Fraser translate French
370 parallel translation
Şimdi Yüzbaşı Fraser'i çağırıyorum. Bayanlar baylar, ayağa kalkmak için tereddüt ettiğimden dolayı özür dilerim..
J'appelle maintenant le Capitaine Fraser.
- Fraser efendim. Kötü yaralandı!
- C'est Fraser, il est mal en point.
Fraser öylece bakıyordu, ve sonra... ve sonra öyle ani oldu ki... - Yaralılara yardım ediyor.
Il aide aux soins.
Barlow, Fraser'in enselendiğini gördü. Çok ümitsiz bir durumda olmalı.
Barlow était aux 1res loges, ça devait pas être joli.
Hayır Bay Fraser.
Non, M. Fraser.
- Fraser bize bir şey göstermek istiyor.
- Fraser veut qu'on voie quelque chose.
- Fraser sizi yere göğe sığdıramıyor.
- Fraser a une haute opinion de vous.
Fraser sizi yere göğe sığdıramıyor Eberlin.
Fraser a une haute opinion de vous.
Fraser, Berlin havaalanında karşılanacağını söylememi söyledi.
Fraser te fait dire qu'on viendra te chercher à l'aéroport de Berlin.
Şey, Fraser. Tabii, Fraser.
Fraser, évidemment.
Yani işte, sonra Fraser buraya gelmemi sizin planlarınız neymiş onu sormamı istedi aslında.
Alors, Fraser m'a demandé de venir voir quels étaient vos plans.
Fraser'ın tepkisini tahmin edebilirsin.
Vous imaginez la réaction de Fraser.
Fraser'ın tepkisi ne oldu?
Quelle réaction?
Fraser'ı, Quince'i ve o zenci çocuğu da, adı neydi?
Et Fraser, Quince et ce nègre. Il s'appelle comment déjà?
Fraser ordu uçağına binmemizi söyledi.
Fraser nous a dit de prendre un avion militaire.
- Bay Fraser?
- M. Fraser?
Buraya bakın. Ben Bay Fraser'in avukatıyım ve sizi uyarıyorum...
Je suis l'avocat de M. Fraser et je...
- Beni anlıyor musun Fraser?
- Vous me suivez, Fraser?
Bol şans Bay Fraser.
Bonne chance.
- Fraser.
- Fraser.
Fraser!
Fraser!
Fraser bizi öldürmeden bu işten sıyrılmalıyız.
On s'en tirera sans être tués.
Fraser bir an önce buraya gelmezse her şey için çok geç olacak.
Si Fraser ne vient pas, il sera trop tard.
Buradayım Bay Fraser.
lci, M. Fraser.
İşte sizin payınız Bay Fraser.
Voilà votre part.
İyi günler Bay Fraser.
Au revoir, M. Fraser.
- Fraser kendi payını aldı mı?
Fraser a pris sa part?
Benim hakkımda hüküm vermeden önce şunu bil ki Fraser'ı açıkta yakalamak için başka seçeneğim yoktu.
Ne me juge pas trop vite. C'était le seul moyen d'avoir Fraser.
Fraser Associates'de sekreterlik, çok seçkin bir P :
Secrétaire. Avec Fraser Associés. Une grande compagnie de relations publiques.
Evet, Mr.Fraser...
Oui, M. Fraser.
- Ama Mr.Fraser, o eski bir baskı.
Mais, M. Fraser, ce numéro n'est plus en vente.
İstediğiniz 13 Mart "Hayat" magazinii, Mr.Fraser.
Le magasine Life du 13 mars, M. Fraser.
- Evet, Mr.Fraser.
- Oui, M. Fraser.
Mr.Fraser sizi şahsen görmek istiyor.
M. Fraser lui-même désire vous voir.
Mr.Fraser, bu o kız...
M. Fraser, voici la fille qui -
Mr.Fraser, bunu imzalayabilir misiniz, lütfen?
- M. Fraser, pourriez-vous signer ceci?
Oh, Mr.Fraser öğle yemeği için saat 1.00 de Jefferson Club'da buluşmanızı istedi.
M. Fraser aimerait que tu le rencontres pour dîner au ClubJefferson Club à 13 h.
Mr.Fraser sizi bekliyor.
M. Fraser vous attend.
- Bill Fraser'den, bir telefon çağrısı.
- Un seul appel de Bill Fraser.
Benim geride hiçbir şeyim yok.Senin Fraser'in var, işin var, ama benim hiçbir şeyim yok.
Je n'ai rien là-bas. Toi, tu as Fraser, ton emploi, mais je n'ai rien.
- Oh, Christ Fraser'i işin içine sokmadan birşey yapamaz mıyız?
Ne peut-on jamais rien faire sans inclure Fraser dans le portrait?
Amerika'dan Mr.William Fraser notun gerçekten Mrs.Douglas tarafından yazıldığına dair ifade verecek ve bunu kanıtlamak için O'nun el yazısından örnekler gösterecek.
Qui va témoigner qu'il est bien question de l'écriture de Mme Douglas... et qui va soumettre des exemplaires de son écriture pour tout confirmer.
Seni duymuyorum, Fraser.
Je ne t'entends pas Fraser.
Fraser sizi havaalanına götürecek.
Fraser vous conduira à l'aéroport.
Şerif George Fraser ile görüşebilir miyim?
Euh, pourrais-je s'il vous plaît parler au shérif George Fraser?
Onbaşı Jones, ve erler Frazier, Robinson ve Tipperwick.
Le caporal Jones... et les soldats Fraser... Robinson... et Tipplewick.
Bu "Fraser" ı suçlu çıkarabilecek bir belge.
Un document compromettant pour ce Frazer.
Korkunçtu.
C'est horrible, Fraser nous regardait et puis...
- Fraser kötü mü yaralandı onbaşı?
Comment va Fraser?
Bir tanık çağırıyoruz...
Nous allons introduire un témoin - M. William Fraser d'Amérique -
"Fraser."
Signé, Frazer.