Forceps translate French
138 parallel translation
- Pens yerine ne kullanabiliriz? - Cımbızın var mı?
- Que pouvons-nous employer comme forceps?
O doğuştan, değil mi?
Sa naissance a été difficile, ce sont les marques du forceps.
Kıskaçları kullanma!
n'utilisez pas là le forceps!
Sonunda bebek forseps yardımıyla doğdu.
Enfin, le bébé est sorti au forceps.
Sonunda bebek forseps yardımıyla doğdu.
Enfin, l'enfant est sorti au forceps.
- Bana forseps ve süngerli çubuk verin.
- Des forceps et un bâtonnet.
Birazdan forsepsle bebeğin kafasını yakalayacağız.
On va utiliser les forceps.
Seni çıkarabilmek için kıskaç kullanmak zorunda kalmışlardı.
Quelles couches, les tiennes! On du recourir aux forceps.
Herşeyle otopsi yaptılar ama hiçkimse bunlardan bulamamıştı.
Ils ont fait une autopsie complète. Manquait que les forceps... mais personne n'a trouvé d'ampoule.
Forseps.
Forceps.
- Mikroforseps.
Micro-forceps.
- Kıskaç! - Kıskaç.
Forceps!
Pens!
Forceps.
- Penset.
Forceps!
- Penset.
Forceps.
Pens verin.
Forceps.
- Nasıl? Genel anesteziyle kafatası matkabı ve forsepsle.
Anesthésie générale, trépanage, et forceps.
Kıvrımlı Kelly tübü.
Forceps courbe.
Forseps kullanma riskleri nelerdi?
Quels sont les risques des forceps?
- 10 numara neşter, Kıvrımlı Kelly.
- Lame de scalpel 10, forceps.
Kesim tepsisi, 15 numara neşter ve Kelly lütfen.
Plateau de chirurgie, lame de 15 et forceps.
Forseps.
Forceps...
Artık o... O doğduğunda minicikti.
Et, lui... ça été les forceps.
Olmaz! Levye ile biraz ayıralım, teşekkürler.
Un peu de séparation au forceps, merci bien.
Eğmeç Kelly.
Forceps.
Kafandaki imajını silmek için çok uğraşman gerekir.
C'est aux forceps qu'on t'extirpera cette vision.
Doktor kafamı pensle sıkmış.
Le docteur m " a écrasé Ia tìte avec ses forceps.
Ama bu sadece pensleri sokamadıkları zaman oluyor ki çok nadir görülür.
Mais seulement si on ne peut pas mettre de forceps, ce qui est rare.
- Forseps.
- Forceps.
- Evet, forseps.
- C'est cela, des forceps.
Obadiah yeterince hızlı olamazsa Bu işi forseps olmadan yapmak zorunda kalacağız.
Alors là, à moins qu'Obadiah ne se hâte, il faudra se passer de forceps.
Yemin ediyorum, Dr Slop o forseps dediği şeyle elimin bütün derisini çekip aldı
Sur mon honneur, docteur, vous m'avez écorché toute la peau du dos de la main avec vos... vos forceps!
Bu yüzden, sonunda doğduğumda, Beni dünyaya getiren... kavunu parçalayan forseps oldu.
raison pour laquelle je suis né au moyen de ces mêmes forceps qui avaient littéralement réduit le melon en bouillie.
- Forseps yüzünden.
- Ah, les forceps.
Biraz tampona, kıskaca, Metzenbaums ve Satinsky kelepçelerine ihtiyacım olacak
Il faut des compresses, un forceps, des ciseaux et des clamps vasculaires.
Pens.
Les forceps.
Kıskaca ne dersin?
J'ai aussi un forceps.
Kıskaç, lütfen.
Forceps, s'il vous plaît.
Pens lazım, anestezi ve emin olacağın şey...
Tu auras besoin de forceps, d'un anesthésiant et d'être sûr...
Dogum öyle zordu ki, karsilikli mücadeleyi andiriyordu sonunda doktor pens kullanmak zorunda kaldi.
On a dû déclencher le travail, ça a été assez difficile. Le docteur a dû utiliser des forceps pour le faire sortir.
Bu yöntem işe yaramıyor.
Les forceps ne fonctionnent pas.
Makas.
Forceps.
- Forseps ister misin?
- Forceps?
Pensin dokuyu zedeliyordu.
Vos forceps macéraient les tissus
Forseplerdeki dişlerde delik olabilir.
Les dents des forceps peuvent laisser des trous.
Kafalarını karıştıracak bir şey olmuyor.
Mais dehors, c'est plutôt lampes blafardes et forceps. Aucun conflit.
Pens.
Forceps.
Cumartesi günü rahiple prova yapacağız.
Je vais chercher les forceps.
Pens verin bana.
Les forceps!
- Bana Kelly pensini verin.
Donnez-moi des forceps.
O yüzden bugün dersini benim vermemi istedi.
Jennifer s'est démis l'épaule pendant une naissance au forceps, et je la remplace.