Flood translate French
86 parallel translation
Günaydın Pike. Günaydın Flood.
Pike, Flood, bonjour.
Üzerinde çalışmış aynı ifadeler, Şunu söylemeliyimki eyaletin önünde zor bir dava olacak cinayet zanlısı James Flood'un davası.
Après examen du témoignage sous serment, il semblerait que l'Etat ait élaboré un dossier solide relativement à la poursuite de James Flood pour meurtre.
Korkarım James Flood'u tutuklamak için sağlam delillerimizin olmadığını söylemek zorundayım.
Je vais devoir décréter les motifs insuffisants pour poursuivre James Flood.
Bay Flood, Serbestsiniz.
M. Flood, vous êtes libre.
Fakat şu motorcu Jimmy Flood. Şimdi sınırı aştı. Ve hesap vermek zorunda.
Mais ce motard, Jimmy Flood, il a dépassé les bornes... et il va le payer.
Yöneticiler, katil olduğu iddia edilen Jimmy Fllod'un hayatına mal olan bu garip kazanın, küçük bir devre hatasından kaynaklandığını iddia ettiler.
Les autorités présument qu'un court-circuit serait à l'origine de l'étrange accident qui a coûté la vie au meurtrier présumé Jimmy Flood.
Flood, basında motosiklet çetesi üyesi olarak nitelendirilmişti. İnanabiliyor musun?
Flood, souvent représenté dans les journaux comme un voyou, du fait de son style de vie et...
- Görüşürüz Bayan Flood.
- A plus tard Mme Flood.
Uh, sıradaki, Eyalet, Flood'a karşı.
Pour l'heure... Le procès Flood.
Bay Flood'un vücudunu ve tıbbi kayıtlarını inceledikten sonra ölüm sebebinin tıkanıklık sebebiyle boğulma olarak belirledim.
Après avoir examiné le corps de M. Flood... j'en conclus qu'il est mort asphyxié.
Yani, Henry Flood 3 yada 4 dakika hava almak çabalamış olabilirmi?
Henry Flood se serait débattu pendant 3 minutes?
Aslında, bayan Flood, sizin babanızla konuşmamanız Lorna daha ortaya çıkmadan önceydi.
Vous ne voyiez guère votre père avant l'apparition de Lorna.
Henry Flood'un avukatı olarak siz onun miras planlamasından sorumluydunuz?
Avocat de Henry Flood... - vous gériez son capital?
Ama eğer Henry Flood'un karar verme yeteneğinin olmamasından şüphelenseydiniz,
Mais auriez-vous fait ces changements en le sachant...
İyi ve onurlu bir avukat olarak, bayan Flood'un uygunsuz bir şekilde sizi etkilemeye çalıştığından şüphe ettiyseniz, müvekkilime miras kalacak olan vasiyetnamede herhangi bir değişiklik yapmayı redderdiniz.Doğru mu?
que si vous soupçonniez Mme Flood de le manipuler... en bon avocat, vous deviez refuser de modifier le testament... en faveur de ma cliente?
Evet.Bunlar bayan Flood'un sol göğsündeki ısırık izinin fotoğrafları.
Ce sont les photos de la morsure au sein gauche de Mme Flood...
Henri Flood Lorna Flood'u yavaşça hareket ettirip nefes alamayacak kadar güçsüz değildi.
Henry Flood n'était pas faible... au point de ne pas se dégager de Lorna pour respirer.
Lorna Flood, göğsündeki ısırık izini bilerek, neden birini boğmak için o geceyi seçsin?
Pourquoi Lorna Flood, sachant qu'elle a une morsure au sein... choisirait cette nuit-là pour étouffer quelqu'un?
Eyalet'in Lorna Flood'a karşı açtığı davada, birinci dereceden cinayet iddiasında
- Dans l'affaire Lorna Flood... pour la charge d'assassinat...
Sanık Lorna Flood'u suçsuz bulduk.
nous déclarons l'accusée... non coupable.
Ajan Flood, Narkotik Şube.
Oui, c'est moi. Je suis l'agent Flood de la DEA.
Ben Ajan Flood, Yatırım ve Kambiyo Komisyonu.
Agent Flood, commission de surveillance de la Bourse.
Bay Flood adında biri, birinci hatta.
M. Flood sur la une.
Flood adında birini tanımıyorum.
Connais pas!
Ajan Flood, bir ricam var.
