Frannie translate French
174 parallel translation
Son zamanlarda ortalıkta yoksun, neden?
Est-ce la raison pour laquelle vous n'êtes pas venu au mariage de Frannie?
Frannie.
Fran. Frannie.
- Küçük Frannie Boo.
- Petit Frannie Hou.
Chico, biliyorsun burası, geçen gün Fran'in Stanley'den hamile kaldığı yer.
Chico... c'est comme ça que Frannie est tombée enceinte de Stanley.
- Frannie hamile mi demiştin?
- C'est vrai pour Frannie?
Frannie, bu fazla sarı!
Elle est jaunasse!
Hey, Annie ve Frannie geldi!
Que vois-je? Annie et Frannie!
Hey, Annie ve Frannie!
Salut, Annie et Frannie! - Ça roule?
- Chico! Annie ve Frannie geldi.
Voici Annie, toujours collée à Frannie.
Gidelim, Frannie.
On y va, Frannie.
"Frannie Malincanico'ya, 1.600 $'lık bir yüzük gösterecek kadar aptaldım."
"J'ai eu le malheur de montrer... à Frannie Malincanico une bague à 1 600 $."
Frannie, turneyi iptal edeceğim.
Frannie, je vais annuler le reste de la tournée,
Frannie, güncel istasyon listelerini getir, Charlie acil hatta dinlemede.
Vite, les relais de secours. Ça devient urgent.
Aldığımız şeyleri görmelsin Frannie.
Regarde ce qu'on a rapporté. Des tas de trucs.
Burada gerçekten başarabiliriz, Frannie.
On est vraiment bien ici, Frannie.
- Oh, Frannie, hadi...
Allons, Fran...
Frannie, onun cadılık ve onun gibi garip şeylerle ilgilendiğini söylüyor.
Frannie dit qu'elle est branchee sorcellerie et tout un tas de trucs flippants.
Hadi, Max ve Frannie'de geliyor.
Allez, Max et Frannie y vont.
Evet, Max ve Frannie bekliyor.
Oui... Max et Frannie attendent.
... Frannie ve benim bir şeyler keşfetme zamanımız.
Je crois qu'il est temps que... tu sais... que Frannie et moi on aille un peu explorer de notre cote.
İki hafta önce taşındı.
- Frannie, comment ça va?
'Yaratık'filmini izlediniz mi?
Frannie, viens donc par ici.
Frannie, alnımı sil.
Frannie, essuie-moi le front.
Seni seviyorum Frannie.
Je t'aime, Frannie.
Ayağa kalk Frannie, o elbiseyle ne kadar güzel olduğunu görsünler.
Lève-toi, Frannie. Qu'ils voient comme tu es belle dans ta robe.
Frannie?
Frannie?
- Maalesef değil Frannie.
- Je ne pense pas, Frannie.
Seni özlüyorum Frannie.
Ce que tu me manques, Frannie.
Sonra da beni eve, Frannie'yi görmeye götürmeni istiyorum.
Et je veux que vous me rameniez chez moi voir Frannie.
- Şimdi bunları düşünmeyelim Frannie.
- Ne pensons pas à ça, Frannie.
Frannie, gel buraya.
Frannie, viens là.
- Kuzen Frannie'nin düğünü, yarın gece.
- Au mariage de notre cousine.
Ben yedi-sekiz yaşlarındayken Frannie ile çok yakındık.
Entre 7 et 9 ans, Frannie et moi étions inséparables.
Belki yedi-sekiz yaşlarından sonra Frannie yeni arkadaşlar edinmiştir.
Depuis, Frannie s'est peut-être fait de nouveaux amis.
Ara ve de ki, çocukken değerli Frannie'si birkaç kez beni soymaya kalkışmıştı.
Frannie a essayé de me déshabiller plusieurs fois.
- Zamanında Frannie ile çalışmıştım.
- C'est une ex-collègue.
Frannie orada. Beni gördüğüne çok sevinecektir.
Elle sera heureuse de me voir.
Playboy dergilerini bulup anneme gösteren Frannie idi.
C'est elle qui a montré tes Play-boy à maman.
Merhaba, Frannie.
Bonjour Frannie.
Hey, Fran, dinle, tanışmanı istiyorum... Frannie. Ben Lucy Morgan.
Frannie, je suis Lucy Morgan, L.A. Magazine.
Kaçık kuzenim Franny ise, Petey'si hasta olduğu için gelemeyeceğini söyledi.
Et ma stupide cousine Frannie ne veut pas quitter Petey, qui est malade. - Son fils?
"Annie Frannie'ye bir dil balığıyla vulvasından vurdu" mu?
C'est "les chaussettes de l'archiduchesse sont-elles sèches"?
Frannie, ben John Graham.
Frannie, c'est John Graham.
Hayır demedin, değil mi Frannie?
Dis-moi que t'as accepté, Frannie!
- Frannie, merhaba. Bir saniye bekle.
- Frannie, ne quitte pas.
Frannie
Frannie.
Frannie, benim, Malloy.
Frannie, c'est Malloy.
Sana Pauline hakkında birkaç soru sormak gerek, Frannie.
Je dois te poser quelques questions sur Pauline.
Bilmenin ne işe yarayacağını düşünüyorsun, Frannie?
Pourquoi penses-tu que savoir fera une différence?
Frannie seni çok seviyor.
Frannie t'aime.
Merhaba, ben Monica Geller. - Çifti nereden tanıyorsunuz?
- Vous connaissez bien Frannie?