet Broadcasting.
Özgür Aşk gazetelerde satılıyor. Beyler, Fleet Sokağının Kazanova'sına.
L'amour libre fait vendre les journaux.
O eski Demon Barber of Fleet Street zamanlarını hatırlatıyor, değil mi?
Ça nous rappelle le vieux Demon Barber of Fleet Street.
Başvurular, Pazartesi günü saat 11 : 00'de, 7 Copes Court, Fleet Sokağı'nda bulunan kulüp bürolarında Bay Duncan Ross'a yapılacaktır.
7 Pope's Court, Fleet Street. " C'est sérieux? C'est un peu hors du commun, non?
- Oy başıma gelen. Şehrin bu kısmının altında Fleet nehri akar. Orfeum Tiyatrosu onun üzerindedir.
Il y a une rivière souterraine, le théâtre est juste au-dessus.
Test Fleet'le gitmesi gerektiğini söyledi.
Il est partant pour un parc d'essai.
Onu Test Fleet'e al, ve teşekkürlerimi ilet, ve ona bir şişe...
Bien. Signe pour le parc d'essai et envoie-lui mes remerciements. Et envoie-lui une bouteille de...
- Test Fleet'le ilgili bir şeyler sormak isterim
- J'ai une question sur le parc d'essai.
Sizin Test Fleet şirketiniz.
Votre société de parc d'essai.
Test Fleet kaydı.
Le parc d'essai.
- Test Fleet yasal.
- Le parc d'essai est réglo.
Fleet Sokağı'nın nasıl düzeldiğine bak.
Admirez que deviendra Fleet Street.
Derler ki, vebadan ve büyük yangından çok zaman önceleri, Donanma Kanalı civarında oturan bir kasap varmış.
On dit qu'avant la peste et l'incendie, un boucher vivait dans les fossés de la Fleet.
Ama hayvan kaçıvermiş. Donanma Kanalı'na kaçmış. Kanalizasyonda gözden kaybolmuş.
Mais elle s'est enfuie, elle a couru dans les fossés de la Fleet, et disparu dans les égouts.
Fleet-A-Pita üyeleri için buraya kulak verelim.
Voici les nouveaux membres de la franchise Flotte-A-Pita!
Paula Fleet. Bu senin.
Paula Fleet, c'est vous
Donanma haftası başladı.
Fleet Week vient de commencer.
Her yıl donanma haftasında US Deniz Kuvvetleri gemileri tersaneye gelirdi ve güzel şehrimizi daha da güzelleştiren sevimli, tatlı Amerikan denizcileri eğlence arardı.
Une semaine par an, pendant Fleet Week, les navires américains accostent et notre excitante ville devient encore plus excitante grâce aux marins américains, mignons et charmants, qui veulent s'amuser.
Adını Fleet Week'te çok güzel bir akşam geçirdiğim bir denizci verdi.
Celui d'un marin avec qui j'ai passé une soirée très spéciale lors de la semaine de la Flotte.
Fleet'in durmuş olduğu yer. Buzdağını gördüğü sırada oradaydı.
C'est là que Fleet se tenait quand il a vu l'iceberg.
2 yıldır Fleet Sokağı Çetesinin peşindeyim.
2 ans que j'essaie de coincer le gang de Fleet Street.
Chester Fleet.
Chester Fleet
- Merhaba. Tanna, Chester denen çocuğun, onun saçını beğendiğini ve ona çıkma teklif ettiğini söyledi.
Tanna vient de me dire que ce Chester Fleet a aimé ses cheveux et l'a invitée à sortir.
- Ben Fleet Sokağı'na açılan gözünüm. Yardımıma ihtiyacın var.
Mon magazine de ragots?
Bay Palmer, ben Glenn, Thrifty Executive Fleet'den
M. Palmer. Glenn, des Voitures de Luxe Economiques.
Yanlış, Fleet Walker.
Faux, Fleet Walker.
Union Fleet. Git sor!
Demande-leur!
Sanırım, Top Fleet limuzin şirketi için.
Les limousines Top Fleet, je pense.
Bu Heaven Von Fleet.
C'est Heaven von Fleet.
Son kocanız, Sebastian Fleet'le.
- Votre dernier mari, Sebastian Fleet.
Fleet Feat Kamyonculuk'u ara.
Appelle Fleet Feat Trucking.
Sizin gibi birisi kendisine yardım etmeyecek olursa Fleet'te hayata gözlerini yumacak.
Oui, très cruellement, et il mourra à Fleet, à moins que quelqu'un comme vous ne l'aide.
Oyun oynamaya gelmedim efendim. Kocamın Fleet Hapishanesinde ağır ağır öldürülmesini engellemeye geldim.
Je ne suis pas venue jouer, monsieur, j'essaie de sauver mon mari de la mort à la prison Fleet.
Beni Fleet Hapishanesine götürmeni istiyorum.
Emmenez-moi à la prison de Fleet.
Beni bir at arabasının arkasında Fleet Köprüsünden Westminster'a kadar kırbaçlattı!
Il m'a fait fouetter de Fleet Bridge à Westminster.
Yasadışı bir hükümle Fleet'te çürümeye terk edilmiş durumda. Kendisine özgürlük anlayışına aykırı bir şekilde gaddarca, ahlaksızca, vahşice ve zalimce davranılıyor!
Il pourrit en prison, par une sentence illégale, injuste envers un sujet, sanguinaire, vicieuse, barbare et tyrannique.
Eğer biri bana ve Martine'e dokunur veya takip ederse kutudakiler medyaya gider, anladın mı?
On pose la main sur moi, on me suit, Martine ira vendre vos photos sur Fleet Street, c'est compris?
Tek başına m3'deki Fleet Service'te erkekler tuvaletinin yanında beklesin.
Qu'il se rende seul à Fleet services sur la M3 et qu'il attende près des toilettes.
At arabası sola ve sağa döndükten sonra Fleet su yolundaki çukurdan geçti.
Virage à gauche, à droite. Secousse révélatrice sur le canal de Fleet.
* Okyanus, deniz, havuz,... su, hayat, acı,... tatlı, Tatlı Hayat.
Concret, Seattle slew, Secrétariat, Citation, Assaut, Count Fleet, Whirlaway, Amiral, Omaha, Gallant Fox...
Yıldız Filosu Serisi Bir.
Un Star Fleet series 1.
Fleet Sokağının Şeytan Berberi
Le diabolique barbier de Fleet Street
Sweeney Todd : Fleet Sokağının Şeytan Berberi'nin oyuncularıyız.
Nous sommes la troupe de Sweeney Todd.
Fleet Caddesi'ne gitmem lazım.
J'ai un rendez-vous.
( çevik, seri demek )
Fleet?
Babası beyin araştırmalarında yardımcı olarak bulundu.
Chester Fleet?
Evet, Sebastian Fleet.
- Oui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]