Agent Flood. Je vous le demande.
- Çocuğunuz var mı, Ajan Flood?
Vous avez des enfants?
Efendim, ben yüzbaşı Flood. Her konuda size yardımcı olmak için buradayım.
Capitaine Flood, j'ai reçu ordre de vous aider pour tout ce qu'il vous faut.
Albay Flood, eğer bunlar sokakta sürten sıradan serseriler olsalardı, ben burada olmazdım ama organize olmuşlar ve kaynağından kanla besleniyorlar.
Colonel Flood, si c'était habituel, comme des jeunes qui dealent dans la rue, je ne serais pas là, mais ils sont organisés et boivent à la source.
Albay Flood, çete insan topluyor.
Colonel Flood, ce gang recrute.
Kurbanın adı Cassie Flood, 26.
Uh, la victime était Cassie Flood, 26 ans.
Evet, Cassie Flood.
Cassie Flood, ouais.
Tara da bana, Cassie Flood hakkındaki gerçekleri anlatıyordu.
Tara était en train de me raconter la vérité au sujet de Cassie Flood.
Tara Skye, Cassie Flood'a hem romantik olarak hem de iş anlamında içerlemiş.
Tara Skye détestait Cassie Flood autant sur le plan professionnel que personnel.
Eğer cevap verebilecek olsaydı, Cassie Flood'un bu tanımlamaya katılacağını sanmıyorum.
Je me demande si Cassie Flood accepterait cette description si elle pouvait être là pour répondre.
Cassie Flood'un mezarına tükürme planların olduğunu söyleyebilecek insanlar biliyorum.
J'ai des témoins qui affirment que vous leur avez dit que vous aviez l'intention de cracher sur la tombe de Cassie Flood.
Cassie Flood adındaki genç gazetecinin ölümünü araştırıyorum.
J'enquête sur la mort d'une jeune journaliste
Sizinle röportaj yapmıştı.
Cassie Flood. Elle vous a interviewé.
Cassie Flood, kendi kredi kartıyla buradan bir oda tutmuş.
Cassie Flood a loué une chambre avec sa carte.
Orayı aradığımda, resepsiyonist Bay Flood'un hala orada olduğunu söyledi.
Quand j'ai appelé, l'accueil m'a dit M Flood est toujours là-bas. Elle est célibataire.
Ne? Burada, Cassie Flood'un Tommy Volker tarafından öldürüldüğünü söyleyen biri var.
J'ai quelqu'un ici qui dit que Cassie Flood a été assassinée par Tommy Volker.
Yoksa size "Bay Flood" mu demeliyim?
Ou devrais-je vous appeler "M. Flood"?
Cassie Flood, benim dergimde, hayırsever milyarder iş adamı Tommy Volker'ın adi bir suçlu olduğunu parça parça kanıtlayacak bir haberi yayınlamak üzereydi.
Cassie Flood allait écrire un article incriminant dans mon magazine en montrant le philanthrope milliardaire Tommy Volker comme un criminel véreux qui tient seulement de beaux discours.
Cassie Flood hikâyesini sana getirdi, neden?
Et pourquoi Cassie Flood vous a apporté cette histoire?
Cassie Flood'u Volker'ın öldürdüğünü düşünüyorsun, biliyorum.
Je sais que vous pensez que Volker a tué Cassie Flood.
Cassie Flood'u öldürmüş olamaz.
Il n'aurait pas pu tuer Cassie Flood.
Bu, o insanları senin öldürmüş olmanla aynı sadece Cassie Flood da değil o Amazon köyündeki herkes bebekler, çocuklar, kadınlar.
C'est la même chose que si vous les aviez tué vous même... pas Cassie uniquement, mais toutes les personnes présentes dans ce village d'amazonie... femmes, enfants, nouveaux nés.
Ed, reklam arasından sonra geri döndüğümüzde Cassidy Flood cinayeti davası hakkında bir güncelleme yapacağız.
Ed, après la pause publicitaire, on va faire un point sur les progrès dans l'affaire du meurtre de Cassie Flood.
Neden böyle söylüyorsunuz, bayan Flood?
Pourquoi, Mlle Flood?
Bayan Flood, yalan söylediniz, değil mi? Evet.
Vous avez menti?
Albay Flood, bir şeyler yapmalıyız.
- Colonel Flood, il faut agir.
Ben de.
♪ It s such a shame about that flood ♪ moi aussi.