Freda translate French
52 parallel translation
- Kassel, Freda Kassel.
- Kassel, Freda Kassel.
Hiç kuşku yok. Freda Kassel'in kocasï Bay Christopher.
Le mari de Freda Kassel est M. Christopher.
Seni kız kardeşim Freda ile tanıştırmak isterim.
Je vous présente ma soeur, Freda. - Je suis heureux de vous voir, carj'ai composé un morceau de musique pour vous et... - Enchantée.
- Freda mı?
- Freda?
Freda 9 yaşındaydı.
Freda avait neuf ans.
O hala benim küçük Freda'm.
Elle restera à jamais ma petite Freda.
Freda için buraya gelebilmek için.
Pour qu'on puisse enfin revenir chercher Freda.
285 dolarım var, bayım Freda'm için.
J'ai 285 $, monsieur, pour ma Freda.
Freda'nın gözleri ne renkti?
Freda avait les yeux de quelle couleur?
Freda mı?
Vous appelez-vous... Vous appelez-vous Freda?
Freda'mı görmediğine emin misin?
Vous êtes sûr de ne pas avoir vu ma Freda?
Freda, Esmerelda, Ludmila?
Frieda, Esmeralda, Ludmilla.
Freda Halle.
Cette Freda Halle.
Adı Freda Halle.
Elle s'appelle Freda Halle.
"Freda Halle için şimdiye kadar yapılan araştırmanın sonuçlarını gönderin."
Envoyez résultats, surveillance de Freda Halle.
" Freda Halle'nin eski sevgilisinin yapılan tahkikat sonucu İspanya'da devrimciler için çarpışırken öldüğü öğrenilmiştir.
" Vérifions renseignement que l'ex-amant de Freda Halle... a été tué en combattant pour la gauche en Espagne.
Freda Halle tutuklandı.
- Freda Halle a été arrêtée.
Bana yerini söyleyene kadar Freda üstünde çalışacaklar.
On va torturer Freda jusqu'à ce que vous me le dites.
" Freda Halle kaçmaya çalışırken vurularak öldürüldü.
"Freda Halle morte. Stop."
Sizin gerizekalılar, Freda Halle'yi kaçmaya çalışırken vurmadan önce konuştursaydı o zaman.
Vos poucettes n'ont pas forcé Freda Halle à parler de bombe... avant d'être tuée en tentant de s'échapper.
Freda Halle ile ilgili.
Ça concerne Freda Halle.
- Bunun Freda'ya bir faydası olmaz artık.
- Vous ne pouvez plus aider Freda.
Freda Freddie'de.
Elle est chez Freda et Freddy.
Merhaba.
- Salut. - Salut, Freda.
- Emin misiniz? - Madem her şeyi öğrenmek istiyorsunuz.
Je devine ce que Freda vous a dit.
Belki de bir tavşan çukuruna düşmüştür.
J'en sais plus que Freda, sur cette affaire.
Al bakalım Freda.
Tiens, Frieda.
Buraya gel Freda.
Allez, Frieda.
Evime gidip Freda'yı alman gerekiyor, tamam mı?
Tu dois passer chez moi récupérer Frieda, d " accord?
Jüri başkanı ise Freda Dunlop.
Et la juge est Freda Dunlop.
Joan ya da Freda adında. Kısa ceketler giyen ve yürüyüş yapan biri.
Une Joan ou une Frida aux pulls tricotés main et fan de marche à pied.
- Elbette. Kuzenim Freda. - Ne?
Ma cousine Frieda.
Biliyorum canım, Freda der ki ; bu, doğduğunda var olan bir şeymiş.
Je sais bien. Frieda dit qu'on naît comme ça.
1D deki Freda silahla tehdit edildi.
Freda au 1 D a été menacée d'une arme.
Freda, orada sizi bulacağım.
Freda, je viendrai vous retrouver.
- Anne! - Éothain!
Freda!
Freda!
Où est le reste? On a pu sauver que ça.
Yeğeni Freda Clay onu zehirlemekle suçlanmıştı, fakat mahkemeye çıkarılması için yeterli kanıt yoktu.
Sa nièce Freda Clay a été accusée d'empoisonnement mais les preuves étaient insuffisantes.
Yeğeni, Freda, bir aksilik olduğunu söyledi.
Sa nièce Freda a dit que c'était une erreur.
Onu tanıyordunuz, değil mi, Freda Clay'i?
Vous la connaissiez, Freda Clay?
Freda'nın nereden geldiğini, birini ıstıraptan kurtardığını anlayabilirsiniz.
On voit d'où venait Freda, à abréger les souffrances de quelqu'un.
Norah Sharples - yeğeni, Freda Clay tarafından zehirlendi.
Norah Sharples, empoisonnée par sa nièce, Freda Clay.
- Freda bize bir mektup gösterdi de.
- Freda nous montrait une lettre.
- Peki ya sen Freda?
- Et vous Freda?
Kız olursa, Freda, Greta, Liessel düşünüyoruz.
Hmm. Si c'est une fille on pense à, euh, Freda, Greta, Liesel..
Freda gibi.
Tout comme Freda.
Freda Wallingford.
Mme Carpenter.
Bayan Lemon, işler gittikçe daha da karışıyor.
Tu en as beaucoup supporté, Freda...
Selam Freda. Gel.
Bonjour, Frieda.
Gel bakalım Freda.
Viens ici.
- Ben de öyleyim Freda.
Tout comme moi aussi, Freda.