English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ F ] / Frankly

Frankly translate French

76 parallel translation
Frankly, benim odamı tercih ederim.
Franchement, je préférerais la mienne.
- Frankly, şaşırdım.
Franchement, je suis surpris.
Frankly, sevgili dostum, bir bakıma SENİN aday olmana ihtiyacımız var.
Non, mais leur résistance faiblit. Cher ami, vous êtes le candidat qu'il nous faut.
- Frankly, evet.
- Vous avez peur?
Frankly, sanırım öyle olmalısın.
Franchement, vous devriez.
Frankly, kendimi biraz mahçup hissetiydim.
Franchement, j'étais un peu embarrassé.
Frankly evet, bunu düşündüm.
Franchement, je n'y ai pas pensé.
Frankly, bilmiyorum.
Franchement, je ne sais pas.
- Frankly, Vaktimiz olduğunu sanmıyorum.
- Je ne pense pas que nous ayons le temps.
Frankly, General, silah sistemimizin işitme sistemlerine yardımcı olacağını düşündüm.
Je croyais que c'était notre système auditif qui allait aider votre arme.
Frankly, Carl, söyleyebileceğim başka bir şey göremiyorum ama önerileriniz varsa dinlerim.
Je n'ai rien d'autre à vous offrir, mais si vous avez des suggestions, je vous écoute.
Frankly, hamileliğinin şu evresinde ultrasonda görünebilecek ve senin işine yarayacak bir şeyler olduğunu zannetmiyorum.
Je n'ai rien trouvé dans votre état... qui nécessite une échographie.
Frankly, biz bebeğinle ilgili neler düşündüğünü merak ediyoruz.
Que comptes-tu faire avec le bébé?
" Frankly, beni hasta ediyorsun.
" Franchement, j'en ai marre de toi.
Frankly, bana kalırsa biraz abartılı ve çok iğrenç.
Je trouve toute cette histoire vraiment sordide et plutôt dégoûtante. Regardez ce que ma femme a préparé.
Ama burada yapmam gereken bir iş var. Frankly, Kendi yolundasın.
Mais, j'ai du travail et franchement, vous me gênez.
Frankly ve onlara Çok fazla güvenmiyorum.
Franchement, je ne leur fais guère confiance.
Aslında, ben ve Frankly, bu durumdan biraz rahatsız olmaya başladık.
Exactement, et pour être franc, ça devient un peu inconfortable.
Frankly, bunun yardımcı olacağını da sanmam.
Et c'est pas ça qui va m'y aider.
İhtiyaç duyulmak ne kadar hoş. Frankly, John...
C'est bon de se sentir utile.
Frankly biliyorsun ki tek sahip olduğumuz.
A vrai dire, soeurette tu vois c'est tout.
- "Frankly Diyor ki", sevilen bir köşedir.
Sa colonne fait un tabac.
- "Frankly Diyor ki" yazıyor.
- Y a écrit "À Frank parler".
Frankly, olasılıklara göre bu noktada halkı tahliye etmek bir hata olacaktır.
Très franchement, d'après les chiffres... Je crois que l'évacuation serait une énorme erreur en ce moment.
Frankly, doğrusu size güvenmiyorum.
Franchement, je n'ai pas confiance.
Frankly, Sürekli Londra'da Bulunur
Enervée, c'était ridicule à Londres
Daha iyilerini hak ediyoruz.
Dépêche frankly, les électeurs de Staines méritent mieux.
veremezseniz müdür hanım şey, o halde, Frankly, çocuklar. Bunu konsey izini olmadan yapacağım.
et bien franchement, je le ferai sans l'approbation du Conseil.
Frankly, en büyük sorunum parketmek.
- Le stationnement est mon gros problème. - Exact.
Bence müzikal komedi onun harcı değil, frankly.
Mais je ne crois pas qu'il puisse faire une comédie musicale.
Frankly, hissetmesi gereken de bu.
Un peu comme les écrans "shoji"?
"Kız kardeşimin kocası bunu yapamaz" Frankly, Açıkçası aklım almıyor.
"Le mari de ma soeur n'aurait jamais fait ça." Franchement, je ne suis pas impressionnée.
Frankly, balina leşi bir sağlık problemi.
Franchement, une carcasse de baleine est un risque sanitaire public.
Frankly, İlgilenmiyorum
Franchement, je ne suis pas intéressée.
Frankly, senin böbreğin yeterince iyi değil.
Honnêtement, ton rein n'est pas assez bien.
Frankly bunun için ne sabrım ne de zamanım var
Franchement, je n'ai pas la patience ou le temps.
Ve Frankly, kardeşlerin rap müzik dinledikçe kadınlara karşı daha nefret dolu oluyorlar.
Et le rap que vous écoutez est une incitation à la haine envers les femmes.
Pekâlâ, Frankly, bu hoşuma gitmiyor.
Eh bien, disons que je déteste ça.
Bütün gün ölümüne ramak kaldı,... ve, biliyorsun, Frankly, FBI'ın burayı taramasını istiyorum.
Tu en meurs d'envie, et de plus, j'aimerais bien que le FBI fouille un peu par ici.
Frankly ile ilk randevumuzdu
Franchement, je n'ai pas encore eu un rendez-vous qui allait bien. C'est bon.
Frankly, bence bu berbat bir fikir beni ölümün temelini araştırmaya yollamak şansım yardım ederse kaçmanızı sağlamak.
Franchement, cette idée ne m'emballe pas du tout. M'exposer à l'essence même de la Mort pour vous donner une chance bien incertaine de vous échapper?
Frankly, Ton', Düşünüyorumda belki Phil'in payını konuşmalıyız.
Franchement, Ton', je pense qu'on devrait s'aligner sur Phil.
Bilirsin, uh, fazla kitaplar için, frankly.
Vous savez, pour être franc, en dehors des règles.
Frankly, sevgilim, Bu bana vız gelir.
Franchement, chérie, je m'en fous.
Frankly, açıkçası ben bile bu kadar genç olduğunu düşünmüyordum.
À dire vrai, je ne le pensais pas si jeune.
Frankly, buraya ne diyorlarsa, Ferrando'nun umurunda bile değil.
Franchement, Ferrando se fout de son nom.
Frankly, beyler, bu tarz şeyler duymak istemiyorum.
Franchement, j'aimerais entendre plus d'agressivité.
Biliyorum bu kabul edilemez Frankly, yani Gary tüm dersleri arasında beden eğitimi, beni en son ilgilendiren ders.
{ \ pos ( 192,220 ) } Je sais, c'est inacceptable, mais, franchement... de toutes ses matières, l'EPS est le dernier de mes soucis.
Ben de öyle, Frankly.
Franchement, moi non plus.
Frankly, zaten yeterince iyi bir kariyerin var. Bize ihtiyacın yok.
Franchement, vous avez un bon boulot, vous n'avez pas besoin de nous.
Frankly, ortaya çıkmayacak
Vous l'avez trouvé?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]